CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, dün TBMM'de kabul edilen ve bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşlarının kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri, personeli ve teşkilat yapısı ile üst kademe kamu yöneticilerinin atanmaları ile görevlerine son verilmesine ilişkin düzenlemeler yapılabilmesine olanak veren Yetki Kanunu'na ilişkin değerlendirmede bulundu. Tezcan, "TBMM ihtiyaç duyulan düzenlemeleri Meclis iradesiyle yapabilme yeteneğine, kapasitesine sahiptir. Bu milletin iradesini çalmaktır. Buna karşı 24 Haziran'da millet cevabını verecek ama arkadaşlarımız da bu konuda Pazartesi günü Anayasa Mahkemesi’ne gidecekler" dedi.
Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı adayını geçen hafta bugün açıklayarak kampanyayı başlattıklarını hatırlatan Tezcan, bu süre içinde bütün Türkiye'de memnuniyet verici bir gelişmeyi gözlemlediklerini, toplumun korku duvarlarını yıkarak büyük bir umut ve inançla kampanyayı sahiplendiğini belirtti.
Tezcan, milletin CHP'nin cumhurbaşkanı adayını ve kampanyasını kucakladığını, artık kampanyayı milletin taşıdığını, seçimler sonucunda güçlü bir Meclis yaratacaklarını, Türkiye'nin tarafsız, 80 milyonu sahiplenen cumhurbaşkanını kucaklayacağını kaydetti.
Bu süreçte demokrasi önüne kurulan tuzakları bozarak ilerlediklerini anlatan Tezcan, AKP ve MHP'nin yarışsız bir seçim istediğini vurguladı
MHP'nin kendine rakip gördüğü İYİ Parti'nin seçime sokulmak istenmediğini, 15 milletvekilini göndererek bu oyunu bozduklarını ifade eden Tezcan, "Çıldırdılar, akılları karıştı, öfkeleri kabardı. Bizim bu hamlemize siyasete yakışmayacak hakaret ve küfürlerle saldırdılar. Kendileri kirli pazarlıklarla siyaset yapmayı alışkanlık haline getirenler, bu demokrasi hamlesini kirli pazarlıkmış gibi göstermeye çalıştılar." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, cumhurbaşkanı adaylarına verilecek imzalara ilişkin açıklamasına da değinen Tezcan, "Bahçeli, seçmenin imza vermesinin önünü kesmek, aday yapılmasını engellemek için tehdit etti seçmeni. Bu oyunu da seçmenler boşa çıkardı. Çağrı yaptık. Daha imzanın birinci günü bu oyun boşa çıkarıldı." ifadelerini kullandı.
Tezcan, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olmasını eleştirdi ve seçim kampanyasının eşit koşullarda sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Tezcan, "Bir cumhurbaşkanı adayı hapisteyken bu yarışı yapmayı nasıl içinize sindirebiliyorsunuz? Kavganın bile mertçe olanı makbul. Bırakın, kim ne sözü varsa millete söylesin." diye konuştu.
Tezcan, CHP'li Enis Berberoğlu'nun da serbest bırakılmasını istedi.
Seçim kampanyasını televizyon ve medya ambargosu içinde yürüttüklerinin altını çizen Tezcan, "Sabahtan akşama kadar değil 4 kere, 400 kere de çıksanız gidicisiniz. Millet artık 'tamam' diyecek. 'Sabahtan akşama da konuşsan senin dönemin bitti.' diyecekler." değerlendirmesini yaptı.
AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın, CHP'li 15 milletvekilinin İYİ Parti'ye geçmesini "çirkin pazarlık" olarak değerlendirdiğini hatırlatan Tezcan, "Demokrasiye kurulan kirli tuzağı kaldırmak için atılan adımın neresi kirli pazarlık? Kirli pazarlık arıyorsanız kendi tarihinize, yakın geçmişe bakın. FETÖ'yle kirli pazarlık yapıp devletin bağrına yerleştiren, kozmik odaya sokan, hakimleri, savcıları, yargıyı bunlara teslim eden, o kirli pazarlıkları yapan bu iktidar." diye konuştu.
Tezcan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin eskiden bir nezaket üslubuna sahip olduğunun konuşulduğunu ancak bunun artık tarih sayfalarında kaldığını vurgulayarak, "O kadar rahatsız olmuş ki söylediği sözleri tekrar etmekten hicap duyuyorum. Belli ki rakibinin elini bağlayıp şampiyon olma sevdasındaki yalancı boksörün hayal kırıklığı içinde. Bu şikeli maçın bozulmasının hayal kırıklığını yaşıyor anlaşılan" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda dün kabul edilen Yetki Kanunu'na da değinen Tezcan, "Tek adam yönetimi, uyum yasalarını parlamentodan kaçırarak yetki kanunu çıkarıp KHK'larla Türkiye'yi tek adam rejimine hazırlama peşinde. Tek adam rejimini Meclis'ten çıkacak kanunlarla değil, KHK'larla düzenlemeye çalışıyorlar. Bu, Gazi Meclis'i devre dışı bırakmaktır." ifadesini kullandı.
Kanunu "Gazi Meclis'i topal etme, yürütememe, arazlı bırakma girişimi" olarak değerlendiren Tezcan, şunları söyledi:
"KHK ile bir yeni sistem inşa etmeye çalışıyorlar Meclis'i devre dışı bırakarak. Bu, telaşlarının nasıl esiri olduklarını gösteriyor. Alelacele seçime gidip hazırlığı bile yapmadan hangi telaşla bunu yapacaklarını gösteriyor. Oysa TBMM ihtiyaç duyulan düzenlemeleri Meclis iradesiyle yapabilme yeteneğine, kapasitesine sahiptir. Bu milletin iradesini çalmaktır. Buna karşı 24 Haziran'da millet cevabını verecek ama arkadaşlarımız da bu konuda pazartesi günü Anayasa Mahkemesine gidecekler. Yetki Kanunu çok açıkça anayasaya aykırıdır, Meclis'in yetkilerinin gasp edilmesidir. Pazartesi günü yürürlüğü durdurma talebiyle Anayasa Mahkemesine başvuracağız."
Tezcan, FETÖ soruşturmaları nedeniyle ihraç edilen ancak mahkemede beraat edenlere haklarının iade edilmesi gerektiğini de kaydetti.
Bülent Tezcan, şu görüşlerini paylaştı:
"Tamam' sözü bir milyonu geçti daha yeni milyonlara dayanacak. Millet artık 'tamam' diyor. Huzur için, adalet için, gelecek için 'tamam' diyor. Her sabah 5 sefer kavga eden, cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden siyasetçileri görmemek için 'tamam' diyor. Kutuplaşma olmaması, gelecek kaygısı olmaması için, asgari ücretli huzur içerisinde yaşasın, geçinsin diye, çiftçi rahat edelim diye 'tamam' diyor. 16 yıldır Türkiye'yi sıkıntıya sokanların artık görev dönemi doldu, zamanı doldu 'tamam' diyor. İnşallah 24 Haziran'da milletimiz sandığa gidecek, ikinci tura kalması halinde 8 Temmuz'da da sandığa gidecek ve tamam deyip yepyeni bir başlangıçla yolumuza devam edeceğiz."
Adaylık başvurularına ilişkin soru üzerine Tezcan, müracaatların kapandığını ancak müracaat alma işleminin tamamen ortadan kalkmadığını, özel durumlarda Genel Başkanın müracaat alma yetkisinin bulunduğunu aktardı.
İYİ Parti'ye geçip, geri dönen 15 milletvekilini gelecek dönem milletin de takdiriyle parlamentoda görevlendireceklerini belirten Tezcan, siyaset, sanat, medya dünyasından çok sayıda müracaat olduğunu, değerlendirme yapıp 21 Mayıs'ta YSK'ye listeleri vereceklerini ve 24 Mayıs'ta aday tanıtımı yapacaklarını bildirdi. Tezcan, Tunceli Milletvekili Gürsel Erol'un Elazığ'dan aday olacağını açıkladı.
Tezcan, bir başka soru üzerine, CHP'ye 2 bin 319 aday adaylığı başvurusu yapıldığını, bunun bin 706'sının erkek, 613'ünün kadın, 166'sının gençlerden oluştuğunu bildirdi. Tezcan, aday adaylarından 105'inin doktorasının bulunduğunu, bin 270'inin üniversite, 226'sının yüksek lisans, 137'sinin ilkokul, 436'sının lise, 145'inin ortaokul mezunu olduğunu ifade etti.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın'ın "Seçime 15 gün kala Adil Öksüz'ü getirecekler ve iftira attıracaklar." şeklinde açıklama yaptığı belirtilerek değerlendirmesi sorulan Tezcan, şunları kaydetti:
"Öyle bir bilgim yok ama ne yaparlarsa yapsınlar. Bu iktidar, tek adam koalisyonu iktidarda kalmak için her türlü numarayı çevirebileceğini gösterdi. Ama hangi numarayı çevirirlerse çevirsinler millet bunlara itibar etmeyecektir. Zaten Adil Öksüz'ün bu hükümetten çok uzak ve bağımsız olduğunu tahmin etmiyoruz. Başbakanlık Müşaviri, Öksüz yakalandıktan sonra gidiyor, Öksüz'le karşılıklı dua okuyorlar. Sanki camide, cuma hutbesindeler. Dua okuyorlar gözaltı sırasında. GPRS cihazı olduğu halde herkes tutuklanıyor, Öksüz'ün cihazı, cep telefonu veriliyor, serbest bırakılıyor. Öksüz, uçaklarla gidip geliyor. Havaalanlarında böyle rahat dolaşan birisi. Öksüz'ün FETÖ'cü olduğu biliniyor, 15 Temmuz'dan 2-3 sene önceki soruşturmalarda ortaya çıkmış. Bütün ilişkileri belli. Sadece Öksüz'ü takip etseler darbeden haberdar olacaklar ve önleyebilecekler. Bu imkanları varken bunları yapmıyorlar. Üstüne üstlük Öksüz'ü serbest bırakıyorlar. Öksüz'ü yakalayıp getirme değil, onu yapacaklarsa ellerinin altındaki birini, yeni bir görevlendirmeyle ortaya çıkaracaklar demektir. Ama bu konuda somut bilgim yok. Sayın Koray Aydın'ın açıklaması üzerine yaptığım bir yorum."
Bülent Tezcan, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin ortak miting yapıp yapmayacağı ve Saadet Partisi'nden bazı isimlerin CHP'den aday olup olmayacağının sorulması üzerine, ittifak içindeki partilerin kendi kampanyalarını yürüteceğini, ortak miting planı olmadığını aktardı.
Millet İttifakı'nın bir pazarlık ittifakı olmadığını anlatan Tezcan, ittifak görüşmeleri yapılırken partilerin milletvekili sayısı, paylaşımına ilişkin hiçbir görüşme yapmadığını sözlerine ekledi.