CHP Grup başkanvekilleri, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’dan partinin Adalet Yürüyüşü sırasında milletvekillerinin yalnızca istihbarat örgütleri tarafından satın alınabilen yazılım yoluyla dinlendiğini, yazılımın Emniyet istihbarat ya da MİT tarafından satın alınmış olabileceğini belirterek, olayın tüm boyutlarıyla araştırılmasını istedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını protesto etmek için Ankara'dan İstanbul'a yürümüştü.
CHP Grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından TBMMBaşkanı Yıldırım’a yapılan başvuruda, yasama organının bir üyesi olan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması nedeniyle başlatılan ancak tüm alanlardaki hukuksuzluklara ve adaletsizliklere dikkat çekmek amacıyla yapılan Adalet Yürüyüşü’nün yürütme organının temsilcileri tarafından eleştiri konusu yapıldığı, yüksek yargının bazı üyelerinin de yürüyüşe yönelik tepkilerini gizlemediklerine dikkat çekildi.
Yürüyüş sırasında Finfisher isimli bir yazılım şirketince geliştirilen bir uygulama ile aralarında milletvekillerinin de bulunduğu yürüyüş katılımcılarının bir internet sitesi üzerinden dinlendiğinin ortaya çıktığı vurgulanan başvuruda, şöyle denildi:
“Yalnızca istihbarat örgütleri tarafından satın alınabilen bir yazılım yoluyla bu dinlemenin gerçekleştirilmiş olması akıllarda çok ciddi soru işaretleri yaratmıştır. Almanya’da üretilen bu programın Türkiye’de hangi kuruma ya da kime satıldığı konusunda kamuoyuna açık biçimde yürütme organına yöneltilen sorulardan tatmin edici bir yanıt alınmamış, milletvekillerimizin ve yürüyüş sırasında dinlendiği tespit edilen partililerin yaptığı suç duyurularında ise henüz anlamlı bir yol alınamamıştır. Bu sürece ilişkin yaşanan sessizlik akıllara yazılımın Emniyet İstihbarat ya da Milli İstihbarat Teşkilatı’na satılmış olabileceği, dinleme olayının Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerinin bilgisi dahilinde ve onayıyla gerçekleşmiş olabileceğini getirmektedir.”
24 Haziran seçimlerinin ardından yürürlüğe giren anayasa değişikliği sonrası kuvvetler ayrılığının belirginleşmesi ve yasama organının korunması konusunda TBMMBaşkanlığı’na sorumluluk düştüğü kaydedilen başvuruda, şu talepte bulunldu:
“Yürüyüş boyunca dinlendiği anlaşılanlar arasında, 27. Yasama Dönemi’nde milletvekili olarak görev yapan partililerimizin de bulunuyor olması TBMM Başkanı sıfatıyla olayın açığa çıkarılması için kurumsal sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmeniz beklentisini doğurmaktadır. Bu süreçte TBMM Başkanı olarak dinleme yoluyla özel hayatlarının gizliliği ihlal edilen parlamenterlerin ve dolayısıyla parlamentonun hukukunu koruma ya da davalara taraf olma konusunda adımlar atmanızı beklemekte, bu konuda tarafınıza gerekli bilgi ve belge paylaşımı yapabileceğimizi de ifade etmekteyiz. Bu çerçevede, Adalet Yürüyüşüsırasında ortaya çıkan dinleme skandalının tüm boyutlarıyla açığa çıkarılması, Almanya’dan bu yazılımın satın alınma sürecinde yanıtlanmamış soruların cevaplarının ortaya çıkarılması ve parlamentonun hukukunun korunması noktasında sorumluluğunuzu yerine getirmenizi talep ediyoruz."