Chemnitz'te "sürek avı" tartışmaları

Almanya’da iç istihbarat servisinin başkanının Chemnitz’te yabancı gibi görünenlere yönelik “sürek avı” yaşanmadığı yönündeki sözleri tartışma yarattı. Hükümet sözcüsü, Merkel’in bu konuda bilgilendirilmediğini söyledi.Almanya'da iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen’ın Chemnitz'te bir Alman’ın öldürülmesinin ardından aşırı sağcıların düzenlediği gösterilere ilişkin açıklamaları tartışma yarattı. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Maaßen, Chemnitz’te aşırı sağcıların düzenlediği protestolar sırasında bazı göstericilerin yabancı gibi görünenleri kovaladığı “sürek avının” yaşanmadığını söyledi. Maaßen, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, “internette dolaşan videodaki görüntülerin gerçekleştiği iddia edilen bu olaya ait olduğuna dair bulgular bulunmuyor” dedi.

Maaßen, dikkatle yaptığı değerlendirmeye göre bunun “halkın dikkatini Chemnitz'teki cinayet yerine başka bir yöne çekmek için kasıtlı olarak verilen yanlış bilgiler” olduğunu ifade etti.

Chemnitz’te 26 Ağustos Pazar günü bir Alman'ın öldürülmesi ve cinayetin iki zanlısının Suriyeli ve Iraklı olması üzerine aşırı sağcı gruplar kentte protesto gösterisi düzenlemişti. Gösterilerin ardından internette yayınlanan videolarda bazı göstericilerin, protestoların yapıldığı yerin yanından geçen yabancı gibi görünen kişileri kovaladığını gösteren görüntüler yer almıştı. Görüntüler tepkiyle karşılanmıştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel de Chemnitz'teki gösterilerde yabancı gibi görünenlerin kovanlandığı “sürek avının” hukuk devletinde yerinin olmadığını vurgulamıştı.

Hükümet bilgilendirilmedi

Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Maaßen, Chemnitz'te “sürek avı” olduğuna dair kanıt bulunmadığına dair sözleriyle Başbakan Merkel’in açıklamalarına itiraz etmiş oldu. Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Berlin'de yapılan olağan basın toplantısında konuyla ilgili soruları yanıtladı. Seibert, Maaßen'ın Chemnitz'teki "sürek avı" ile ilgili yanlış bilgi olduğuna dair hükümeti bilgilendirmediğini belirtti. Seibert, "Başbakan ile Sayın Maaßen arasında geçen günlerde görüşme olmamıştır” dedi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü de, Anayasayı Koruma Teşkilatının olaylara ilişkin bir raporu sunmadığını dile getirdi. İçişleri Bakanı Horst Seehofer ise Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı'na güveninin tam olduğunu belirterek, Chemnitz'e ilişkin aldığı bilgilerin Maaßen'ın elindeki bilgilere benzediğini söyledi.

Maaßen kanıt sunmalı

Koalisyon partilerinden siyasetçiler, Maaßen'ın sözlerini kanıtlamasını istedi. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Stephan Harbarth, bu görüntülerin gerçek olup olmadığının derhal açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyledi. Harbarth, Alman Haber Ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, Maaßen'ın "kuşkularının kaynağını açıklaması” gerektiğini vurguladı.

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) lideri Andrea Nahles de, konuya ilişkin Parlamento Denetleme Komisyonunun toplanacağını söyledi. Nahles, bugün Berlin'de parti yönetiminin çalışma toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Maaßen'ın "spekülasyon yapmak yerine kanıtlar sunması” gerektiğini vurguladı.

SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil da, dpa'ya verdiği demeçte, "İç istihbarattan sorumlu birimin başkanı Başbakana kamuya açık olarak itiraz ediyorsa, iddialarına ilişkin olarak derhal kanıtları sunmalı” dedi.

Muhalefet tepkili

Muhalefet partileri ise Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı'nın sözlerine tepki gösterdi. Yeşiller partisinin meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, Maaßen'ın görevini yerine getiremediğine işaret etti.

Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping de Maaßen'ın bu görevde uzun süre kalamayacağına işaret ederek, "anayasayı korumak yerine Almanya için Alternatif'e (AfD) anlayış” gösteriyor gibi bir tutum izlediğini ifade etti.

Videolar inceleniyor

Dresden Savcılığından verilen bilgilere göre, gösterilere ait videoların incelenmesi sürüyor. Savcılık sözcüsü, 26 ve 27 Ağustos'taki gösterilere ilişkin olarak emniyette 120 soruşturma başlatıldığını, incelemelerde aralarında yaralama ve anayasaya aykırı örgütlerin sembollerini taşıma gibi cezai işlem gerektiren birçok suçun işlendiğinin görüldüğünü, ancak "şimdiye kadar sürek avı olarak adlandırılan olaylara ilişkin herhangi bir dayanak bulunmadığını” açıkladı.

dpa/JD,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe