Bafra T Tipi cezaevinde 60 gündür açlık grevinde olan trans Avşa, yaşadığı cinsel saldırıları, şiddeti, sürgünleri anlattı: 60 gündür açım ve ölmek istemiyorum. Çünkü ben daha yeşeremeden cezaevine girdim.
Bafra T Tipi Cezaevi’nde uğradıkları hak ihlallerinden dolayı açlık grevine başlayan translardan biri olan Avşa, Kaos GL Derneği’ne bir mektup yazarak yaşadıklarını anlattı.
Sistematik biçimde cinsel taciz ve şiddete maruz kaldığını, bu sebepten 60 gündür açlık grevinde olduğunu belirten Avşa, Bafra’dan alınıp Kocaeli Cezaevi’ne gönderildi.
Avşa, 2009 yılında Giresun İnfaz Kurumu’nda kalırken infaz koruma memurunun cinsel istismarına maruz kaldı. Avşa’nın yaşadıklarını delilleri ile birlikte yargıya taşıması üzerine saldırıda bulunan memur, Giresun Ağır Ceza Mahkemesi’nce hapis cezasına çarptırıldı. Avşa ise can güvenliği neden gösterilerek Tokat İnfaz Kurumu’na nakledildi.
İstismarda bulunan memur, Tokat İnfaz Kurumu’nda Avşa’nın peşini bırakmadı. Önce kendisi ziyarete geldi, ardından ise iş arkadaşı başka bir memur Tokat’ta çalışmaya başladı. Avşa’nın yaşadıklarını Tokat İnfaz Kurumu’ndakilerce öğrenilmesi sonucu Avşa önce Niğde, devamında Gümüşhane ve Bafra’ya gönderildi.
Avşa, Bafra’da da bu sefer başka memurların cinsel taciz ve şiddetine maruz kaldı. Avşa, 22 ay kaldığı Bafra’da; taciz ve tehditleri idareye anlatırken bir memur herkesin önünde saçlarından tutarak “meydan dayağı” attığını söyledi. Avşa mektubunda, şiddet uygulayan memur aynı zamanda daha önceden Avşa’ya cinsel tacizde bulunduğunu söyledi.
Avşa Bafra’da yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Yüzüm gözüm tanınmayacak hale geldikten sonra hastaneye gönderilmeyip kurum revirince basit bir raporla geçiştirilmek istendi. Ancak olay günü olan 23 Aralık 2013 tarihinden bir gün sonra fenalaşmam ile acilen Bafra Devlet Hastanesi’ne kaldırılıp tedavim yapılarak detaylı rapor verildi. Ve kurumdaki bazı personel ve idareciler yanıma gelerek bana saldıran memurun psikolojik sorunları olduğunu, anti-depresan ilaçlar ile ayakta durduğunu, şikayetimden vazgeçmemi, aksi takdirde tarafım için iyi olmayacağını söylediler.”
Kamera kayıtları ve hastane raporlarına rağmen Avşa’nın şikayetleri “kovuşturmaya gerek yoktur” denilerek sonuçsuz bırakıldı.
Avşa, Bafra’da girdiği açlık grevi sürecinde yaşadıklarını ise şu sözlerle anlaıyor:
“Korkulan odur ki, dosyamda ve elimde bulunan, daha önce Giresun İnfaz Kurumu’nda uğradığım cinsel saldırının failleri memurların hapis cezası alması ve tatsız olayların da kendilerinin de aynı şeyi yaşamaktan korktukları için tarafıma haksız ve tamamen asılsız beyanlarla dava açılmıştır. Ben de sesimin yüksek makamlarca duyulması amacı ile 60 gündür açlık grevinde bulunmaktayım. 16 Şubat’ta Bafra Hastanesi’nde yapılan tedavilerim esnasında vücudumdaki sıvı kaybından dolayı hayati riskim olduğu rapor edildi.
“Bozulan sağlığım ciddi anlamda hayatımı tehdit etmeye devam edip sağlığımın ciddiyetini koruduğunu bilmenizi isterim. 2-3 Nisan’da ailem de bizzat yüce Adalet Bakanlığımıza başvurup ziyarette bulunarak tüm mağduriyetlerimi sundular.
“84 kilodan 2 ay içinde 62 kiloya düştüm. Tüm mağduriyetimi resmi olarak yüksek mercilere dilekçelerim ile beyan etsem de bir neticeye ulaşamadım. Allah kimseyi açlık ile terbiye etmesin. 60 gündür açım ve ölmek istemiyorum. Çünkü ben daha yeşeremeden cezaevine girdim.”