CHP DİYARBAKIR İL BAŞKANLIĞINDAN ''KÜRT SORUNU'' RAPORU DİYARBAKIR (A.A)

-CHP DİYARBAKIR İL BAŞKANLIĞINDAN ''KÜRT SORUNU'' RAPORU DİYARBAKIR (A.A) - 20.07.2010 - CHP Diyarbakır İl Başkanlığınca, parti genel merkezine gönderilmek üzere 16 sayfalık ''Kürt Sorunu ve Çözüme Dönük Yol Haritası'' başlığıyla bir rapor hazırlandı.  Raporla ilgili açıklama yapan CHP Diyarbakır İl Sekreteri Avukat Mahmut Şevketoğlu, ''Kürt sorununun'' Diyarbakır ve bölge üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirmek, çözüm noktasında CHP'nin sosyal demokrat kimliği ile soruna bakış ve çözüm önerilerini tartıştırmak amacıyla, parti genel merkezine göndermek üzere bir rapor hazırladıklarını söyledi. Şevketoğlu, bunun bir bölgesel sorun olmadığı, tüm Türkiye'yi kapsayan ve Orta Doğu'ya sıçramış ''Toplumsal hakları içeren ve acil çözüm bekleyen sorunlar yumağı'' olduğunu vurguladıkları raporla ilgili şunları kaydetti: ''1984'ten günümüze giderek tırmanışa geçen terör eylemleri ve onlara karşı güvenlik güçlerince sürdürülmekte olan mücadele ile faili meçhul cinayetler ülkemizde binlerce can kaybına neden olmuştur. Silahlı çatışma süreci, özelde bölge ve Kürtler, genelde bütün toplumda maddi ve manevi büyük kayıplar yaratmıştır. Bugüne kadar devletin kalıcı barışı tesis etmeye yönelik bir politika izlememiş olması, çözüm yolunda önemli fırsatların kaçırılmasına yol açmış, Kürtlerde devlete karşı güvensizlik yaratmıştır.'' Bugüne kadar siyasal-etnik bir mesele olan söz konusu sorunun, son dönemlerde hızla bir Türk-Kürt çatışmasına sürüklenme tehlikesi taşımaya başladığını öne süren Şevketoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yaşanan olumsuzlukların ortadan kaldırılması ve halkların entegrasyonunu sağlayacak çözümlerin bulunması için demokratikleşme ve insan haklarının önünde engel teşkil eden Anayasal ve yasal engellerin kaldırılarak demokrasinin, ülke düzeyinde kurumlaştırılması ve kalıcılaştırılması sağlanmalı, Kürt kimliğinin tanınarak Kürt vatandaşların etnik, kültürel, siyasal ve sosyal haklarını kullanmalarının önündeki yasal ve fiili engellerin kaldırılması gerekmektedir. Demokrasinin yerleşmesine katkı verilerek ekonomik ve kültürel yatırımlar ile altyapı eksikliklerinin acilen giderilmesi sağlanmalıdır. Kürt sorunu ülkenin sorunları içinde öncelikli bir yer tutmaktadır.'' -RAPORDAN- CHP Diyarbakır İl Başkanlığının raporunda, insan hakkı ihlalleri, terör ve şiddet olayları, ekonomik gerilik, yoksulluk, yoğun işsizlik ve güvensizliğin bu sorunların temelini oluşturduğu vurgulandı. ''İnsan hayatını temel alan bir güven ortamı yaratılması için atılması gereken adım, dağlardaki PKK mensuplarının toplumsal, kamusal hayata katılabilmelerini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Şiddet ortamının tümüyle sona ermesi ve bölgede askerlik yapan gençlerin hayatlarını kaybetmelerinin önünün alınması için de bu siyasi irade gereklidir'' denilen raporda, son yıllarda demokrasi ve insan hakları temelli bireysel hak ve özgürlüklere dayalı atılan adımların, ''Kürtlerin ve toplumun bazı taleplerini bir dereceye kadar karşılasalar da, Kürt sorununu çözmek için yeterli olmadığı'' öne sürüldü. Sorunun çözümü yönünde atılacak her türlü adımın öncelikle demokratik süreçlere dayanması ve buna uygun politikalar geliştirilmesi gerektiğine değinilen raporda, şöyle denildi: ''Kürt sorununda çözümün siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda eş zamanlı adımlar atılmasıyla mümkün ve anlamlı olacağı unutulmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, yaklaşık çeyrek asırdır PKK'ya karşı silahlı mücadele vermektedir. Bu süreçte on binlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hayatını kaybetmiş, ağır insan hakları ihlalleri işlenmiş, yaklaşık bir milyon sivil yerinden edilmiş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin doğal dokusu ile sosyal, ekonomik ve sosyolojik yapısı altüst olmuştur. Devletin PKK'ya karşı çeyrek asırdır vermekte olduğu mücadele, Kürt sorununun halen sürdürülen yöntemlerle çözümünün mümkün olmayacağını göstermektedir. PKK varlığını korumakta, örgüte katılım devam etmektedir. Şu da açıktır ki, bugün gelinen noktada, Kürtlerin haklarını temin açısından silahlı mücadelenin sonuç almamış olduğu ve alamayacağı da açıktır.'' Raporda, ''Silahlı mücadele devam ettikçe, sorunun bütün boyutları ile sağlıklı bir biçimde tartışılmasının ve çözüm yolunda atılacak adımların başarıya ulaşmasının mümkün olmayacağı'' öne sürüldü. -''BDP BU KONUDA MUHATAPLIĞA ZORLANIP...''- Benzer sorunlarla karşılaşmış ülkeler örnek alınarak, hukuka ve insan haklarına uygun yöntemlere başvurularak çözüm aranması gerektiği önerilen raporda, şöyle denildi: ''Devlet kendi üzerine düşen demokratik uygulamaları hayata geçirirken, kanın durması ve iç barışın sağlanması için Kürt toplumunu temsilen yer alacak muhataplar bulunmalı, bölgede faaliyet gösteren tüm STK'lar siyasal ve sosyal aktörler bu sürece dahil edilmelidir. Özellikle BDP bu konuda muhataplığa zorlanıp Meclis çatısı altında kalıcı ve barışçıl çözümler formüle edilip yasal güvence altına alınmalıdır. Dağda bulunan PKK mensuplarının içinde bulundukları durum da etraflıca değerlendirilip sosyal ve siyasal hayata en kısa sürede katılımlarını sağlayacak hukuki düzenlemeler formüle edilerek PKK'nın silahlarını bırakmasını teşvik edecek bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Böylesi bir yasa hazırlanırken geçmişteki hatalar tekrar edilmemeli, PKK'nın silahlarını bırakmaları, (pişmanlık koşulu) gibi onur kırıcı kavramlara bağlanmamalıdır.'' -''BEYAZ BİR SAYFA AÇMA ADINA...''- ''Silahlarını bırakanların'' yanı sıra halen cezaevinde bulunan PKK terör örgütü üyesi mahkum ve tutukluların da toplumda yer edinebilmeleri için rehabilitasyon çalışmaları yapılması, bu kişilerin istihdamlarının sağlanması gerektiği savunulan raporda şu ifadeler de yer aldı: ''Geçmişe dönük SGK borçlandırılmaları yapılarak emeklilik haklarından faydalandırılmalıdırlar. Beyaz bir sayfa açma adına, halen dağda silahlı faaliyet gösteren örgüt elemanlarını, tutukluları ve hüküm giymiş bütün PKK'lıları kapsayan bir sicil affı çıkarılmalıdır. Devlet olabilmenin temel koşulları, din, dil ve etnik köken ayrımı yapmadan tüm yurttaşların ihtiyaçlarının ve ülkenin güvenliğinin sağlanmasıdır. Sorunların silah veya şiddet kullanarak çözümü meşru değildir, kabul edilemez. Ülkenin bölünmez bütünlüğü tartışma konusu yapılamaz. Akmakta olan insanlarımızın kanıdır, kardeş kanıdır, bu kanama dinmelidir. Sorunlar hoşgörü ve iç barış zemininde, Kürt sorunundan kaynaklanan tüm olguları da kapsayan, bir genel affı da içerecek şekilde çözümlenmelidir.'' PKK'nın silah bırakması için sivil toplum temsilcilerinin ve siyasi partilerin aracılığına başvurulması gerektiğine de vurgu yapılan raporda, göç, eğitim, köye dönüşler ve Anayasal düzenlemelerle ilgili çeşitli konulara da değinildi.