'Charlie Hebdo' davasında şikayetçi konuştu: Cumhuriyet'i yakıp yıkmak istedim!

'Charlie Hebdo' davasında şikayetçi konuştu: Cumhuriyet'i yakıp yıkmak istedim!

IŞİD'in üstlendiği saldırı sonucu 12 kişinin hayatını kaybettiği Fransız Charlie Hebdo mizah dergisinde yayımlanan ve Hz. Muhammed'in tasvir edildiği belirtilen karikatürleri köşelerine taşıyan Cumhuriyet Gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan'ın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında müşteki Ali Mazhar Kır "Cumhuriyet Gazetesi'nde bu karikatürün yayınlandığını duyduğumda, içimden gidip orayı yakıp yıkmak geçti" dedi.

Ceyda Karan savunmasında köşesinde yayımlanan çizimin hakaret içermediğini, aksine hoşgörü ve barış mesajı verdiğini söylerken Hikmet Çetinkaya "28 Şubat sürecinde okullarının anahtarını Çevik Bir paşaya teslim edenlerle kırk yıl mücadele ettim. Bugün Türkiye terörle iç içe yaşıyor. Terörün dini, inancı yoktur. Ben her zaman din ve vicdan özgürlüğünü savundum. Bugün şikayetçi olanlar, o zaman neden yanımda değillerdi?" dedi.

 

1280 şikayetçi

 

Charlie Hebdo mizah dergisinde yayımlanan ve Hz. Muhammed'in tasvir edildiği belirtilen karikatürDHA'dan Ümit Türk'ün haberine göre İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, haklarında 6 yıla kadar hapis cezası istenen Cumhuriyet Gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan avukatlarıyla birlikte katıldı. 21 müşteki de duruşmada hazır bulundu. 

1.280 şikayetçi arasında yer alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, kızı Esra Albayrak ve damadı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ı ise avukatları temsil etti.

 

45 ilde protestolar

 

Mahkeme hakimi Abdurrrahman Orkun Dağ, emniyet müdürlüklerine yazılan yazılara cevap geldiğini belirtti. 45 ilin emniyet müdürlükleri tarafından gönderilen yazılarda, Cumhuriyet Gazetesi'nde söz konusu karikatürün yayımlanmasının ardından bu illerde basın açıklaması, protesto ve yürüyüşlerin yapıldığı kaydedildi.

 

Mahkumlardan davaya katılım talebi 

 

2 müştekinin şikayetinden vazgeçtiğini, bir müştekinin de vefat ettiğini belirten hakim Dağ, ceza ve tutukevlerinde de yargılamaya SEGBİS aracılığıyla katılmak isteyenlerin olduğunu vurguladı. Bu konuda ara kararını veren hakim Dağ, teknik donanım ve cezaevinde bulunan bu kişilerin hükümlü mü ya da tutuklu mu olduklarını gösterir bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetti.

 

15 yaş altı 37 kişiden davaya katılma talebi

 

15 yaşını doldurmamış biri Suriyeli 37 kişinin davaya katılma talebini de değerlendiren hakim Dağ, eylemden doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle bu kişilerin davaya katılma taleplerini reddettiğini açıkladı. Hakim daha sonra sanıklardan savunma yapmalarını istedi.

 

"Her zaman din ve vicdan özgürlüğünü savundum"

 

İlk kez hakim karşısına çıkan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya, savunmasında, 50 yıllık gazeteci olduğunu belirterek, meslek hayatı boyunca demokrasiyi, ifade özgürlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü savunduğunu söyledi.

 

"Okulların anahtarlarını Çevik Bir paşaya teslim edenlerle mücadele ettim"

 

Çetinkaya, "28 Şubat sürecinde okullarının anahtarını Çevik Bir paşaya teslim edenlerle kırk yıl mücadele ettim. Bugün Türkiye terörle iç içe yaşıyor. Her gün gencecik insanların şehit haberlerini alıyoruz. İki ateş altında kalan Kürtler Sur'dan kaçıyor. Terörün dini, inancı yoktur. Ben her zaman din ve vicdan özgürlüğünü savundum. Bugün şikayetçi olanlar, o zaman neden yanımda değillerdi?" diye konuştu. Araya giren bazı müştekiler ise Çetinkaya'nın kendilerine bakarak konuşmamasını isteyince, hakim, müştekilere sanığın sözünü kesmemeleri uyarısında bulundu.

 

"Vicdanım o çizimi köşeme koymamı sağladı"

 

Daha sonra konuşmasına devam eden Çetinkaya, Fransa'da meydana gelen saldırıyı televizyonda izlediğini, yere düşen bir polis memurunun saldırganlar tarafından öldürülüşünü izlerken çok etkilendiğini vurgulayarak, "Ben vicdan sahibiyim, vicdanım o çizimi köşeme koymamı sağladı. Çizimde bir Müslüman vardı ve teröre karşı gözyaşı döküyordu. Terörü lanetliyordu. Ben de terörü lanetlediğim için bu çizimi paylaştım" dedi.

 

"Basın savcısı suç unsuru görmedi"

 

Hakimin, "Karikatürü köşenizde paylaşmadan önce bir tepki olacağı yönünde duyum var mıydı?" sorusu üzerine Hikmet Çetinkaya, polisin gazete dağıtıma çıkmadan önce matbaaya gittiğini, burada ilgili sayfaların fotoğraflarını çekerek basın savcısına gönderdiğini, savcının da bir suç unsuru görmeyip dağıtıma müdahale etmediğini söyledi.

 

"Tehdit altında yaşıyoruz"

 

Türkiye'de meydana gelen din saikli terör olaylarına karşı yazılarındaki tavrı sorulan Çetinkaya, "Her zaman yer veriyorum ve terörle mücadele edilmesi gerektiğini ifade ediyorum" dedi. 

"Tepkilerin oluşacağı yönünde öngörünüz var mıydı? sorusuna ise Çetinkaya, 2009'daki Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik yapılan bombalı saldırıları hatırlatarak, "Sürekli tehdit altında yaşıyoruz. O saldırıları yapan kişi daha sonra Danıştay saldırısını gerçekleştirdi. Yakalansaydı o saldırı gerçekleşmeyecekti" yanıtını verdi.

 

"Çizimde hoşgörü ve barış mesajı vardı"

 

Daha sonra savunma yapan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ceyda Karan da, laikliği savunan biri olduğunu kaydederek, Charlie Hebdo saldırısını kınadığını dile getirdi. 

Savunmasında ifade özgürlüğüne dikkat çeken Karan, köşesinde yayımlanan çizimin hakaret içermediğini, aksine hoşgörü ve barış mesajı verdiğini söyledi. 

Karan, "Herhangi bir dinin peygamberinin tasvir edilip edilemeyeceği dini bir meseledir. Kutsallıklar bağlamında tartışılır. Farklı görüşler ortaya konulur. İçinde saldırı, hakaret, cinayet, şiddete teşvik barındırmayan herhangi bir yazı yahut çizimin yayımlanması meselesi ise düşünce ve ifade özgürlüğünün alanına girer" dedi. 

17 kişinin öldürülmesi üzerine bu çizimi paylaştığına işaret eden Ceyda Karan, hakimin "Tepki olacağını öngördünüz mü?" sorusuna ise "Ben Müslümanları her şeyden tahrik olan kimseler olarak algılamak istemiyorum" yanıtını verdi.

 

Müşteki: Sizi İslam'a davet ediyorum

 

Daha sonra söz alan bazı şikayetçiler, ifadelerinde, Karan ve Çetinkaya'dan kutsallarına hakaret ettikleri için şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istedi. 

Şikayetçilerden Mehmet Mert, Karan ve Çetinkaya'ya hitaben, "Sizi İslam'a davet ediyorum" diye seslendi. Başka bir müşteki Ali Mazhar Kır ise 28 Şubat'ta idamla yargılandığını, önceki gün ise beraat ettiğini ifade ederek, "Cumhuriyet Gazetesi'nde bu karikatürün yayınlandığını duyduğumda, içimden gidip orayı yakıp yıkmak geçti. Hukuka saygımdan bunu yapmadım" diye konuştu. Hakim Abdurrahman Orkun Dağ, her iki şikayetçiyi de uyardı.

 

"Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorulsun"

 

Daha sonra söz alan bazı müşteki avukatları, söz konusu çizimin tahrik edici özelliğinin olup olmadığının Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorulmasını istedi. Ayrıca avukatlar müvekillerinin müdahillik taleplerinin kabul edilmesini talep etti.

 

Duruşma ertelendi

 

Hakim Abdurrahman Orkun Dağ, verdiği ara kararda, 15 yaşından büyük olan müştekilerin müdahillik taleplerini kabul etti. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan görüş soruluması talebini ise reddetti. Duruşma 9 Mart tarihine ertelendi.

 

Karan ve Çetinkaya için 6 yıla kadar hapis cezası

 

14 Ocak 2105'te, Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed olduğu iddia edilen karikatürünü köşelerinde yayımladıkları gerekçesiyle, Cumhuriyet gazetesi yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya hakkında, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etmek" suçlarından 2 yıl 3 aydan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırl