T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin uzun süredir hazırlıkları devam eden ekonomi programının temel ilkelerini ilk kez açıkladı. Stratejik sektörlerde özelleştirmeye karşı olduklarını belirten CHP lideri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da devletin özel sektörle ya da tek başına sanayileşme modelleri kurmasından yana olduklarını belirtti.CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak başkanlığındaki bir heyet tarafından süren hazırlıklar geçen hafta tamamlandı. CHP lideri, önümüzdeki günlerde iş dünyasına anlatmaya başlayacağı programın temel ilkelerini Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'e şöyle sıraladı: Hedef 2023: Hedefimiz 2023’te daha gelişmiş, küresel aktör olan bir Türkiye. Yüzde 7’nin altına düşmeyen bir kalkınma hızı öngörüyoruz. Kişi başına milli gelirin yükseltilmesi temel hedeflerimizden. İşsizlik: Ekonomide yaşanan en ciddi sorun işsizlik. AKP’nin yaptıklarına bakınca işsizlik sorununu çözmediğini görüyoruz. Genç işsizlerin sayısı çok yüksek. Ekonomiyi, istihdam yaratmayan büyüme kavramı üzerine oturttuğu için bu sonuç ortaya çıktı. Biz kaliteli istihdam yaratan bir büyüme vaat ediyoruz. Stratejik özelleştirmeye karşıyız: Özelleştirmeye karşı katı, ideolojik tutumuz yok. Ama kamu açısından stratejik alanların özelleştirilmesine karşıyız. Aslında zaten özelleştirilecek bir şey kalmadı. Karşı çıksak ne olacak, çıkmasak ne olacak? Doğu ve Güneydoğu ile sınırlı olmak üzere devletin sanayileşmede öncü olması da gerekli. Doğu’ya KİT modeli sanayileşme: Doğu ve Güneydoğu’ya sanayi ve istihdam gitmesini istiyoruz. Aslında özel sektörün gitmesini isteriz ve bunun için sektör bazında özel teşvikler getireceğiz. Ama bugüne kadar her türlü teşvike rağmen özel sektör gitmedi. O zaman devletin o alana girmesi ve o alanı geliştirmesi, sanayi götürmesi lazım. Devlet üretme çiftlikleri ya da fabrikalar şeklinde olacak ve DPT’nin geliştirdiği projelere uygun yapılacak. Bunlar, bölgesel dengesizlikleri de giderecek. Küresel sermayenin güvencesi CHP: Küresel sermayenin Türkiye’ye gelmesine karşı değiliz. Bilakis isteriz ve en büyük güvenceyi vereceğiz. Ama bunun spekülatif amaçlı sermaye hareketleri şeklinde değil, üretime yönelik doğrudan yatırımlara gelmesini arzularız. Sıcak para ‘sağlıksız’: Sıcak paraya dayalı bir büyüme Türk ekonomisini kırılgan yapıdan kurtarmıyor. Özellikle cari açıktaki büyüme, bunun sağlıklı olmadığını gösteriyor. Sıcak paranın spekülatif kazançlara yol açtığını biliyoruz. Asıl sorun burada. Bu spekülasyonu yapanlar gelirlerinden vergi dahi vermezken biz asgari ücretliden vergi alıyoruz.Değerli liradan CHP de rahatsız: Kur politikasından ihracatçı ve sanayici gibi biz de rahatsızız. Çok değerli bir Türk Lirası’nın doğru olmadığına inanıyoruz. Merkez Bankası’na yeni rol: Kur konusunda Merkez Bankası devreye girerek daha tutarlı bir politika izlemeli. Bankanın bağımsızlığının korunması tabii ki çok önemli. Ama Merkez Bankası yasası, fiyat istikrarını kaybetmemek kaydıyla büyüme ve istihdam politikalarına odaklanılmasını öngörür. Yasada var ama uygulamada yok. Faiz: Ekonomiyi sıcak paraya endekslerseniz faizleri düşüremezsiniz. Sıcak paranın varlık nedeni zaten yüksek faiz. Eğer tutarlı bir ekonomi izlerseniz, bacalar tüterse, işsiz insanlar çalışır, fabrikalar üretim yapar ve iyi bir kur politikasıyla ihracata yönelik sanayinizi geliştirirseniz, faizler de kendiliğinden düşer.İstihdam: Vergi politikalarımızı da belirliyoruz. Özellikle istihdam üzerindeki vergilerin düşürülmesinden yanayız. İstihdam maliyetini düşürecek politikalar getireceğiz. Tabi bunun için sistemin nasıl finanse edileceğini de düşünüyoruz. Ekonomi politikasının gelir ve harcama kalemlerinin tutarlı olması gerekir. Tarım: Ortadoğu’yu da Avrupa’yı da besleyebiliriz. Topraklarımız buna müsait ama izlenen tarım politakaları üretimi engelledi. AKP iktidarıyla Türkiye tarihinde ilk defa süt ve tereyağ ithalatı başlıyor. Verilen fiyatlar çiftçinin alın terini karşılamıyor. Dünyanın her yerinde tarıma olağanüstü destekler verilir. Ama yasamıza göre sadece GSMH’nin yüzde 1’i kadar teşvik edebiliyoruz. Bu iktidar döneminde o bile verilmiyor. Kamuda taşeronlaşmaya son: Kamuda taşeronlaşmayı kaldıracağız. Eğer eleman ihtiyacı varsa normal işçi statüsünde alınacak.Gümrük Birliği: Gümrük Birliği dahil pek çok konuyu yeniden ele alacağız. Gümrük Birliği konusunda özellikle karar alma mekanizmaları içinde bulunmamamızı önemli bir sorun olarak görüyoruz. Bunu ele alacağız. Sosyal politikalar: Sosyal politikalar ekonomi programımızın içinde olacak ve en önemli ayaklarından birini oluşturacak. Yoksulluğun giderilmesiyle ilgili aile yardımı sigortasını getireceğiz. Kaynaklarıyla ortaya koyacağız programımızda.