ÇHD'li tutuklu avukatlara polis şiddeti CHP raporuna girdi

ÇHD'li tutuklu avukatlara polis şiddeti CHP raporuna girdi

CHP’li milletvekillerinin cezaevi ziyaretinde Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar, polisin, DNA, kan ve tükürük örneği almak için boğazlarını sıktığını, kollarını bükerek üstlerine çıktıklarını, evden alınırken ve emniyete getirilirken şiddet uygulandığını anlattı. “Hükümetin esas derdi ÇHD tarafından hazırlanan Suriye raporuna, çok çarpıcı iddia ve delillerin ortaya çıkmasına engel olmak” dedi.

CHP’nin Cezaevleri İnceleme Komisyonu Üyeleri Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Gençlik Kolları Başkanı Emre Doğan’dan oluşan heyet 29 Ocak günü Çağdaş Hukukçular Derneği yönetici ve üyelerine yönelik olarak yapılan operasyonda tutuklanan avukatları bulundukları Bakırköy ve Kandıra Cezaevinde ziyaret etti. Avukatlar Naciye Demir, Nazan Betül Kozaağaçlı, Ebru Timtik, Şükriye Erden, Barkın Timtik, Güçlü SevimliTaylan TanayGünay Dağ, Av. Selçuk Kozaağaçlı ile görüşmeler yapıldı.

 

Tanay: 15 polisin attığı dayağı izlemeye geldiler

 

Raporda, avukatların anlattıkları ayrıntılarla yer aldı. Engin Çeber gibi birçok davada polisin işkencesinin üzerine giden avukat Taylan Tanay, “Emniyette üst aramasında 15 polis üzerime çıkıp parmak izimi zorla aldı ve dövdüler. Bu şiddeti izlemeye gelen polisler bile vardı. Ve avukat görüşme odasına attılar.  Avukat görüşme odasında da dövdüler” dedi.

Tanay’ın sözleri şöyle:

“Çelik kapı yok. Kapı anahtarlı olmadığı halde kapıyı kırarak girdiler. Cumhuriyet Savcısı 1 saat sonra geldi. Kapının kilitli olmadığını savcıya gösterdim. Evden ÇHD’ye aramaya gittik. ÇHD’ye soruşturma olmadığını söylediler benim için arandığını söylediler. Derneğin üye listesini aldılar. ÇHD’nin işçi hakları broşürü, görülmüştür damgalı cezaevi mektuplarını aldılar. Kentsel dönüşüm dosyalarını, Hrant Dink dosyasını aldılar. ÇHD’den inince araçta üstüme oturup zorla kelepçelediler. Emniyette üst aramasında 15 polis üzerime çıkıp parmak izimi zorla aldı ve dövdüler. Bu şiddeti izlemeye gelen polisler bile vardı. Ve avukat görüşme odasına attılar.” 

 

Polis: Bizi işkenceci gibi gösteriyorlar

 

“Avukat görüşme odasında da dövdüler. Polisin kamuoyunda işkenceci olarak gösterilmeye çalışıldığını ama 2004’ten beri işkence yapmadıklarını söylediler. Bizi işkenceci gibi gösteriyorlar dediler. Savcılıktan Haseki Hastanesinde zorla tükürük örneğimi aldılar ve bunların hepsini kameraya çektiler. Cumhuriyet Savcılığı’nda ÇHD’nin eylemleriyle suçladılar.

Engin Çeber basın açıklaması, Güler Zere açıklaması gibi 30’a yakın basın açıklamasıyla suçladılar. 30 basın açıklaması yetiyorsa Türkiye’deki her örgütle ilgili suçlayabilirsiniz dedim. 30’a yakın İBDA-C, Ergenekon, Oda Tv basın açıklamalarına da katıldım. Onlardan da suçlanabilirim dedim. Daha önce 20.07.2012’de resmi dinleme yapıldı.”

 

ÇHD’yi 12 Eylül bile basmadı

 

“ÇHD’yi 12 Eylül bile basmadı. Bu dönem 12 Eylül’den daha kötü bir dönem ve bununla herkese mesaj veriliyor. Müvekkillerimin yüzde 86’sı susma hakkını kullanmış diye oran bile verdiler. Neden susma hakkını kullandırdığımı sordular. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğiyle görüştük. Rapor verdik. Uluslararası Af Örgütü ile görüştük rapor verdik. Şimdi buradayız. 2010’da 3 kez Adalet Bakanı ile görüştük.2007’de bomba taşımışsam niye görüştü.”

 

Bahçekapılı’nın bizi tanımamasına şaşırdım  

 

“Ayşenur Bahçekapılı’nın bizleri sadece ismen tanıdığını söylemesine çok üzüldük. Hala üyemiz ve kendisi ile 2006’da 50-60 kez görüştük. Başbakan, ÇHD üyesi olarak tanıttı Ayşenur Bahçekapılı’yı. Bizi tanımamasına şaşırdım. Bu davada tamamen ÇHD yargılanıyor” demiştir.