Cezaevindeki Sırrı Süreyya Önder: İmralı'ya ne kadar erken giderlerse barışa o kadar erken hizmet ederler

Cezaevindeki Sırrı Süreyya Önder: İmralı'ya ne kadar erken giderlerse barışa o kadar erken hizmet ederler

Çözüm sürecinin önde gelen siyasetçilerinden olan ve 3 yıl 6 aylık ceza nedeniyle cezaevinde olan HDP’nin önceki dönem Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, iktidar kanadındna kimsenin kendiini ziyarete gelmediğini söyledi. "Ne yüzle gelsinler. Hem gelinecek kişi ben değilim. İmralı’dır. Oraya ne kadar erken giderlerse ülkenin ve bölgenin barışına o kadar erken hizmet etmiş olurlar. Sonsuza kadar sürmüş hiçbir savaş yoktur" diye konuştu.

 

Öte yandan Sırrı Süreyya Önder, cezaevinde günlerinin nasıl geçtiğini şöyle anlattı:

"Günü dörde bölmüş durumdayım. 6 saat uyku, 6 saat okuma, 6 saat volta, tefekkür, 6 saat da yazma… Bazen bu fasıllardan birinin hakkı ötekine geçtiğinde hemencecik af ilan ediyorum. Çok sayıda mektup, kart ve kitap geliyor. Gönderen herkese hem şükran borcum var hem de özrüm… Bir çoğunu cevaplayamıyorum. Beni bağışlamalarını diliyorum tümünü arşivliyorum. Elimdeki çalışma bitince daha rahat cevaplayacağım. Birkaç kez TV izlemeye teşebbüs ettim. Lümpenlik ve vasıfsızlığın türlü versiyonlarını görünce vazgeçtim. Sadece sabahları Halk TV’de Ayşenur Arslan’ı izliyorum. Bu bana kafi geliyor. Onun dışında ara sıra bağlamayla halleşip her gün bed sesimle 1-2 türkü havalandırıyorum."

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in sorularını yanıtlayan Önder'in açıklamaları şöyle:

"Tarihsellik bakımından yeni dönemin anası 12 Eylül’dür. Bu bakımdan ‘O zaman şöyleydi, şimdi böyle’ belirlemeleri beyhudedir. Bu böyle olduğu için halkın idrakinde buralar bir ‘ıslah ve ceza’ kurumu olarak asla görülmez. Bu millet cezaevine çok kutsallık atfetmiştir. Hz. Yusuf makamı, Taş Medrese, zindan vb. İmrenilecek bir yer olmaması gereken yere bir paye ve rütbe verilmişse eğer halk irfanındaki ‘adaletsizlik’ kanaatinin büyük payı vardır.

"İmralı'ya ne kadar erken giderlerse barışa o kadar erken hizmet ederler"

İktidar kanadından birileri sizi ziyaret etti mi, kimin sizi ziyaret etmesini istersiniz… Neden?

İktidar kanadından tabii ki kimse gelmedi. Niye gelsinler? Ya da ne yüzle gelsinler. Hem gelinecek kişi ben değilim. İmralı’dır. Oraya ne kadar erken giderlerse ülkenin ve bölgenin barışına o kadar erken hizmet etmiş olurlar. Sonsuza kadar sürmüş hiçbir savaş yoktur. En kötü müzakere bile savaşın her türlüsünden daha iyidir ve daha insanidir. Diyalog maliyetsiz ve sonsuz bir cephanedir.

"Ne vasıfları ne cesaretleri yetti"

Dolmabahçe mutabakatında sizinle aynı fotoğraf karesinde yer alan iktidar kanadındaki isimlere mesajınız var mı?

Onlar bu ülkenin yarınlarında onurlu bir çerçeve şansı yakalamışlardı. Değerlendiremediler. Ne vasıfları ne de cesaretleri buna yetmedi. Tarih yaptıklarımız ve yapmadıklarımızı kendi süzgecinden geçirdiğinde üstte kalanlardan olmayacaklar.

Röportajın tamamı için tıklayın