Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "Öncelikle Suriye'nin kendi içindeki demokratik mekanizmalarının, demokratik bir rejimin oluşmasını ve Türkiye'nin de o demokratik rejimle diyalog kurmasını istiyoruz" dedi.
CHP'de 10 farklı bölgede yapılması planlanan bölge toplantılarının sekizincisi CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Veli Ağbaba'nın katılımıyla Malatya'da gerçekleştirildi. Toplantıya, Malatya'nın yanı sıra Diyarbakır, Tunceli, Elazığ, Batman, Kayseri, Sivas, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinden milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanları, eski milletvekilleri, eski belediye başkanları ve kurultay delegelerinin katıldı. Toplantıda konuşan Oğuz Kaan Salıcı, "Terörün karşısında CHP'nin almış olduğu pozisyonu hiç kimseye tekrar tekrar anlatmaya ihtiyacımız yok. Biz, bu ülkenin kurucu iradesiyiz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin terörden arındırılmış, huzur içinde, kendi toplumsal barışını sağlamış bir şekilde yaşaması için gereken her türlü çabayı göstermiş bir siyasi partiyiz" ifadelerini kullandı.
Salıcı, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine değinerek, şunları söyledi:
"Adalet ve Kalkınma Partisi, 2002 yılında 'millet iradesi' diyerek iktidara geldi ama 31 Mart'ta çıkan sonuçları kabul etmedi. İstanbul'da kabul etmedi, Doğu'da başka yerlerde seçimden birinci çıkan, belediye başkanı olarak seçilmiş olması gereken kişiye mazbatası verilmedi, ikinci çıkana mazbata verildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş işler oldu. Devam etti İstanbul seçimlerinden sonra 3 büyükşehire kayyum atandı, orada da vatandaşın ortaya koymuş olduğu irade hiçe sayıldı. Adalet ve Kalkınma Partisi bir süreden beri sandıktan çıkan sonuçtan korkar, milletin iradesinden çekinir hale geldi. Kendisini milletin iradesiyle değil de hamasetle ve Türkiye'yi farklı mecralara sürükleyerek, ayakta tutabileceğini düşünen bir noktaya geldi."
Doğal gaz ve elektriğe yapılan zamları eleştiren Salıcı, "Bize dedikleri şuydu, 'Eğer başkanlık sistemine geçersek, Türkiye'nin sorunları çok hızlı bir şekilde çözülecek. Bürokrasi çok hızlı çalışacak. Biz, 17 yıldır iktidarda olmamıza rağmen bürokrasiyi yeterince çalıştıramıyoruz.' 'Türkiye uçacak' diyorlardı. Ne oldu? İki haneli zamlar geliyor. Doğalgaz ve elektriğe 15-15, otoyollara ve posta hizmetlerine 20-20 geliyor ama günün sonunda enflasyon yüzde 9 olarak görüyorsunuz. Zamlar çift haneli, enflasyon tek haneli" diye konuştu.
Salıcı, Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili ise şunları söyledi:
"Amerika'yla bir hafta dostuz, sonraki hafta Rusya'yla dostuz. Aslında dostluklar Amerika ve Rusya'yla değil, Erdoğan bir hafta Trump'la dost, bir hafta Putin'le dost. Sonra başka birisiyle dost ama birisiyle dost olurken, bir önce haftaki dostumuzu kaybeder bir durumdayız. Böyle bir dış politika olmaz. Başından itibaren yanlış yürüyen bir Suriye politikası var. Suriye politikası üzerinden de kişiselleştirilmiş bir ilişkiler yumağı var. Bizim Suriye politikamız belli. Türkiye tabii ki sınırlarını koruyacak, Türkiye tabiİ ki terörle mücadele edecek. CHP'nin Suriye politikası gayet açık ortadadır. Suriye'de bir yönetim var. Birlemiş Milletlerin (BM) tanımış olduğu bir yönetim. Suriye'nin kendi içinde farklı fikirlerde olan kesimler var. Öncelikle Suriye'nin kendi içindeki demokratik mekanizmalarının, demokratik bir rejimin oluşmasını ve Türkiye'nin de o demokratik rejimle diyalog kurmasını istiyoruz. Eğer söz konusu olan şey; Suriye'nin toprak bütünlüğüyse, biz Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye'de o toprak bütünlüğünün üzerinde bulunan yönetimle görüşülmesi, konuşulması ve diyalog kurulması gerektiği kanaatindeyiz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise partisi tarafından gerçekleştirilen 'Suriye Konferansı'na değinerek, "Bu Suriye konferansında Türkiye'nin yol haritasını ana muhalefet partisi, Türkiye'nin en önemli partisi olarak ortaya koymaya çalıştık. Biz ne söylediysek doğru çıktı. 2011'den beri genel başkanımız Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda ne söylediyse haklı çıktı. Suriye bugün bir bataklıksa, Suriye'de terör örgütü yuvalanmışsa, Suriye bugün parçalanmışsa hiç kuşkusuz bunun en büyük sorumlusu Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı ve hükümetidir. Barış Pınarı Harekatı başlatıldı. Bu harekatta askerlerimize başarılar dilediğimizi buradan belirtmek istiyorum. Umuyoruz bu operasyon en kısa sürede biter. Türkiye ve Ortadoğu tekrar barış içerisinde yaşamaya devam eder. Suriye konferansının en önemli sonuçlardan birisi şuydu; Suriye sorunu çözülecekse mutlaka Suriye, Şam yönetimiyle konuşarak çözülmesi gerektiğini ifade ettik. Bir kez daha buradan söylüyoruz. Bu sorun çözülecekse mutlaka Şam, Suriye yönetimiyle görüşülmelidir. Suriye yönetimiyle görüşülüyor mu, görüşülüyor. Nasıl görüşülüyor? Rusya üzerinden görüşülüyor. Çeşitli kanallar kurularak görüşülüyor. Ancak bu görüşmenin derhal Türkiye, direkt Şam yönetimiyle yaparak, Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanmalı ve bu operasyon bir an önce askerlerimizin de burnu kanamadan sonlandırılmalıdır" dedi.