Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarının 'terör örgütü yöneticiliği' ve 'terör örgütü üyeliği' suçlamalarıyla yargılandığı davada mütalaaya karşı reddi hakim talebinde bulunan sanıklar ve avukatları salondan çıkarıldı. Mahkeme avukatlarının reddi hakim talebini reddederken "Sadece sizi değil, temsil ettiğiniz her şeyi reddediyorum" diyen Selçuk Kozağaçlı hakkında da beyanları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Duruşma yarın saat 10:00'a ertelendi.
ÇHD ve HHB üyesi 6'sı tutuklu 20 avukatın 'terör örgütü yöneticiliği' ve 'terör örgütü üyeliği' suçlamalarıyla yargılandığı davanın duruşması Silivri Cezaevi Kampüsü’nde devam ediliyor. Savcılığın mütalaasının ardından avukatlar ‘reddi hakim’ talebinde bulundu.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, teker teker söz alan sanık avukatlar, hakimin reddini istemelerinin nedenini açıkladı. ‘Adil yargılanma’ talebiyle 54 gündür açlık grevi yapan Selçuk Kozağaçlı, söz alarak şöyle konuştu: “Kişisel olarak hiçbir problemim yok, sizinle tanıştığıma çok memnunum, çünkü sizi birisi anlatsa, gözümle görmesem inanmazdım. Karşılıklı biz hiçbir şey değiliz, arkadaş değiliz, meslektaş değiliz. Kişisel olarak size hiçbir şey demeyeceğim ancak siz suç işliyorsunuz. Ben buraya sizi itham etmek için çıktım, bu sebeple bana “Beni itham etmeyin.” demeyin. Suç itham etmem başkanın şahsınadır ancak siz diğer üyeler, Akın Beyi maşa gibi kullanıyorsunuz oysa siz bu suçları iştirak halinde işliyorsunuz. Bu sebeple başkan hakkında söylenen her şey size de söylenmiş sayılır. Dün bir grup yargıç, savcı, adli kolluk hakkında hüküm kuruldu. Bu grubun adı 17-25 Aralık grubu. Sizin dosyanızın %50’sini oluşturan evrak kısmını hazırlayanlar. Şimdi o yargıçlar yan komşum.
Çizimler: Murat Başol
Onlardan bir tanesi dedi ki: Selçuk Bey, sen benim hakkımda hep kötü düşünürdün, bunlar daha kötü değil mi? Ben de ‘Hayır, hepiniz hep aynısınız, sadece kürsüde değilsiniz.’ dedim.
Mahkeme Başkanı Akın Gürlek’in; Berk Ercan’ın devşirilişine katıldığını düşünüyorum, kollukla birlikte bu tanığa yalan beyanda bulunması için parasal ve manevi destek olduğunu düşünüyorum. Adalet Bakanlığı Teftiş Kuruluna, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuyorum. Mahkeme başkanı olan sizin, bir örgüt üyesi olduğunuzu düşünüyorum. Bütün meslek hayatımı gözden geçirdim, acaba hiç bir hakim mütalaa için bir savcıyı zorlamış mıdır, diye, yok. Sadece bir tane örnek var, o da kadın hakim hamile imiş, o şekilde olmuş, cumhuriyet tarihinde yok.
Bu yaptıklarınız hukukta asılı kalacak mı, bir beş yıl sonra sizin bu yaptıklarınızı nasıl temizleyeceğiz, diye konuşuyoruz. C. Savcısı da siz olun, İstinaf Başkanı da siz olun, var mı böyle bir şenlik. Yok mu İstanbul’da başka bir mahkeme başkanı, Sulh Ceza’dan beri bizi takip ediyorsunuz.”
Mahkeme, Kozağaçlı’yı bu sözlerden sonra karar alarak salondan çıkardı. Salonda oluşan tepkilerin ardından yargılanan tüm avukatlar salonu terk etti. Tepkiler üzerine heyet, sanık avukatlarının ve seyircilerin de salondan çıkartılmasına karar verdi. Duruşmaya verilen ara sırasında salondan çıkartılan Kozağaçlı heyete “Sadece sizi değil, sizi ve temsil ettiğiniz her şeyi, ahlakınızı reddediyorum” diye seslendi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna sanık avukatları alınmadı. Sanık avukatları mahkemenin bu kararını “Savunma susmadı, susmayacak” sloganı atarak protesto etti. Tutuklu avukatlar da, avukatları olmadan ceza yargılamasının yapılamayacağını söyledikten sonra “Savunma hakkımız engellenemez” sloganlarıyla salondan çıktı.
Savunma avukatlarının salonu terk etmesinin ardından mahkeme duruşmaya 10 dakika ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme ara kararını savunma avukatlarının yokluğunda açıkladı. Mahkeme, duruşma salonuna giren Avukat Bahattin Özdemir hakkında hakaret ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına ve Özdemir’in yarınki duruşmadan kısıtlanmasına karar verdi.
Tutuklu Kozağaçlı hakkında da beyanları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme, reddi hakim talebini davanın uzatılmasına dönük olduğu gerekçesiyle reddetti.
Mahkeme, esasa ilişkin savunmaların alınması için duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
Avukatlar, 12 Eylül 2017’de bürolarına yapılan polis baskının ardından gözaltına alındı, 20 Eylül’de tutuklandı. Selçuk Kozağaçlı da 13 Kasım 2017’de tutuklandı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Eylül 2018’de görülen duruşmada tutuklu avukatlar Ahmet Mandacı, Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Didem Baydar Ünsal, Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Naciye Demir, Özgür Yılmaz, Selçuk Kozağaçlı, Süleyman Gökten, Şükriye Erden, Yağmur Ererken, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir’in tahliyesine hükmetti.
Ancak kararın uygulanmasının üzerinden 24 saat geçmeden savcı tahliye kararına itiraz etti. Bu kez mahkeme tahliye edilen avukatların tekrar tutuklanmasına karar verdi. Beş avukat, bir gün dışarıda kaldıktan sonra tekrar tutuklanarak ayrı kentlerdeki hapishanelere gönderildiler. Bu arada mahkeme heyeti de değiştirildi.
Davada firari sanık olarak yer alan avukatlar Günay Dağ ve Oya Aslan hakkındaki yakalama kararı devam ediyor.