Atanamayan öğretmen Meral Dönmez, Tarsus Cezaevi'nden ailesinin yaşadığı İstanbul'daki bir cezaevine sevk edilmek için açlık grevine başladı. 16 gündür açlık grevinde olan Dönmez, 40 kiloya düştü.
Birgün'den Zeynep Kuray'ın haberine göre, öğretmen Meral Dönmez sürgün edildiği Tarsus Cezaevi’nden ailesinin yaşadığı İstanbul’daki bir cezaevine sevk edilme talebiyle tam 16 gündür açlık grevinde. Anne Sose Dönmez, 40 kiloya düşen ve hayati önemdeki B vitamini verilmeyen kızı için endişelendiğini vurguladı. Kızının İstanbul’a sevki için defalarca Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazan ama bir türlü cevap alamayan anne Dönmez, parasız eğitim istediği için hukuksuz bir biçimde özgürlüğü elinden alınan kızının sağlığında ortaya çıkacak herhangi bir olumsuzluğun sorumlusunun Adalet Bakanlığı olacağının altını çizdi.
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden 2009’da mezun olan Meral Dönmez, atanmayan öğretmenlerden. Özel ders vererek geçimini sağlayan Dönmez, çarpık eğitim sistemini eleştirmek üzere Kocaeli’de 3 Aralık 2011’de, bir avukat bürosunun penceresinden, “Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz” yazılı pankartı sarkıttığı gerekçesiyle tutuklandı. Bir yıl sonra serbest bırakılan Dönmez bu kez de Berkin Elvan için yapılan ekmek bırakma eyleminde tekrar gözaltına alınıp tutuklandı. Dönmez, üç farklı dosyadan 11.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Silivri’den Şakran Cezaevi’ne oradan da Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Dönmez, İstanbul’a sevk için 3 Eylül’den bu yana açlık grevinde. Yıllardır bir cezaevinden diğerine sürgün edilen kızının peşinden giden Sose Dönmez, kızının 40 kiloya düştüğüne işaret etti, duyarlılık çağrısı yaptı. Vertigo ve yüksek tansiyon hastası olmasına rağmen kızını ziyaret etmek için 30 saatlik yol gitmek zorunda kalan Dönmez, bu çilenin derhal sonlandırılmasını istedi. “Hem kızıma hem bize ceza üzerine ceza çektiriyorlar” diyen Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızım açlık grevine başladığında cezaevi idaresi tarafından tuz, şeker, limon ihtiyaçları bile karşılanmadı. Şimdi de B vitamini verilmiyor. Kızımın sevk talebiyle Adalet Bakanlığı’na yazdığı dilekçeler cezaevi idaresi tarafından verilmediği gibi, bizim ailesi olarak Bakanlığa yazdığımız dilekçelere de cevap verilmiyor. Kızımızı hastalığından dolayı sürekli takip etmemiz gerekiyor. Beyin kanaması geçirmiş biri olarak, İstanbul’dan İzmir’e bile zor giderken, 30 saatlik Tarsus yoluna ailecek mahkûm edildik. Yüreğim yanıyor. Eğer kızımın sağlığında tek bir olumsuzluk ortaya çıkarsa, bunun sorumlusu taleplerimizi dikkate almayan Adalet Bakanlığı olacak.”