CHP Balıkesir Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Ensar Aytekin, TBMM Başkanlığına sunduğu önerge ile faili meçhul gazeteci cinayetlerinin araştırılması için komisyon kurulmasını talep etti. Konuya ilişkin açıklama yapan Aytekin, “Tuğla çekilsin, faili meçhuller açığa kavuşsun” çağrısında bulundu.
Türkiye’de gazeteciliğin geçmişte olduğu gibi bugün de zor şartlar altında yapıldığını kaydeden Aytekin, 1990’lı yıllarda gazetecilik mesleğinin ciddi tehditler barındırdığını, gazetecilerin yazdıklarından ve söylediklerinden dolayı hedef olduğunu ve organize suç örgütleri ile iltisaklı yurtdışı istihbarat örgütlerinin aracılığıyla yaşamlarına kastedildiğini belirtti.
Geçmişten günümüze birçok gazeteci cinayetinin faili meçhul olarak kaldığını vurgulayan Aytekin, “Yapılan soruşturmalar maalesef göstermelik olarak yürütülmüştür. Gazetecilere yönelik hayata kast eden eylemler günümüzde ise ya suikastlerle ya da cezaevleriyle benzer şekilde sürdürülmüştür” ifadelerini kullandı.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve eski MİT'çi Korkut Eken hakkındaki iddialarıyla gündeme gelen, gazeteci-yazar Uğur Mumcu ve Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetleri hakkında da açıklamada bulunan Aytekin, “Sedat Peker adlı kişinin ifşaatları ile Türkiye; 1990’lı yıllarda çokça konuşulan Kutlu Adalı, Uğur Mumcu gibi gazeteci suikastleri ve cinayetleriyle tekrar gündeme gelmiştir. Bunun yanı sıra Kıbrıs Meclisi gazeteci Kutlu Adalı’nın cinayetinin araştırılması için komisyon kurarak gerekli süreci başlatmıştır. Her ne kadar Uğur Mumcu suikastinde göstermelik yapılan bir soruşturma sonucu İran istihbaratıyla bağlantılı kişiler yargılanmış olsa da Emniyet Genel Müdürü sıfatıyla Mehmet Ağar’ın, Uğur Mumcu’nun eşi Sayın Güldal Mumcu’ya yönelik kullandığı ‘bu tuğlayı çekersem, duvar yıkılır’ sözleri, söz konusu suikastlarıyla daha derin bir araştırmaya ihtiyaç olduğunun göstergesidir” dedi.
Geçtiğimiz pazartesi günü Habertürk’te kameraların karşısına çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına da değinen Aytekin, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hakkındaki iddialara cevap verdiği televizyon yayınında 'Bizim dönemimizde faili meçhul cinayet yoktur. Bir tek Necip Hablemitoğlu vardı, Onu da FETÖ yapt'” cümlelerini kurması, soruşturmayı etkileyecek beyandır. Zira bu konu açıklığa kavuşturulmamıştır. Eğer bu suikastı FETÖ işlediyse, suikastın AKP’nin cemaatle ilişkilerini kestiği 17/25 Aralık süreci öncesinde olduğu bilindiği için dönemin bütün görevlilerinin ifade vermesi ve cinayetin işlenmesine giden yolda neden tedbir alınmadığının sorgulanması gerekmektedir” derken, “Benzer şekilde, Hrant Dink suikastında de aynı durum vardır. Örnekleri verilen suikastları dışında 90’lı yıllardan günümüze çok sayıda gazeteci katledilmiştir. Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Metin Göktepe, Musa Anter, Necip Hablemitoğlu, cinayetleri gözler önünde işlenmiş, açılan davalarda sadece birkaç tetikçinin yargılanmasını sağlanarak olayların arka planındaki gerçeklerin saklandığı izlenimi yaratılmıştır” değerlendirmesini yaptı.
Geçmişte yaşanan ve hâlâ aydınlatılmayan cinayetlerin toplum vicdanında kanayan birer yara olduğunu söyleyen Aytekin, araştırma önergesine Türkiye’de faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasını isteyen tüm siyasi parti gruplarının koşulsuz destek vermesi gerektiğini belirtti.
Peker 1993'te evinin önünde bombalı saldırı ile ölen gazeteci Uğur Mumcu ve 1996 Lefkoşa'da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetlerine ilişkin olarak da eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve eski MİT'çi Korkut Eken'i işaret etti.
Uğur Mumcu cinayetine yönelik, "Uğur Mumcu şehit ediliyor, yanına ilk gelen kim; katil en önce gelir, Mehmet Ağar" diyen Peker, Adalı cinayeti için de kendisine gelindiğini ve kardeşi Atilla Peker'i önerdiğini iddia etti. Peker, “Biz o zaman Mehmet Ağar, Korkut Eken hep beraberiz... Genciz, vatanseveriz.. Bana genelde iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım. Bana dedi ki, "Kıbrıs'ta bir adam var, Kıbrıs'ı Rumlara satmak istiyor." İki profesyonel dedi... Dedim sana öz kardeşimi vereceğim, Atilla Peker'i. Uzmandır, sokaklarda yetişmiştir. Biletlerden bakabilirler. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Aradan zaman geçti, döndüler üç dört gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştuk. Dedi sonra gideceğiz. Onlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, "Halloldu o iş" dedi” aktarımını yaptı.
TIKLAYIN | Uğur Mumcu cinayetinde çarpıcı gelişmeler
TIKLAYIN | Uğur Mumcu 28 yıl önce katledildi: Vurulduk ey halkım, unutma bizi!
TIKLAYIN | Gazetecilik örgütlerinden Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı açıklaması; "Artık susan herkes suç ortağı"