CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, "AKP, kamu kurumlarını öyle bir talan ediyor ki..." diyerek Ziraat Bankası'na ilişkin olarak Sayıştay tespitleri eşliğinde görüşlerini paylaştı. Karabat paylaşımında, "Ziraat Bankası şu anda Demirören yaptığı sözleşmenin hükümlerini yerine getirmiyor. Şirketleri yeni ortaklarla yapılandırması ve yönetmesi gerekiyor. Demirören’in gazetelerinde ve TV’lerinde AKP’nin borazanlığı işte böyle fonlanıyor" ifadelerine yer verdi.
CHP'li Karabat, sosyal medya hesabından, Sayıştay raporuna göndermeler yaparak, Yıldırım Demirören başkanlığındaki Demirören Holding'e verilen krediler ile kamuoyunun gündeminden düşmeyen Ziraat Bankası'na ilişkin paylaşımlarda bulundu. Sayıştay’ın 2020 Ziraat Bankası raporunda, bankanın kambiyo zararının tam 187.7 milyar TL olduğunu belirten Karabat, "Aynı yıl bütçe harcamaları 1.2 trilyon TL ve bütçe açığı da 172.7 milyar TL. Ziraat’in zararı devletin zararını geçiyor" ifadelerine yer verdi.
Karabat'ın paylaşımları şöyle:
"AKP, kamu kurumlarını öyle bir talan ediyor ki, meblağlar artık yüz milyarlarca lirayı buluyor.Ziraat Bankası bu noktada çok kritik. Çiftçiye, üreticiye destek olması gerekirken, hükümetin operasyonlarının merkezi oldu.
Sayıştay’ın 2020 Ziraat Bankası raporuna göre, bankanın kambiyo zararı tam 187.7 milyar TL. Aynı yıl bütçe harcamaları 1.2 trilyon TL ve bütçe açığı da 172.7 milyar TL. Ziraat’in zararı devletin zararını geçiyor.
Bu bankayı böyle fütursuz harcama yapmaya iten nedir? AKP’nin rant ve toplum mühendisliği politikalarında Ziraat Bankası mihenk taşı oluyor. Hürriyet gazetesi başta olmak üzere Doğan Medya Grubu’nun Demirören’e satışında da bunu görüyoruz.
Görece daha bağımsız yayın yapan Doğan Grubu’na tahammülü olmayan AKP, burayı Demirören’e sattırarak, yandaş yayın organları arasına girmesini sağlıyor. Demirören parayı devletten alıyor, yani Ziraat Bankası’ndan. Demirören kredisinde ilginç bir nokta var.
Banka ile Demirören arasında yapılan sözleşme uyarınca, Demirören’in 3 yıl içinde sermaye yapısını 150 milyon dolar artırması gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde de “banka kararıyla şirkete yeni ortak bulunacağı” sözleşmede kayıt altına alınıyor.
Ziraat Bankası şu anda Demirören yaptığı sözleşmenin hükümlerini yerine getirmiyor. Şirketleri yeni ortaklarla yapılandırması ve yönetmesi gerekiyor. Demirören’in gazetelerinde ve TV’lerinde AKP’nin borazanlığı işte böyle fonlanıyor.
Ziraat Bankası’ndan Demirören’e 2 yıl ödemesiz 10 yıl vadeli 700 milyon dolar kredi verildi. Banka yönetimindeki Metin Sezici, daha sonra Demirören Medya’nın tüm finansal işlerinden sorumlu olarak Chief Financial Officer (CFO) oldu.
Ancak Sezici burada çok fazla kalamadı ve Demirören’deki görevi sonlandırıldı. Ne Demirören borcunu ödedi, ne de Ziraat Bankası sözleşme gereği atması gereken adımları atmadı. Devasa zararlar işte böyle ortaya çıktı. Bitmedi...
Ziraat Bankası’nın “diğer gider ve zararlar” bölümü altındaki zararı 1.9 milyar TL. Bankacılık dışında işlemler yapılıyor ve bunlardan devasa zarar elde ediliyor. Ancak Ziraat bu işlemleri yapmaktan geri durmuyor. Kim için?
Ziraat’in zarar kuyusunu kazdıkça daha fazla skandalla karşılaşıyorsunuz. Bankanın faiz gideri 3.3 milyar TL. Hangi işlemlerde faiz giderine katlandı banka, bunları da saklıyorlar. Para piyasası işlemi adı altında 5.7 milyar TL faiz gideri var.
Bu denli yüksek para piyasası faizi işlemi söz konusu olunca benzer oranda bir getirisi de olmalıdır. Ama bankanın verilerinde bunu göremiyoruz. Aynı durum sermaye piyasası işlemlerinde de var. Oradaki faiz gideri de 10.7 milyar TL.
AKP’nin yönettiği Ziraat Bankası’nın paraları sürekli faize ve zarara gidiyor. Adeta zarar için faaliyet gösteriyor. Ziraat Bankası, Rize’de MÜSİAD üyelerince kurulan RİNERJİ adlı enerji şirketinin yüzde 51 hissesini satın aldı.
RİNERJİ 2019’da 10.5 milyon TL, 2020’de de 9 milyon TL zarar etti. Buna rağmen Ziraat Bankası gidip bu şirketin çoğunluk hissesini satın aldı. Burada çok net, saraya yakın iş insanları kurtarılmış ve kaynak aktarılmıştır.
Ziraat’ın 2014’te Genel Energy isimli şirketten rehin aldığı 1 milyar dolarlık hisse de, kredinin kapatıldığı söylenen 2020 yılında 100 milyon dolara düştü. Kredi ne kadar tahsil edildi, hisseler kime ne kadara satıldı, muamma...
Ziraat Bankası’nın bünyesinde çok yüksek meblağlı menkul değerler var. Bunlar neden alındı, sahipleri kimlerdi, hangi şirketlere kaynak aktarıldı? Burada bankacılık dışında şirketler finanse edilmiştir.
Ziraat Bankası asli işini tam olarak yapamazken, bunun dışında pek çok şirkete ortak olmuş durumda. Kamunun kaynakları işte bu şekilde banka üzerinden farklı kişilere ve kurumlara aktarılıyor.
Bu arada Ziraat Bankası, Irak Mevduat Sigorta Fonu şirketinin hisselerini de satın aldı. Sanki Türkiye’de kredileri ve mevduatları çok iyi yönettiler de gidip Irak’ta mevduat sağlamak için hisse satın alıyorlar.
Sadece 2020 yılında Ziraat Bankası’nın takipteki kredileri 13.8 milyar TL’yi buluyor. Bunun büyük kısmı tahsil edilemeyecek. Bu kadar büyük meblağ birilerine sistematik peşkeş çekme sonucu ortaya çıkmıştır.
Ziraat Bankası, Onko İlaç isimli şirket kredi borcunu ödemeyince banka bu şirkete ortak oluyor. Kredinin yasal takip süreciyle tasfiye edilmesi gerekirken, bankacılık faaliyeti olmayan şirkete ortak olunuyor. Sebep ise tipik AKP olayı...
Şirket hisselerinin çoğunluğu bankaya geçtikten sonra 08.01.2020 tarihli kararla şirketin kurucusu İrfan Koç yönetim kurulu başkanı, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı.... Ve “Faruk Çelik” de yönetim kurulu üyesi.
Bu üyeler, hisselerinin çoğunluğu Ziraat Bankası’na ait olan şirketten yüksek maaşlar alıyorlar.Plan şu: Şirkete Ziraat’ten kredi kullandır, krediyi ödeme, sonra bankayı şirkete ortak et, ballı maaşları götür.
Tabii bu dönemde Onko İlaç’ın 523.757 Euro ve 561.000 TL borç faizi de siliniyor. Böylece 10 milyon liradan fazla destek sağlanıyor. Yeni yapılandırma ile sağlanan desteklerle birlikte büyük bir vurgun gerçekleşiyor.
2020 yılında Ziraat Bankası 236.3 milyon TL’lik reklam harcaması yaptı. Buradaki kaynağın büyük kısmı yandaş medyaya aktarıldı. Böylece devletin parasıyla AKP’nin propagandası fonlanmış oldu.
148.6 milyar TL gayri nakdi kredi dağıtıldı. Bu para, işletmelere kamuya veya özel sektöre iş yapmaları için teminat olarak verildi. Kamu bankasının asli işlevi bu değildir. Bitmedi Sayıştay Raporu, devam.
Ziraat Finansal Kiralama’nın 445.8 milyon liralık alacağı 290 milyon TL’ye kapatıldı. Yani 155.8 milyon TL zararı Ziraat Bankası üstlendi. Finansal kiralama şirketinin yetkililerinden hesap soruldu mu?
Bir de peşkeş hikayesi var Ziraat’ın... Keskinoğlu şirketinin kredi anaparasının yüzde 70’i siliniyor. Ardından şirketin sermayesi artırılıyor. Ve son olarak 90 milyon TL’lik yüzde 20 hisse satılıyor.
Ankara’da bir enerji şirketinin bağlı olduğu grubun tüm risklere rağmen kredi limiti 30 milyon dolara çıkarıldı. Bu şirketin karşılıksız çek, vadesi geçen kredi gibi pek çok eylemi de kayıtlara geçmiş. Ancak Ziraat yönetimi bunları görmüyor.
Bu enerji şirketiyle ilgili 31.12.2020 tarihi itibarıyla banka nezdinde 268.7 milyon TL risk olduğu kayıtlara geçiyor. Sayıştay uyarıyor. Bunlar borcunu ödeyemez diyor. Ama Ziraat Bankası yönetimi bunu dinlemiyor.
Sayıştay raporlarına baktığımızda, Ziraat’in sadece 2 firmadan 2 milyar 11 milyon TL alacağı olduğu görülüyor. Kimdir bu firmalar? Bu kadar yüksek meblağ neye göre verildi?
Bankanın işgal altında 616 adet taşınmazı var ve bunların 2 yıl önceki değerleri toplamda 658 milyon TL’yi geçiyor. Bunlardan herhangi bir bedel alınamamış. Kimdir bu işgalciler, banka neden peşine düşmüyor?
Bir zincir mağazası olan grup şirketine sınırsız destek veriliyor ama kredi geri ödenmiyor. Kredi takibi 8 yıl sonra başlıyor ve borç 643 milyon lirayı geçiyor. Vatandaş borcunu 1 ay geciktirse icra başlar ama burada kollanan yandaş şirketler var.
Bir inşaat şirketinden de aynı şekilde 1 milyar TL alacak söz konusu. Bu sefer kredi tahsilatı için 10 yıl bekleniyor. Ziraat Bankası yönetimine soralım, siz bu şirketlere verdiğiniz borçların takibini neden uzatıyorsunuz?
Ziraat’ın bir arsa geliştirme şirketinden 1.9 milyar TL, bir demir çelik şirketinden de 263 milyon TL alacağı var. Bir AVM şirketinden dahi 463 milyon TL alacak var. Firmalar şüpheli... Üzerlerine gidilmiyor.
Özellikle demir çelik şirketine dikkatinizi çekerim. Firmanın tek hissedarının nitelikli dolandırıcılıktan kaydı var. Banka bunu bilmesine rağmen yüksek meblağlı kredi veriyor ve borcun peşine düşmüyor. Burada bir organize suç var!
Ziraat Bankası’ndan skandallar taşıyor. Çiftçimiz bankaya borcunu geciktirse, hemen o kişi hakkında işlemler başlatılır. Ama burada görüyoruz ki bankayı çarpanlara bir de mükafat veriliyor. Demirören’e kullandırılan kredi neredeyse izlenen kredilerin yüzde 20’sini oluşturuyor. Ancak tahsilat konusunda bir adım atılmış değil. Diyoruz ya Ziraat kanunlara uymuyor diye...
Bankanın kanunlara uymadığını söylemiştik. Şu son örnekle bitirelim... Bankanın 20 aracı banka dışında kurum ve kuruluşlara kullandırılıyor. Taşıt kanununa göre bu suçtur.Ama hepsinin hesabını çok yakında soracağız.