CHP'li Adıgüzel'den müsilaj tepkisi: Doğa yüzümüze tükürüyor, bize isyan ediyor

CHP'li Adıgüzel'den müsilaj tepkisi: Doğa yüzümüze tükürüyor, bize isyan ediyor

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Marmara Denizi’ndeki müsilaja ilişkin olarak, “Şu anda doğa bize isyan ediyor. Aslında bu müsilaj değil, doğa yüzümüze tükürüyor. İşletmeleri hoyratça açıp denetlemeyen yönetimlere, hükümetlere isyan ediyor, onların yüzüne tükürüyor” değerlendirmesinde bulundu.

CHP'li Adıgüzel, Çanakkale Boğazı’nda deniz salyasını sorununu yerinde inceledi. Boğazda yaptığı açıklamada, kıyı şeridinde deniz salyası oluştuğuna işaret eden Adıgüzel, “Müsilaj denen çevre felaketini görüyoruz. Biz neden yıllarca ormanları kesmeyin, taş ocaklarını hoyratça açmayın, kimyasallarla madencilik yapmayın, sanayi atıklarını arıtmadan derelere bırakmayın, havayı, suyu kirletmeyin, zirai ilaçları kullanırken kontrollü ve zararsız olanları kullanın defalarca neden uyarmıştık? İşte bunun için” dedi.

"Doğa yüzümüze tükürüyor"

Tahribat ve kirlenme sonucu doğanın isyan ettiğini söyleyen Adıgüzel, şunları söyledi:

“Aslında bu müsilaj değil, insanoğluna tepkisini gösteriyor, yüzümüze tükürüyor. İşletmeleri hoyratça açıp denetlemeyen yönetimlere, hükümetlere isyan ediyor, onların yüzüne tükürüyor. Burada şiddetli bir akıntı olmasına rağmen bu durum çok fazla. Bir felaket. Sanayi atıkları, kanalizasyon atıkları nedeniyle denizlerde sayısı azalan balıkların bunları tüketememesi ile orantısız artmasından kaynaklanıyor. Ama aslında pek çok şey buna neden oluyor. Havayı temizleyen ağaçların sayısının azalması, arıtılmamış atık suları, termik santral filtresiz bacaları.

"Doğa tüm bunların hesabını bizden soracak"

Doğa tüm bunların hesabını bizden soracak. O nedenle daha fazla geç olmadan doğayla barışık bir yaşantıya geçmemiz, bütün işletmeleri, çalışmaları doğayla barışık hale getirmemiz lazım. Kimyasal kullanan madenlerin kapatılması, madenlerin sadece uygun yerlerde ve uygun tekniklerle yapılması lazım. Bu doğanın bize son uyarısı. Bu doğal bir felaket değil, aslında doğanın insanlara okuduğu lanettir.”