CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, sel felaketinin yaşandığı Karadeniz Bölgesi'nde aranan vatandaşlar ve can kaybı sayısının kaç olduğunu devletin şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiğini vurgularken, "Ne kadar kayıp, ölümüz, cenazemiz var bilmiyoruz. Devletin bu konuda şeffaf olması lazım. Bozkurt'ta vatandaşları dinlediğimizde kayıp sayısının 1000'in üzerinde olduğu algısı çıkıyor. Bana orada verilen bilgiler 300'ün üzerinde kayıp başvurusunun olduğu şeklinde" dedi. Bölgede iletişim ve koordinasyon sorunu olduğunu da aktaran Altay, "İlçe kaymakamlarıyla görüşemiyoruz, selamlaşamıyoruz. İlçe kaymakamlarımız, belediye başkanlarına selam vermekten, telefon açıp iletişim kurmaktan korkar hale gelmiş" diye konuştu.
TIKLAYIN - Sel felaketinde yaşamını yitirenlerin sayısı 44'e yükseldi
Samsun, Sinop, Kastamonu, Bartın ve Karabük'ta hafta başında başlayan sağanak yağış, bazı bölgelerde sele neden oldu. Bartın'ın Ulus, Sinop'un Ayancık, Kastamonu'nun Azdavay ve Bozkurt ilçeleri selden en çok etkilenen bölgeler oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP'li milletvekillerinden oluşan heyet; ilk günden itibaren bölgede incelemelerde bulunuyor.
İncelemeler sonrası tespitlerine ilişkin açıklama yapan CHP'li Altay, selin her yerde yaşandığını fakat yarattığı büyük hasarların nedenlerinin sorgulanması gerektiğini belirtirken, şunları söyledi:
"Devlet, selin yarattığı tahribatı, yaratabileceği tahribatı minimize etmek yerine maksimize etmek için üstüne düşen her şeyi yaptı, maşallah. Ayancık'taki selin bu kadar ağır hasar vermesinin bir tane sebebi var. Dere yatağına yapılan tomruk deposu. Dönemin kaymakamı, bunun çok yanlış olacağı konusunda itiraz ettiği için Ayancık'tan sürüldü. Manzara böyle. Ayancık'ta bu selde 20-30 bin metreküp, 50-60 kuturundaki tomruk, füze hızıyla Ayancık'ı deldi, geçti. Bunun bir sorumlusu olmayacak mı kardeşim" dedi.
"Dere yatağına tomruk deposu yapmak hangi mantıkla, akılla izah edilebilir" sözleriyle eleştiren CHP'li Altay, şöyle konuştu:
"Bozkurt da aynı şekilde hem dere yatağının göbeğine 8 katlı ev yapan kafanın da mutlaka sorgulanması lazım. 8 katlı bina dere yatağına yapılırken buna göz yuman kaymakamın da dönemin belediye başkanlarının da hesap vermesi lazım. Dere yataklarının kenarlarına ev yapılması kabul edilebilir ama dere yatağının göbeğine ev yaparsanız bu sonuç kaçınılmaz olur. Sel, afet her zaman olur ama, selin yaratacağı zararı devlet minimize etmek yerine maksimize etmek için her şeyi yapmış.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ve CHP'li milletvekilleriyle bölgede inceleme yaptıklarını anımsatan Altay, şunları söyledi:
"Yörenin çocuğu olmamla birlikte CHP Grup Başkanvekili olarak, Ali Öztunç Genel Başkan Yardımcısı olarak ilçe kaymakamlarıyla görüşemiyoruz, selamlaşamıyoruz. İlçe kaymakamlarımız, belediye başkanlarına selam vermekten, telefon açıp iletişim kurmaktan korkar hale gelmiş. Bugün Ayancık'ta belediyemizin kurmak istediği çadırlar, gelen yardımları toplayıp dağıtmak amacıyla kurulmak istenen çadırların kurulmasına Ayancık'ta devlet izin vermiyor. Bu da başka bir kepazelik, ayıp."
Altay, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde Cuma namazı sonrası cami avlusunda yaptığı konuşmayı hatırlatarak şunları söyledi:
"Erdoğan'ın bu felaketi bir siyasi ranta çevirme gayretini de dün Bozkurt'ta içimiz incinerek gördük. Bozkurt'ta seçim, propaganda mitingi yapan Erdoğan'ın ayıbıyla da milletimizin vicdanını baş başa bırakıyoruz. Büyük bir keşmekeş, kaos, iletişimsizlik var. Ve tekrar ediyorum, Ayancık Belediyesi'nin çalışmalarını engellemesinler yeter. Biz başka bir şey istemiyoruz."
Sel felaketinde yaşanan can kayıplarına ilişkin Altay, şunları söyledi:
"Ne kadar kayıp, ölümüz, cenazemiz var, bilmiyoruz. Devletin bu konuda şeffaf olması lazım. Bozkurt'ta vatandaşları dinlediğimizde kayıp sayısının 1000'in üzerinde olduğu algısı çıkıyor. Bana orada verilen bilgiler 300'ün üzerinde kayıp başvurusunun olduğu şeklinde. İçişleri Bakanı'na dedim ki, 'bu bir terör saldırısı olsa bu konularda rakamlarla ilgili toplumsal infial yaratmamak için belki temkinli olunabilir ama bu bir doğal afet. Kaç kaybımız, kaç cenazemiz var bunu bilmek istiyoruz.' Devletin verdiği rakamlarla bizim orada gözlemlediğimiz rakamlar çok farklı.”
CHP'li Altay, can kaybının, açıklanan can kaybı sayısından daha fazla olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Kayıpların bir kısmı bulundu. Hepimizin bunun için dua ettiği, sevindiği bir meseledir. Umarız ve dileriz ki bütün kayıplara ulaşılır. Arzumuz sağ olarak ulaşılır. Ama devletin 'mükerrer başvurular var, onun için bu sayılar yüksek konuşuluyor' gerekçesini de kabul etmemiz mümkün değil. Orada AFAD, jandarma, 112 Acil, emniyet var. Velhasıl devlet var. Devlete yapılan bütün başvurular tasvip edildiğinde Bozkurt ve Ayancık'ta ne kadar kayıp olduğunu herkes görecek, görmeli. Bu şekilde kamuoyunda Bozkurt'a giden herkes en az 1000 kayıp olduğu zannıyla Bozkurt'tan ayrılıyor. Orada ahalinin feryadı böyle. Devletin rakamları çok düşük. Bu işin doğrusu şudur; devlet çıkacak, şu kadar kaybımız, şu kadar ölümüz, cenazemiz var diyecek. Nokta."