CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Anlaşılan o ki, Erdoğan alışveriş sırasında kasap, manav, yağ reyonundan kaçmış. Ayçiçek yağının 80 lira, kırmızı etin 60 lira, kaşar görünümlü eritme peynirin 68 lira olduğu markette, Erdoğan'ın bu reyonlara uğramaması gayet normal; asgari ücretli aylardır zaten bu reyonlara uğrayamıyor" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TBMM'nin açılmasının ardından ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü'den Evren Demirdaş'ın haberine göre, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tarım Kredi Kooperatifi Marketinde yapmış olduğu alışverişe değinen Ağbaba açıklamasına şöyle devam etti:
"Ülkede tüm çalışanların yüzde 45'i asgari ücret alıyor, ülkenin yöneticisi abur cubura bin 2 lira harcıyor. İşte ülke gerçekleriyle bağını tümden yitirmiş böyle bir iktidar ülkeyi yönetiyor. Eşi Emine Erdoğan ‘Türk Mutfağı' diye yemek kitabı yazıyor, aylık maaşı 123 bin TL olan Tayyip Erdoğan marketten bin 2 liraya abur cubur alıyor; sonra da ‘porsiyonları küçültün' diye açıklama yapıyorlar.
Türkiye böyle bir tezatlığı tarihi boyunca yaşamadı. Anlaşılan o ki, Erdoğan alışveriş sırasında kasap, manav, yağ reyonundan kaçmış. Ayçiçek yağının 80 lira, kırmızı etin 60 lira, kaşar görünümlü eritme peynirin 68 lira olduğu markette, Erdoğan'ın bu reyonlara uğramaması gayet normal; asgari ücretli aylardır zaten bu reyonlara uğrayamıyor. Asgari ücretlinin, ne yazık ki, Erdoğan'ın sepeti kadar değeri yok. Böyle ‘dostlar alıverişte görsün' mantığıyla halkın gözünde her geçen gün daha da düşen bir iktidar var. Gidişleri yakın, bu şatafat, bu alaycı tavırlar, Saraylar bu iktidarın başına yıkılacak."
Erdoğan'ın, Boğaziçi Üniversitesine atanmış rektör Prof. Dr. Naci İnci'yi protesto eden öğrenciler için kullandığı ‘Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa üniversitelerin içerisine sızmış teröristlerdir’ ifadelerine tepki gösteren Ağbaba, şunları dile getirdi:
"Aylardır görevi Saray'ın rektör inadı yüzünden en köklü üniversitelerimizden birinin iktidar eliyle yok edilme çabasını seyrediyoruz. Koskoca iktidar, Bakanıyla Diyanetiyle polisiyle copuyla Boğaziçili öğrencilerden intikam alıyor. Öğrencilerin tek isteği demokratik bir seçimken geldiğimiz aşamada neredeyse yaşam savaşı veriyorlar. Bir tarafta ‘uzaya yolculuk' masalları, basketbol oynama görüntüleri, diğer tarafta yurtlarda barınamayan, sokaklarda yatan, üniversitelerine sahip çıkan gençlere reva görülenler…
Erdoğan ‘terörist' diyor, anında öğrenciler gözaltına alınıyor. Bu kadar acımasızca saldırının bir başka nedeni de düşünen, sorgulayan ve ülke yönetiminde söz sahibi olmak isteyen eğitimli gençlere duyulan derin bir kıskançlık ve nefrettir. Diplomasızlığın iktidarında anti-entelektüelizmin zirvesini yaşıyoruz. Ne yaparsa yapsınlar, bu örgütlü cehaletin yenilgisi yakındır. Gençlerimiz umudunu asla kaybetmeyecek.
MHP Lideri Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında “Teröre yardım ve yataklık yatan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır” sözlerine Ağbaba, “yeni bir kalkışma hazırlığı mı var” diyerek şunları söyledi:
"AKP Türkiye'sinde herkes bir günlüğüne terörist olacak. Soğan ve patates lobisinin teröristlerinden sonra şimdi kebapçılara sıra geldi. Çiftçileri, perakendecileri, satıcıları ve şimdi kebapçıları beka meselesi olarak gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Söylenecek hiçbir söz yok. Ülkemizin geleceğiyle ilgili kararları işte bu kişiler alıyor. Meclis aylar sonra açıldıktan sonra ekonomik sıkıntılara ilişkin suçlunun bu tür mesleki gruplarda bulunması iktidarın aciz durumunu bir kez daha gösteriyor.
Eğer iktidar ve küçük ortağı bölücü arıyorsa halkı yoksulluğa terk edip mutfağı ‘bölenlere' baksın. Asıl bölücüler, yoksulun kursağına giren bir parça lokmayı bölenlerdir. Tabi, bunlar yeni bir kalkışma sinyali almış olabilirler. Şu aşamada Kebapçılar Terör Örgütü KEBTÖ'ye dikkat etmek lazım. Espriler bir yana, iktidarın artık işsizliği en üst perdeden söylemesi önemli bir itiraftır. İşsizliğin de sorumlusu, suçlusu yine bu iktidar ve ona destek olanlardır."