Cezaevlerinde ikinci doz aşı olan tutuklu ve hükümlülerin sayısı yüzde 82’ye yükselirken 1 yıl 8 aydır süren açık görüş yasağının sürmesi eleştirilere neden oluyor. Adalet Bakanlığı ise yasağın devam edeceğini söylüyor
Koronavirüs pandemesi devam ederken aşılama oranının artmasıyla birlikte uygulanan normalleşme cezaevlerini teğet geçti. Cezaevlerinde ikinci doz aşılama yüzde 82'ye yükselmesine karşın açık görüş yasağının 1 yıl 8 aydır devam etmesi eleştirilere neden oluyor. Cezaevindeki yaklaşık 200 bin tutuklu ve hükümlü ile yakınları ve avukatlar, açık görüş sınırlamasının kaldırılmasını istiyor.
Adalet Bakanlığı kaynakları ise pandemi şartları nedeniyle bu tedbirin devam edeceğini bildirdi.
Salgın nedeniyle cezaevlerinin nüfusunun artması üzerine Nisan 2020'de çıkarılan infaz paketiyle yaklaşık 90 bin tutuklu ve hükümlü tahliye edilirken geride kalanların dışarısıyla irtibatları ise sınırlandırılmıştı. Adalet Bakanlığı, 14 Mart 2020 itibarıyla ceza infaz kurumlarındaki tüm açık ve kapalı görüşler, aile odasının kullanımı, diğer koğuşlarla yapılan faaliyetler ile nakilleri durdurdu. Pandemi öncesinde 10 dakika olan telefon görüşmesi hakkı ise 20 dakikaya çıkarıldı.
Ancak bu süreçte özellikle aşılama oranının artmasıyla birlikte Türkiye, Haziran ayı ile birlikte adım adım normalleşmeye geçti. Sokağa çıkma yasakları son buldu; başta okullar, lokantalar ve oteller olmak üzere birçok yerde uygulanan kısıtlamalar kaldırıldı.
Buna karşılık cezaevlerinde yaklaşık 1 yıl 8 aydır süren açık görüş yasağı halen devam ediyor. Kapalı görüşler ekim ayı itibariyle 2 haftada bir iki kişi sınırlamasıyla gerçekleştirilirken, cezaevleri arasındaki nakiller ise istisnalar hariç yapılmıyor. Tutuklu ve hükümlüler ise yakınlarıyla açık görüşte yüz yüze konuşmak istiyor.
Peki cezaevlerindeki açık görüş yasağı ne zaman kaldırılacak? DW Türkçe'nin ulaştığı Adalet Bakanlığı kaynakları, salgının halen devam etmesi nedeniyle bu tedbirin uygulanmasının zorunlu olduğunu açıklarken normale dönüş konusunda bir tarih vermedi.
Diğer yandan cezaevlerindeki yaklaşık 200 bin tutuklu ve hükümlünün aşılanması çalışmaları da devam ediyor. Türkiye'de ikinci doz aşı olanların oranı yüzde 78'ken cezaevindeki bu oran yüzde 82'ye yükseldi.
Aşı olanlar ve PCR testi negatif çıkanlar sosyal hayatta seyahat etmek, tatile gitmek gibi birçok haktan yararlanırken, cezaevlerinde benzer kural uygulanmıyor. Aşı olan mahkumlar, yakınları ve avukatları açık görüş hakkı tanınmıyor.
Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Deniz Özbilgin, açık görüş yasağının halen sürmesinin insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Özbilgin, "Aşılanma oranları, hayatın normale dönüşü, okulların açılmış olması, stadyumlara gidilmesi, kafeler ve barların hayatın normaline dönmüş olmasına karşın cezaevlerinde görüş yasaklarının en katı halinde tutulması elbette kabul edilemez. Bu, en temel insan haklarından iletişim hakkı, yakınlarıyla ilişki kurma hakkının bir engellenme biçimidir" dedi.
Açık görüş yasağının yanı sıra cezaevi yetkililerinin mesai saatleri dışında avukatların tutuklularla görüşmesini de engellemeye çalıştığını anlatan Özbilgin, "Buna karşı bir avukat dava açtı ve kazandı. Adalet Bakanlığı, o davada gönderdiği savunmada, yasağın gerekçesini 'mahkumlar uykularından uyandırılıyor, kapı sesinden rahatsız oluyorlar' iddiasına dayandırdı" ifadesini kullandı.
Tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da avukatları aracılığıyla Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda açık görüş yasağı nedeniyle Edirne Cezaevi'nde 20 gündür protestolar olduğunu açıklamıştı. "Adalet Bakanlığı, krizi fırsata çevirip kısıtlamaları kalıcı hak gaspına dönüştürme gayretinde" diyen Demirtaş, muhalefet liderlerine ise "İktidarı devraldığınızda cezaevleri de size bağlı olacak. Cezaevlerinin halini şimdiden yerinde görmenizde fayda var. Ben yeterince gördüm nitekim" mesajını vermişti.
Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş ise sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda bu durumu gündeme getirirken "Dışarıda pandemi tedbiri namına hiçbir şey kalmadı ama ben, Selahattin ve kızlarımız iki doz aşılı olduğumuz halde maskeli olarak bile açık görüş yapamıyoruz" demişti.
Öte yandan infaz paketi kapsamında 30 Eylül itibariyle 369 ceza infaz kurumunda 88 bin 767 hükümlü Covid-19 iznine çıkarıldı. Bu izin süresi de 30 Kasım'a kadar uzatıldı. Koronovirüs geçiren toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 30 Eylül itibariyle 851 olarak duyuruldu. Bugüne kadar koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren tutuklu ve hükümlü sayısı ise 45 olarak açıklandı.
Alican Uludağ
©Deutsche Welle Türkçe