CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP ve MHP'nin Meclis'e sunduğu Seçim ve Siyasi Partiler kanunlarında yapmak istediği değişikliklerin altında, “az oyla çok milletvekili çıkarma” hesabının yattığını belirtti. “Bunlar iktidar koltuğuna tırnaklarını geçiriyor!” diyen Özel, “Halk, bu seçimde İmamoğlu’nun mazbatasına el konulmasından sonra gösterdiği reaksiyonu gösterecek” ifadesini kullandı.
Sözcü’den Gökmen Ulu’nun sorularını yanıtlayan Özel, söz konusu seçim yasası teklifiyle ilgili olarak, “Bu teklif bir çaresizlik teklifi. Keşke bu kanun teklifi, mevzuatı daha demokratikleştiren bir teklif olsaydı. Maalesef böyle bir şey yok” dedi.
Millet İttifakı olarak parlamenter demokratik rejime dönüldüğünde barajın yüzde 3'e düşürülmesini savunduklarını belirten özel, “Mecliste grubu bulunan partilerin seçime katılma olanağının kaldırılmasının, ileride HDP'yi kapatma davasıyla taktiksel bir ilişkisi olabilir mi?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Evet, bunu birlikte okumalıyız. Partilerin seçimden 6 ay önce en az 41 ilde örgütlenmeyi tamamlaması gerektiğinden, eğer seçime kısa süre kala kapatılırsa meclis gurubuyla seçime girebilme olanağını ellerinden alma hedefi söz konusu olabilir. Ama böyle bir durumda HDP'lilerin başka bir partiyle anlaşarak seçime katılabilmelerini engelleyemezler.”
“Cumhur İttifakı bu teklifin altında kalacak, CHP seçimlerde birinci parti olacak ve bu siyasi mühendislik hesaplarını boşa çıkaracaktır”
“2018'de “Bizden başka kimse ittifak kuramaz, bu düzenleme bize yarar” düşüncesiyle getirdikleri düzenlemeyi, 2022'de “Millet İttifakı çok genişledi, çok güçlendi, daha da genişler, daha da güçlenirse ne olur” diye eski haline döndürmek istemektedirler. Teknik olarak ittifak ruhunu boşaltmayı ve gereksiz kılmayı amaçlamaktadırlar” diyen Özel, iktidara ilişkin olarak şu değerlendirmelerini aktardı:
“Her siyasi parti iktidardan gideceğini anlayınca seçim kanunlarıyla oynar. Kenan Evren'in getirdiği çifte barajlı sistemle iktidar olan ANAP, 1987 seçimleri öncesinde çifte barajın üzerine kontenjan uygulaması da eklemişti. Ancak, 1991'de kendi yaptığı düzenlemelerden fayda sağlamamış, DYP – SHP koalisyonu kurulmuştur. Şimdi, ‘Oylarım düşüyor ama milletvekili sayım azalmasın’ diye yapılan bu kanunla oynamanın da AK Parti – MHP bloğuna fayda sağlamayacağı açıktır. Bunlar gitmemek için koltuğa tırnaklarını geçiriyor. Vatandaş, eğer gitmezlerse tırnaklarını kendi boğazına batıracaklarını biliyor, o nedenle seçimde göndermek için motivasyonu artıyor. Bu motivasyon, Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasına el konulmasından sonra seçmenin gösterdiği reaksiyondan farklı değil. Cumhur İttifakı bu teklifin altında kalacaktır. Millet İttifakı ilk seçimde iktidar olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, seçimlerde birinci parti olacak ve bu siyasi mühendislik hesaplarını boşa çıkaracaktır. Vatandaşlar 81 ilde bu iktidardan kurtulmak için karar vermiştir. Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.”
Özgür Özel, bugün Meclis'te grubu olan partilerin seçime girmesini engellemek isteyen AKP'nin bu düzenlemeden geçmişte nasıl yararlandığını da şöyle anlattı:
“Bu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kendi kendini inkarıdır. Takvimleri 2002'ye döndürelim. Bahçeli aniden 3 Kasım 2002'de erken seçim çağrısı yapmış, parlamento da hızlıca o gün erken seçim kararı almıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi 41 ilde örgütlenmesini sağlamamış ama parlamentoda grubu bulunduğu için seçime girebilmiştir. 3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidar olmuştur. Kanunun kendisine sağladığı bir yetkiyle seçime girip kazanan bir siyasi partinin, 20 yıl sonra kendini iktidara taşıyan düzenlemeyi inkarı büyük bir problemdir. Bu, AKP'nin nereden nereye savrulduğunu göstermektedir.”