CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "adalet yürüyüşü"nün yirmi birinci gününde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı, güzergâh üzerinde ikinci kez yapıldı. Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, toplantının ardından yaptığı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin yıl dönümünde tutulacağı açıklanan "demokrasi nöbeti" ile ilgili olarak "Hem ülkeyi yöneteceksiniz, hem devletin bütün imkanları elinizde olacak, ondan sonra sokakta demokrasi arayacaksınız. Buna söyleyecek söz bulamıyoruz" dedi.
Bülent Tezcan'ın açıklamaları şöyle:
"Bu kararnamede yine Adil Öksüz’ün o kontrollü darbenin kara kutusu tutuklama istemiyle sevk edilen savcı sürgün edildi. Hani FETÖ ile mücadele? Yine bakıyorsunuz bu kararnamede 16 Nisan’dan önce sosyal medya paylaşımlarında çıkıp hayır diyenler yarın PKK’lı terörist olarak muamele görmeye razı olsun diyor. İktidarın emrinde hareket edenlerin ödüllendirildiği, ama bağımsız olarak görev yapmak isteyenlerin ise cezalandırıldığı bir süreç Biz 16 Nisan’dan önce biz söylemiştik bunu. Değerli arkadaşlar, iktidar demokrasi nöbetlerine başlamış, çok ilginç.
"Biz bu kutlu yürüyüşü başlattığımızda adalet adliyede aranır diyenler, demokrasiyi sokakta aramaya başlamışlar. Bu önemli ve ibret verici bir gelişmedir. Ben merak ediyorum, bu çağrıyı yapanlar acaba Türkiye’de demokrasiyi kimin kaybettirdiğinin farkındalar mı?
"Bu çağrıyı yapanların iktidarını kullanma yetkisi yok mu? Hem ülkeyi yöneteceksiniz, hem devletin bütün imkanları elinizde olacak, ondan sonra sokakta demokrasi arayacaksınız. Buna söyleyecek söz bulamıyoruz. Herhalde olsa olsa adalet yürüyüşünün kutlu rüzgarı bunların ayarını bozdu. Adalet yürüşünün nöbeti tuttu iktidarı. Gerçekten demokrasiyi arıyorlarsa biz her yerde destek vermeye hazırız. Yok ettikleri demokrasi üzerinden bir tek adam rejimi kurmak istiyorlar, oradan demokrasi çıkmaz.
"Tek adam rejiminin yapı taşlarını yeni iç tüzük çalışmalarıyla hayata geçirmeye çalışıyorlar. Basına yansıdığı kadar niyetlerinin ne olduğu konusunda aşağı yukarı fikir sahibiyiz. Biz TBMM’nin yetkilerini ortadan kaldıracak, yok edecek bir iç tüzük çalışmasına destek vermeyiz. Karşı çıkarız. Biz, milletvekilini etkisiz hale getirecek bir iç tüzük çalışmasına karşı çıkarız. Bütün milletvekillerini etkisiz hale getirme girişiminin bir aracı olarak gündeme geliyor. Milletvekilinin hakkı, milleti en etkili şekilde temsil edebilme görevidir.
"İç tüzük girişimlerine sonuna kadar direnecek, mücadele edeceğiz. Ancak öncelikle paketin dedikodu düzeyinde değil, gerçeklik olarak gündeme gelmesini bekliyoruz. Tek adam rejimi girişimlerinin bir parçası gibi görünüyor iç tüzük çalışmaları şu an. Ancak salı günü taslak geldiğinde daha ayrıntılı konuşabiliriz.
"9 Temmuz bir büyük adalet buluşması olacak. Adalet sözcüsü, adalet kılıcı Kılıçdaroğlu. Bu sözleri ben söylemiyorum, bugüne kadar ki 21 günlük yürüyüş boyunca vatandaşlarımızın taktığı isimler bunlar. Demek ki toplumun çok büyük adalet yarası var, kanayan. Ve Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Haziran’daki yürüyüşü ile bunu gündeme getirmiştir. 9 Temmuz kutlu buluşması, hayır buluşmasından daha büyük bir adalet buluşması olacak. Hepinize teşekkür ediyorum.
Sayın Genel Başkan, Murat Yetkin’e bir demeç vermiş. İstanbul girişinde bir provokasyon duyumu varmış. Mitingin yasaklanabileceğini dile getirmiş.
Arkadaşlar faraziler üzerinden konuşmayı çok uygun bulmuyoruz. Buna ilişkin söylentiler zaman zaman kulağımıza geliyor ama biz bu mitingi yapacağız. Vatandaşlarımız da güvenle gelsinler ortama.
Bir IŞİD’linin saldırı hazırlığında olduğu iddiası gündeme geldi… Gözaltındaymış 1 kişi...
İsterseniz son kısımdan başlayalım. Bu bilgiyi aldık, ancak bunun bir rutin çalışma sonucu olduğunu öğrendik. Bu yürüyüşe yönelik planlanmış bir operasyon değilmiş. Rutin çalışmanın bir parçası. Doğal olarak yürüyüş güzergahı buradan geçince, emniyetin çabaları belirli noktalara daha çok yoğunlaşıyor. Özel olarak yürüyüşe yönelik bir saldırı değil, rutin bir operasyon olduğu bilgisini aldık. Önlemlerin artırılması meselesine gelince biz bundan rahatsız değiliz. Tüm provokasyon girişimlerine karşı güvenli bir şekilde yürüyüşü gerçekleştirmek gayretindeyiz. Bütün güvenlik personellerine teşekkür ediyoruz.
Her geçen gün katılım artıyor. İstanbul’a yaklaştıkça zannediyorum bu katılım daha da büyüyecek. Kortej içerisine araçların alınmaması, bizim makam araçlarımızın alınmaması da doğru bir önlemdir. Daha önce de yol güzergahının kapatılmasını talep etmiştik. Bu çerçevede alınan önlemler son güne yaklaştıkça, provokasyon söylentileri arttıkça alınması gereken önlemlerdir.
Devleti yöneten sözlerine dikkat etmek zorundalar. Başbakan, Başbakan yardımcıları, bu yürüyüşü terörle ilişkilendirmeye kalkmaları tamamen mazlum ve masum bir eylemi terör eylemi ile irtibatlandırmaya çalışan sözleri provokasyon yapmak isteyenleri teşvik eden sözlerdir. Nurettin Canikli’nin sözleri dahil olmak üzere, o yakışmayan sözlerini kullanmamalarını tavsiye etmek istiyorum.
Elitaş konusu
Sayın Genel Başkanımızın, sayın Başbakan’a ne söylediğini ben çok iyi biliyorum. Sayın Genel Başkan, Başbakan’a şunu dedi; parlamento devre dışı bırakılmamalıdır. Meclis’te neye ihtiyaç duyarsanız darbe girişimiyle mücadele etmek konusunda 15 Temmuz’da nasıl birlikte direndiysek destek vermeye hazırız. Ancak Türkiye’de demokrasiyi temsil etmesi gereken bir parti var, bu görev CHP’ye düşer. O nedenle OHAL ilan etmenize izin veremeyiz.
Kayseri valisinin açıklamaları...
Yani şimdi Kayseri Valisi bu açıklamayı niye yaptı, teması nedir bilemiyorum. Özel olarak buraya yönelik bir operasyon değil, ama rutin terör operasyonları çerçevesinde yapılan çalışma, bizim geçmemiz dolayısıyla daha kapsamlı yapılmış.
9 Temmuz’dan sonra nasıl adımlar atılacak?
Bütün hedefimiz 9 Temmuz buluşması çok güçlü olacak. Bunu bir yapalım, sonra yankılarını hep birlikte göreceğiz.