CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, TBMM’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e, “Bilirkişi raporu bakanlığınıza bağlı MAPEG denetçilerinin ihmali olduğunu açıkça yazıyor. Siz bu ihmalleri yapanların amirisiniz, tribünden maç izler gibi olayları takip edemezsiniz. 42 kişinin canına kastedilmiş burada, bu ihmalleri yapan kurumlarınızla, denetçilerinizle ilgili ne yaptınız, bunu anlatmalısınız. Bir ay geçti, hala hiçbir işlem yapılmadı. Yapılmak da istenmedi, çünkü bu ihmal zincirinin başı Sayın Bakan'dır” diye seslendi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçesi görüşüldü. CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez’in istifasını istedi. Bankoğlu şunları söyledi:
“Güya takiptesiniz. Bilirkişi raporu bakanlığınıza bağlı MAPEG denetçilerinin ihmali olduğunu açıkça yazıyor. Siz bu ihmalleri yapanların amirisiniz, tribünden maç izler gibi olayları takip edemezsiniz. 42 kişinin canına kastedilmiş burada, bu ihmalleri yapan kurumlarınızla, denetçilerinizle ilgili ne yaptınız, bunu anlatmalısınız. Bir ay geçti, hala hiçbir işlem yapılmadı. Yapılmak da istenmedi, çünkü bu ihmal zincirinin başı sayın bakandır. Bilirkişi ön incelemesi, emniyet fezlekesi, uzmanlar hepsi havalandırma sorununun facianın önemli sebeplerinden biri olduğunu söylüyor. Bakanlığa bağlı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ise Amasra’daki havalandırma sistemini tam dört senedir hala iyileştirecek.
Tam 4 senedir bekliyor bu havalandırma işi. İhmal var mı, var. Bir şey yapıldı mı, hayır. Sayıştay ‘işçi sayısı az’ diyor. İşçiler de bu durumdan şikayetçi olmuşlar. Emniyet fezlekesiyse patlamanın olduğu vardiyada, işçi eksikliğinden dolayı, vardiyası olmadığı halde 5 işçinin çalıştırıldığını yazıyor. Amasra Müessesesi TTK’dan işçi talebinde bulunmuş, ama TTK bu talebi karşılamamış. İzleme merkezinde 2 görevli bulunması gerekirken bir görevli olduğunu fezleke söylüyor. Buna karşı da bir şey yapılmadığı belirtiliyor. İhmal var, ama hiçbir şey yapılmamış. Fezleke diyor ki, norm kadrolarda eksiklik var, yıllardır müessesede görev yapan ve bir kez bile madene inmeyenler idareci konumundalar. İşçilere verilen eğitimler, madene yapılan denetimler hep kağıt üzerinde.
Metan konusunda birçok uyarı var. Hiçbir gereklilik yerine getirilmemiş. Tutanaklar 13 Ekim saat 23.43 ve patlamanın olduğu 14 Ekim günü saat 18.49 aralığında, havalandırma vantilatörü 53 kez ikaz, 355 kez de alarm değerini gösterdiğini belirtiyor. İşçi beyanları da bu yönde. İfade veren işçiler, madendeki metan sıkıntısının uzun zamandır bilindiğini, patlamanın olduğu vardiyadan bir önceki vardiyada da bu sorunların yenilendiğini söylüyor. Buna rağmen patlamanın olduğu vardiyaya işçi gönderilmiş. Metan oranının sadece patlama günü değil defalarca riskli seviyeye çıktığı, bunların kayıtlarının müessesede olduğu, ancak böyle durumlarda dahi zaman zaman işçilerin çalışmaya devam ettirildiği yazıyor bilirkişi ön incelemesinde. Kaza adeta geliyorum demiş. Siz hiç geliyorum diyen kaza gördünüz mü?
TTK’nın başında kim var? Kozlu baş sorumlusu Kazım Eroğlu. Kimin oluruyla? 2018’de Sayın Bakanın oluruyla. Bu atamada ihmal var mı, kusur var mı, var. Bir şey yapıldı mı, hayır. İhmali olan diğer kişiler, denetçiler. Denetçilerle ilgili de hiçbir şey yapılmadı. Ve tüm bu ihmalleri yapanların üst amiri olan Bakan Dönmez faciadan bir ay önce müesseseydi. Nereye baktı, hangi işçiyle konuştu, madene girdi mi, hangi denetim raporlarını inceledi? Hiçbirini. TTK Genel Müdürüne ve diğer idarecilere ilişkin bakanlık hala bir işlem yapmadı. Bakanlık müfettişlerine denetçilerine ilişkin hala bir şey yapılmadı. Takipte değil, tetikte gibisiniz. Hala o şehitlerimizin cansız bedenlerini toplamakla ve madenci yakınlarına verilen tazminatla övünmeniz, kabul edilebilecek bir savunma değil.
Gözümün içine bakın sayın bakan. 3 çocuğunuz var değil mi? Bu faciadan sonra, 52 çocuk babasız kaldı. Sizin, bakanlığınızın, bakanlığınıza bağlı kurumların ve o kurumların başındaki insanların zincirleme ihmalleri sonucunda 52 çocuk babasız kaldı. Bir şey yapacak mısınız? Siz bir sorumlu olarak bir bedel ödeyecek misiniz? İstifa mı edeceksiniz, yoksa her gün her gece o çocukların vebali üzerinizde olarak makamınızda durmaya devam edeceksiniz?” (ANKA)