CHP Genel Başkan Yardımcısı Taşkın: Başörtüsü sorunu toplumsal zeminde çözüldü, kimse bu uzlaşının gerisine düşemez

CHP Genel Başkan Yardımcısı Taşkın: Başörtüsü sorunu toplumsal zeminde çözüldü, kimse bu uzlaşının gerisine düşemez

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, ülkede kutuplaştırma siyaseti izleyen radikal sağ bir iktidarın bulunduğunu belirterek “Türkiye başörtüsü sorununu toplumsal zeminde çözdü ve hiçbir siyasal aktör bu uzlaşının gerisine düşemez. Bu konuda bizim kafamız net” dedi

Türkiye’de milliyetçilik, muhafazakârlık ve siyasal İslam üzerine akademik çalışmaları bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, GazeteduvaR’dan Nergis Demirkaya’nın “AK Parti iktidarının bitmesi durumunda dindarların yaşam tarzlarına müdahale edileceği endişesi ne kadar doğru? Hayat tarzına müdahale, rövanş endişesi taşıyan muhafazakârların korkuları ne kadar gerçek? İktidar iddiasıyla yol alan CHP bu konuda ne düşünüyor?” sorularını yanıtladı.

Ülkede kutuplaştırma siyaseti izleyen radikal sağ bir iktidarın bulunduğunu ifade eden Taşkın kutuplaşma stratejisinin toplumu ikiye böleceğini belirterek “O ikiye bölünmüş kesimlerin endişeli olması zaten kaçınılmazdır. Herhangi bir seçmenin benim bu konuda endişem var demesine gülüp geçemezsiniz. Siyasetin sorumluluğu bunlarla ciddi şekilde uğraşıp ikna etmek ve çözüm üretmektir” dedi.

"Ciddi bir öğrenme süreci yaşandı"

CHP’nin herkesin kimliğinin gerektirdiği hayatı yaşamanın zeminini oluşturacağını söyleyen Taşkın “Sadece bir kesimi değil, bütün farklı kesimlerin özgürlüklerinin takipçisi olacağız. Çünkü çoğulcu siyaset anlayışı bunu gerektiriyor. CHP olarak bunu içselleştirdiğimizi düşünüyorum. Bayağı ciddi bir öğrenme süreci yaşandı" diye konuştu.

"Başörtüsü sorunu toplumsal zeminde çözüldü"

Toplumların öğrenme süreçlerinin bulunduğunu söyleyen Taşkın başörtüsüyle ilgili şöyle konuştu: “Ben şuna inanıyorum: Türkiye başörtüsü sorununu toplumsal zeminde çözdü ve hiçbir siyasal aktör bu uzlaşının gerisine düşemez. Biz de Meclis’te bunun önünü açan parti olduk. Orada da bir kutuplaştırma hamlesi vardı. Önünü açtık ve ferahlattık Türkiye’yi. Biz her mahalleye şimdi girip konuşabiliyorsak, yerel seçimlerde konuştuysak bunun gerisine düşmeyiz artık. Bu konuda bizim kafamız net.”

Türkiye’de hayat tarzı istismarını siyaset olmaktan çıkaran partinin CHP olduğunu belirten Taşkın, “İktidar dışında o topa oynayan kalmadı. Orada yalnızlar, biz o topa girmeyeceğiz” dedi.

"Mağdura kimliği sorulmaz"

“Yaşanmış mağduriyetler bizi ötekilerin hak mağduriyetlerine duyarlı kılmalı” diyen Taşkın şöyle devam etti: “Şimdi Aysel Tuğluk’un annesinin ölümünden dolayı yaşadığı sıkıntılar nedeniyle hapisten çıkarılması için bir çaba var. Ben Aysel Tuğluk’a HDP’li, CHP’li diye bakmıyorum. Mağdura kimliği sorulmaz. Hapishanelerden gelen hak ihlalleri ile ilgilenmiyor, yok sayıyorlar. Birileri der ki demek ki bunlar kendileri dışındaki mağduriyetlere duyarlı değil. KHK’lılar sürecinde de bunu gördük. Dünya tarihinde 150 bin insanın siyasi nedenlerle tasfiye edildiği başka bir örnek yok. Ben şuna inanıyorum: Bu insanların yaşadığı travma gerçektir ama kendi travmaları dışında başka travmalar da var.”