CHP Grup Başkanvekili Özel: Meclis, Sağlıkta Şiddet Yasası'nı çıkarmalı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Koronavirüs salgını gündeminde tekrar kamuoyunun dikkatini çeken sağlık çalışanlarının yaşadıkları sıkıntılarla ilgili konuştu. Özel, Sağlık personelinin Sağlıkta Şiddet Yasası'na dair taleplerini dile getireceği 'Beyaz Miting'in salgın nedeniyle ertelendiğini hatırlatarak Meclis'e çağrı yaptı. Özel, siyasi partilerin ittifak yaparak Sağlıkta Şiddet Yasası'nı çıkarması gerektiğini ifade etti.
Özel Koronavirüs salgını hakkında gerçekleştirdiği basın toplantısında "Nerelerde testlerin yapıldığını açıkça duyurup, bu testler pozitif çıktıktan sonra şimdi kullanılan ve güvenilen testlerle doğrulamasının yapılması daha akıllıca seçenektir. Ancak bunun için 18 ile değil 81 ile bu test kitlerinin ulaştırılmasını son derece önemsemekteyiz" dedi.
Özel, 889 devlet, 69 tane üniversite hastanesi, 577 tane özel hastanenin bulunduğunu belirterek, "Kötü senaryolar düşünüldüğünde hatta beklenen senaryolar düşünüldüğünde bu yoğun bakım yatağı sayısının yeterli olmayacağı ortadadır. Yoğun bakım yataklarının arttırılabilmesi için gerekli her türlü tedbirin alınması lazım. 577 özel hastanenin bugün tanı konulduğunda hastayı derhal kamuya yollayıp kendilerinin bu mücadele içinde olmaması düşünülemez" diye konuştu.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Dezenfektan, alkol, ateş ölçer, maske ve ihtiyaç duyulan tüm tıbbi malzemelerde KDV'lerin kriz boyunca sıfırlanmasını, bu ürünlerde sabit bir marjıyla otorite tarafından perakende satış fiyatları için bir üst sınır belirlenmesini öneriyoruz. Bu üst sınırın üzerindeki satışın cezalandırılmasını ve sabit fiyat uygulamasına geçilerek toptan ve perakende satış fiyatlarının belirlenmesinin son derece önemli olduğunu ifade diyoruz.
Tüm sağlık malzemeleri ve bu tür maddelerin ithalatı üzerindeki vergilerin ve sınırlamaların salgın süresince ertelenmesini öneriyoruz.
Bu süreçte ihtiyaç olacak kritik malzemenin ihracatına yasak getirilmesini öneriyoruz. Sahtecilikle mücadele için gerekli caydırıcı tedbirlerin alınıp bir an önce kamuoyuna duyurulmasını öneriyoruz.
Bir diğer öneri paketimiz ise 6 maddelik sağlık personeliyle ilgili önerilerimiz var.
Bunlardan birincisi; sağlık çalışanları onların meslek örgütleri, sağlıkta şiddet yasasını öncelikle talep ediyorlardı. Bu sene de 14 Mart'ın ana teması Sağlıkta Şiddet Yasası'ydı. Doktarlar en önemsedikleri, sağlıkçılar en önemsedikleri bu yasa için yapacaklarını mitinglerini salgınla mücadele ettikleri için samimiyetle iptal ettiler.
Meclis çalışacaksa sağlıkçılara hem psikolojik destek hem önemli bir kazanım olması açısından siyasi partilerin ittifakla tüm sağlıkçıların hasretle bekledikleri Sağlıkta Şiddet Yasası'nı çıkarmaya davet ediyoruz.
İkinci husus atanamayan 620 bin sağlıkçı var. Bugünlerde artık kamu otoritesi de yeni sağlıkçılara ihtiyaç olduğunu söylüyor. Bu aşamada atanmamış 620 bin sağlık personelinin önemli bir kısmının atanması için büyük bir fırsatla ve ihtiyaçla karşı olduğumu ifade ediyoruz.
Ayrıca yetkin sağlık personelinden emekli olanların da en azından bu kriz boyunca bir seferberlik halinde son derece önemli olduğunu düşünüyor ve öneriyoruz
Sağlık personelinin uzun mesai saatleri ve nöbetlerden sonra yorgun argın bir şekilde toplu taşımaya binmesi ya da kendi arabasıyla uykusuz yorgun bir şekilde araba kullanması yerine sağlık personelinin mesaiye gidişte ve gelişte rahat edecekleri ve daha fazla yorulmayacakları hızlı ve hijyenik ulaşım için derhal önlem alınmalıdır
Ayrıca kreşlerin kapatılması ve küçük çocuğu olan anneler kamuda izin verilmesi doğru bir karardır. Ama sağlık çalışanları bundan yararlanamadıkları gibi kapalı kreş kadın sağlık çalışanı açısından büyük bir sorun. Bu soruna hızla çözüm üretilmesi gerekiyor. Biz bu konuda yerel yönetimlerin üzerlerine düşenlerle ilgili CHP olarak kamu otoritesiyle birlikte imza atmaya hazırız.
Fazla çalışmalarda ekstra katlanmak zorunda kaldıkları masrafları örneğin çocuğa bakıcı; sağlık çalışanlarına ek ödemeler yapılmalı. En az bir maaş ikramiye verilmesi de Sağlık bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından hızla değerlendirilmeli ve sonuçlandırılmalıdır.
Üniversite hastaneleri herkes biliyor ki, bu salgın öncesinde dahi tıbbi malzemelerin temininde sıkıntı çekiyorlardı. Bu kriz durumunda en yumuşak karın üniversite hastanelerinin sıkıntılarıdır. Üniversite hastaneleri bu konuda doğrudan desteklenmelidir. Gerek malzeme gerek ekonomik olarak"