CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, 6 muhalefet parti liderinin 28 Şubat'ta açıklama yapacağı toplantıya ilişkin konuştu. Diğer partilerin genel başkan yardımcıları ile sürece katılan Erkek, "Ülkemiz, demokrasiyi kaybetti, güçlendirerek yeniden getireceğiz" dedi.
Muharrem Erkek Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuştu. “Gerçekten çok uyumlu, karşılıklı nezaket çerçevesinde çalıştık. Merkezimize demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü koyduğumuz için temel ilkelerde uzlaştık. Hazırladığımız metni sayın Genel Başkanlara sunduk. Onlar da uygun buldular. Metinde bir değişiklik olmadı. Metnin önemli başlıkları var: Yasama, yürütme, yargı, temel hak ve özgürlükler, kamu yönetimi, siyasi etik gibi" diyen Erkek, davetlilerle ilgili şunları söyledi:
“Davetiyeleri hiçbir ayrım yapılmadan gönderdik. İnsan hakları, kadın hakları, gençlik, önemli vakıflar, derneklerde davetlilerimiz arasında. Bu süreçte sistem tartışmalarına ciddi katkı veren, güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda kitapları, makaleleri, çalışması olan hukukçular, akademisyenler, gazeteciler, köşe yazarları, basın dünyasının temsilcileri var. Partilerden yönetim kadroları da katılacak. Ama partililerin sayısını çok yüksek tutmadık ki sivil toplum ve medya ağırlıklı olsun. Pandemi koşullarını da dikkate alıp toplam 700 kişiyi davet edebiliyoruz.”
Toplantıya AKP'den, MHP'den davetli olmadığını ifade eden Erkek, “Sadece 6 siyasi partinin bir çalışması olduğu için yalnızca sivil toplum örgütleri ve basın var. Yani, diğer partilerden davetlimiz yok” karşılığını verdi.
Muharrem Erkek, “En önemli ekonomistlere soruyoruz, soruyorlar ‘Bu krizden nasıl çıkılır?' diye. Hemen hepsi ‘Önce hukuk sistemi, önce hukuk devleti' diyor. Ekonomiyi de sağlıklı bir sistem ve hukuk düzeltecek” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“İnanın çok sağlam bir temel atıyoruz. Kuvvetler ayrılığında hukuk devleti tesis eden, demokratik, özgürlükçü bir sistem inşa ediyoruz. Türkiye'nin yeniden inşası bu. Ekonomik kurulların bağımsızlığını da sağlayan hukuktur. Bugün Merkez Bankası bağımsız değilse, tamamen keyfiliğe dayanan bir tek adam sistemi varsa bunun sorumlusu sistemdir. Bu sistemi getirenler, milyonlarca aileye şiddetli yoksulluk yaşatıyor. İnsanımız geçim mücadelesi veriyor. Her 100 haneden 40 hanenin geliri, giderinden az. 15-30 yaş arası 20 milyon gencin üçte 1'i ne eğitimde ne de istihdamda. Gençlerin 3'te 2'si sokağa çıkabilmek için babasından harçlık alması gerekiyor. Birçok baba bu harçlığı veremiyor. Bu tabloyu değiştirmemiz lazım.”
“En önemli temeli atıyoruz” diyen Erkek, bu temelde neler yaşanacağını şöyle maddeledi:
1- Demokratik hukuk devleti yani demokrasi, sistem, hukuk devleti ve özgürlükler. Özgürlükten ve farklılıklarımızdan da korkulmayacak.
2- Üretime büyük önem veriyoruz. Üniversiteler bilgi üretecek. Özgür üniversiteler ancak bilgi üretebilir. YÖK'ü kaldıracağız. Dünya sıralamasında bugün ilk 500'de üniversitemiz yok. Üniversiteler bilgi üretmezse katma değeri yüksek ürün üretemeyiz. Teknolojik ürün ihracatında 2020 verilerine göre Almanya 200 milyar dolar, Türkiye 4 milyar dolar.
3- Güçlü sosyal devlet. İnsan onurunu koruyan ve yücelten bir sistem. Şiddetli yoksullukla mücadelede, aile destekleri sigortası. Bu zaten yasalaşması gereken bir sigorta dalı. Asgari ücretin altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan her aile onurlu bir yaşam sürebilecek.
4- Kamu yönetiminde liyakati sağladığımızda ve devlette israfı önlediğimizde dahi çok önemli adımlar atılmış olacak.
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme vatandaşın desteği her geçen gün güçlü bir şekilde artığını kaydeden Muharrem Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kamuoyu yoklamalarında yüzde 65'e 35 çıkıyor. Vatandaş yaşayarak gördü bu sistemin sorunları, ekonomik krizi, siyasi krizi derinleştirdiğini, toplumsal barışı zedelediğini, adalette, eğitimde yani Türkiye'nin temel sorunlarında sürekli geriye gittiğimizi. Bütün kamuoyu araştırmalarında parlamenter sisteme destek her geçen gün yükseliyor. Vatandaş bugünkü ekonomik sistemin bu hale gelmesinin de sorumlusu görüyor. Güven veren bir sistem değil. Yatırımcı nasıl güvensin?”
Muharrem Erkek son olarak şunları kaydetti:
“Hiçbirimizin ne şahsi bir kaygısı var ne bir bakanlık ya da başka bir şey. Bu mesele Türkiye meselesi. Türkiye için, demokrasi için birlikte çalışıyoruz. Çünkü ülkemiz demokrasisini kaybetti.”