CHP'li Bakan: Siyasi tutuklular, düşünce suçluları ve tutuklu gazetecilerin dahil edilmediği bu infaz düzenlemesi adalet dağıtmıyor

CHP'li Bakan: Siyasi tutuklular, düşünce suçluları ve tutuklu gazetecilerin dahil edilmediği bu infaz düzenlemesi adalet dağıtmıyor

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Meclis'ten geçerek yaklaşık 90 bin mahkuma tahliye yolunu açan infaz yasasına siyasi tutuklular, düşünce suçluları ve tutuklu gazetecilerin düzenlemeye dahil edilmediğini hatırlatarak, "Bu düzenleme adalet dağıtmıyor" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Meclis'ten geçerek yasalaşan infaz paketi ile ilgili, "Gazeteciler Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nu, iş insanı Osman Kavala’yı ve düşüncesinden ötürü cezaevinde olan yurttaşların tahliye etmeyen bir infaz düzenlemesi adalet dağıtamaz. Gerçek suçluları cezaevinden çıkaran ama ifade özgürlüğünü kullananları cezaevinde tutan bu düzenleme adil değil" ifadelerini kullandı.

"Bu düzenleme örtülü bir aftır"

Meclise getirilen bu düzenlemenin cezaevlerinde yatanların büyük bölümünün çıkmasını sağlayacağını ve yasanın 'örtülü af' anlamına geldiğini söyleyen Bakan, "Yargının bu denli siyasallaştığı, bir cemaatin boşluğunu başka cemaatlerin doldurduğu, Sulh Ceza hakimlerinin muhalif olan neredeyse herkesi tutuklattığı bir dönemde, bilhassa söz, yazı, yürüyüş, örgütlenme özgürlüğü gibi doğal hukuktan elde ettiğimiz haklar kapsamında değerlendirilen hükümlülerin infaz indiriminden yararlanmadığı bu düzenleme adaletli olamaz" dedi.

Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk milleti adına hüküm veren mahkemenin suçsuz dediği ve beraat ettirdiği Osman Kavala, Cumhurbaşkanı'nın "onu da bir manevrayla beraat ettirmeye kalktılar" demesiyle yeniden tutuklandı. Bu durum Türkiye’de beraat etmek için hakimin değil, Cumhurbaşkanının vicdani kanaatinin önemli olduğunu gösterdi. 

"Bu düzenlemeyle on binlerce yurttaşa haksızlık ediliyor"

"Adalete güven duygusu yüzde yirmiye düştü. Esasen bu durum AKP seçmeninin yarısının adalete güvenmediğini gösteriyor. Böyle bir durumda öncelikle yargıyı bu kadar siyasallaştıran sizlerin, sonrasında ise hepimizin ortak sorumluluğu adalete güveni yeniden inşa etmekten geçer. Her ne kadar 18 saatlik komisyon çalışmasında muhalefetin hiçbir önerisini değerlendirmemiş olsanız da hala geç değil.

"Burada hepimizin vicdani sorumluluğunu ortadan kaldıracak adil bir düzenlemeyi hayata geçirebiliriz. Emile Zola'nın meşhur Dreyfus Davası'nda söylediği, "Bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir" sözünü hatırlatmak isterim. Zira bu yasal düzenleme ile on binlerce insana haksızlık ediliyor. AKP ve MHP'ye şu çağrıda bulunduk; bu düzenlemeyi meclis çoğunluğunuza dayalı olarak değil, bu ülkede yaşayan tüm yurttaşların adalet duygusunu tatmin edecek şekilde yeniden düzenleyelim. Bu zor günlerde hepimizin ortak geleceği için adaleti sağlayalım. Çünkü içinde bulunduğumuz koşullarda tarih hepimize bu fırsatı veriyordu. Ancak bu fırsatı kaçırdık."

"Maalesef, adaleti sağlamayacak bir düzenleme yasalaştı"

"Felaket filmlerinde görebileceğimiz bir durum gerçek oldu. Dünyayı saran bir virüs bugün itibariyle iki milyon insanı enfekte etti. Yüz binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Salgın ile inançların, etnik kimliklerin, siyasi düşüncelerin, sosyal durumların vb. bir önemi olmadığını görüyoruz. Çünkü herkesin bu virüse yakalanma riski aynı. Ancak bir gerçek var ki, bu salgından en çok yoksullar etkilendi ve etkilenmeye devam edecek. İnsanlık olarak önümüzde bir sınav var: Ya daha iyi, daha adil, daha yaşanabilir bir dünya için hep birlikte el ele verip inşa edeceğiz ya da ırkçılığın, bağnazlığın arttığı otoriter rejimlerin zulmü, baskıyı ve sömürüyü artıracağı bir dünyayı…

"Her şey bizim elimizde. Burada hep birlikte bu ülkenin geleceğini şekillendiriyor ve bir bakıma tarih yazıyoruz. Bu mecliste daha önce yapılan infaz düzenlemelerini konuşuyorsak, yarın da bilin ki bugün yaptığımız düzenleme konuşulacak. O bakımdan hepimizin buna uygun adım atması ve burada alacağımız kararlar sebebiyle yarın tarih önünde sorumlu olacağını bilmesi gerekir. Bu nedenle önceliğimiz adaleti sağlamak olmalıydı ancak bunu kaçırdık. Tarihsel sorumluluğumuzun gereğini yerine getiremedik. Maalesef, adil olmayan ve adaleti sağlamayacak düzenleme yasalaştı."

TIKLAYIN - İnfaz yasasının Meclis'ten geçmesinin ardından toplu fotoğraf veren AKP'li vekiller sosyal mesafeyi unuttu