CHP'li büyükşehir belediye başkanları:  İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılma kararı insan haklarına indirilen ağır bir darbe

CHP'li büyükşehir belediye başkanları:  İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılma kararı insan haklarına indirilen ağır bir darbe

CHP'li büyükşehir belediye başkanları Muğla'da toplandı. Toplantı sonunda yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine de değinilerek, “Kaldırılma kararı insan haklarına indirilen ağır bir darbe” değerlendirmesi yapıldı.

BirGün’de yer alan habere göre, CHP'li büyükşehir belediye başkanları, Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen "Pandemi, Turizm, Deprem" konulu toplantıda bir araya geldi. 11 büyükşehir belediye başkanı, toplantının ardından ortak bir açıklama yaptı. Başkanlar, pandemi, turizm ve deprem konu başlıklarında bilgilendirme yapan, Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya, Prof.Dr. Naci Görür’e ve Osman Ayık’a katkıları için teşekkür etti.

Açıklamada ilk olarak İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılma kararından hızla geri dönülmesi talep edilerek, "Kadına şiddet olaylarının bu denli arttığı bir ortamda akıl almaz bir kararla karşılaştık. Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi, İstanbul Sözleşmesinin temel hedefiydi. Kaldırılma kararı insan haklarına indirilen ağır bir darbedir." denildi.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 

"Pandemi ile büyük yara almış sektörlerin başında gelen turizm sektörünün temsilcileri, yaklaşan 2021 sezonu için de maalesef umutlu değildir. Aşıya rağmen, salgın kontrol altına alınabilmiş değildir. Özellikle, önümüzdeki Nisan ve Mayıs ayları turizm sezonu için hayati önem taşımaktadır. Aşılamanın hızlandırılması ve turizmcilerin hükümet tarafından desteklenmesi ile 2021 en az hasarla atlatılabilir

2020 yılında ve daha öncesinde yaşadığımız acılar, sessiz bekleyişler hala yüreğimizin bir köşesinde sıcaklığını korumaktadır. Deprem bilimsel bir gerçektir. Alınacak önlemler de bilimsel tanımlarla yapılmalı, şehirler depreme bilimsel ölçütlerle hazır hale getirilmelidir. Sağlam temeller üzerine kurulu şehirler inşa etmek, kentsel dönüşümleri tamamlamak, şehirleri tehlikeye atan ütopik hayallerden vazgeçip bir an önce tedbirleri hayata geçirmek elimizdedir. İlgili bütün kurum ve kuruluşların katılımıyla şehirlerimizi hızla depreme dayanaklı hale getirmeliyiz" denildi.

11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, vatandaşlarımız için üzerimize düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmaya; sorunlar karşısında bilimi esas almaya; ortak aklı, iş birliğini, dayanışmayı artırmaya; liyakata dayalı bir sistemle şehirlerimizi yönetmeye kararlılıkla devam edeceğimizi tüm vatandaşlarımız bilmelidir. Yönetim anlayışımız, çözümlerimiz ve projelerimizle, bugün olduğu gibi bundan sonra da bir olmaya devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, devrimleri ile yolumuzu aydınlattığı Türkiye Cumhuriyeti’nde, onun rehberliğinde yürümeye ve ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için mücadele etmeye devam edeceğiz" 

31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra, merkezi hükümetin, belediyelerin görev ve yetkilerini kısıtlama amacıyla her gün yeni kararlar aldığını görüyoruz. Hükümet ve yerel yönetimler el ele verip vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştıran, güzelleştiren hizmetleri birlikte hayata geçirmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle 11 Eylül 2019’da yani tam 557 gün önce yapılan toplantıda konuşulan hükümet ile yerel yönetimlerimiz arasında iş birliği hususlarında hiçbir adım atılmadığı gibi 11 büyükşehir belediyemiz daha kötü uygulamalara maruz bırakılmaya devam etmektedir"