CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları sürerken, "Biz Erdoğan gibi yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızla değişenlerden değiliz, Millet İttifakı’nı oluşturan diğer siyasi partilerle istişare yapmadan Sayın Genel Başkanımızın bir adaylığı görülmemektedir. Kim aday olacak bilmiyorum ama Erdoğan cumhurbaşkanı olamayacak. Belki Erdoğan vicdana gelmiştir, namuslu bir adam gelsin, şu ülkeyi kurtarsın diye düşünmüş olabilir" dedi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Altay, Kılıçdaroğlu’nun ‘cumhurbaşkanlığı adaylığı’ yanıtından sonra gündemde olan ‘aday kim’ sorusuna ve Erdoğan’ın ‘partisi ve ülkemiz için isabetli olur’ sözleri hakkında konuştu.
Altay, “O gün geldiğinde konuşulur. Sayın Genel Başkanının, cumhurbaşkanlığı ile ilgili tüm ehliyete, namusa, edebe, ahlaka sahiptir. Sayın Genel Başkanımız Millet İttifakı’nı işaret etmek suretiyle, biz Erdoğan gibi yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızla değişenlerden değiliz, Millet İttifakı’nı oluşturan diğer siyasi partilerle istişare yapmadan Sayın Genel Başkanımızın bir adaylığı görülmemektedir. Kim aday olacak bilmiyorum ama Erdoğan cumhurbaşkanı olamayacak. Belki Erdoğan vicdana gelmiştir, namuslu bir adam gelsin, şu ülkeyi kurtarsın diye düşünmüş olabilir” ifadesini kullandı.
Altay, Muharrem İnce’nin parti kurması hakkında gelen soruya, “Siyaset açık kapı işidir, herkes herkesle görüşebilir, başarılar dilerim” dedi.
Altay'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"AK Parti döneminde bir şey devletleşti. Telefon ve ortam dinlemesi devletleşti. Genel başkanımız dinleniyor, ben de dinleniyorum. Eskiden bunu FETÖ yapıyordu, şimdi devlet yapıyor. Ben de dinleniyorum, uzaydan gibi ses geliyor. Bu ülkede senin bile dinlendiğin konuşuldu. İçişleri Bakanı ‘savcılara suç duyurusunda bulunulsun, gereği yapılır’ diyor. Savcılığa suç duyurusuna gerek var mı? Savcılar hiç suç duyurusu olmadan TBMM’yi fezleke bombardımanına tutmuş, ağzımızı açsak fezleke yollayan ey savcılar! Ülkenin ikinci büyük partisi dinlendiğini iddia ediyor. Bir savcı, nedir bu mesele demez mi? Bu ülkede hiç mi namuslu savcı yok. Bir mafya bozuntusu ana muhalefet liderine hakaret etti. Daha ifadesi alınmadı. Ama Aydın’da Alaattin Çakıcı’ya sosyal medyadan hakaret eden vatandaş cezaevinde. Sonra beyler hukuk reformu yapacakmış. Yere batsın sizin hukuk reformunuz. Gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz.
Bütçeye güzel bir isim bulma imkânımız oldu. Geçmiş hükümetlerde bütçeler isimlendirilirdi. Bu bütçenin adı ‘veda bütçesi.’ İki özellik ön plandadır; israf ve haram. Sarayın, fütursuz israflarına devam edeceği bellidir. Bu bütçe, beşli çeteye de haram kaynak sağlamaya devam edecek gibi görünüyor.
Asgari ücret belirlenecek. Biz en az 3 bin 100 olmasını öneriyoruz. Üzülerek ve utanarak bir şeyi paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanlığı maaşları ile asgari ücret karşılaştırmaları var. Uluslararası güvenilir kaynak… Türkiye’de cumhurbaşkanlığı maaşı, asgari ücretlinin 30 katı. Diğer ülkelerde tablo nedir? Almanya’da 16 katı, Macaristan 13 katı… İrlanda’da sadece 4 kat fazla Türkiye’de ne kadar? 30 kat fazla. 2010’dan 2019 giderleri, 36 kat artmış. Asgari ücret ne kadar artmış? 4 kat artmış. Bu ülkede insaf yok.
Yüzlerce, binlerce iş yerini kapattık hepsine ‘eve gidin’ dedik. O kadar… Sağlıkla ilgili ekonomik tedbir yok. Hiçbir destek yok. Türkiye’de destek yalan, hepsi borç ve kredi. Çağrı yapıyorum: Esnaf, vatandaş, çalışan, garson, komi, servis elamanı, aşçı, herkes perişan. Tüm kredi kart ve borç ödemeleri mayıs ayına kadar faizsiz ötelensin. Türkiye’nin bunu yapacak gücü var. Genel Kurul’da ‘büyük devletiz’ diye hava atıyorlar. Bari yapılandırmaları da erteleyin. Bu adam yapılandırsa ne olacak, ödeyemeyecek. Tüm SGK prim ve vergi borçları mayıs ayına kadar, önümüzü görene kadar ötelenmelidir. Her eve üç bin lira ödeyebilmeliyiz. Doğal gaz, elektrik ve suyu borçtan dolayı kapatmamalıyız. Vatandaş nereden ödeyecek.
Belediyelerin elini kolunu çözün. Vatandaşlar katkı sundu, Ankara Büyükşehir Belediyesi hesabında 3 buçuk milyon para var, bloke. Bunun çözülmesi lazım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi hesabında 4 milyon var. Devlet kesesinden sadakasından değil, vatandaşın helal kazancından katkı var, para orada senden hazır, ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için bekleniyor. Bu paraları tutuyorsun kardeşim niye? İçişleri Bakanlığı ve yürütmeyi sağduyuya davet ediyoruz.