T24
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yargı reformuna ilişkin teklifin görüşüldüğü sırada, cezaevlerinden gelen mektuplardaki hak ihlallerini TBMM Genel Kurulu'na aktardı. Çakırözer, "Eskişehir H Tipi cezaevinin yakınlarına bir de L Tipi cezaevinin açılması ile birlikte iki cezaevinde de su sorunu baş gösterdi. Sıcak su haftada 3 sefer 2'şer saat, soğuk su ise günde sadece 2 saat verilebiliyor. Tutuklu ve hükümlülerin 15 günde 1 olan revir hakkı, ayda bire düşürüldü. Hastaneye sevkleri, "jandarma yok" gerekçesiyle kısıtlanıyor" dedi.
Van Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülerin kendi yaşadıkları hak ihlallerini kendilerinin raporlaştırdığını belirten Çakırözer, "Ancak Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel Gazeteleri ile Bianet, Gazete Duvar ve Diken internet haber sitelerine Eylül ayının başında gönderdikleri Ağustos ayında yaşananlara ilişkin rapor, bir ay boyunca bekletilmiş" diye konuştu. Çakırözer, "Meclis Genel Kurulu'nun gündemindeki yargı reformunda cezaevindeki hak ihlallerine ilişkin bir düzenleme yer almıyor. Oysa cezaevleri de reform gerektiren yargı sisteminin bir parçası. Hiçbir gerekçe cezaevlerindeki hak ihlallerinin önüne geçmemeli" ifadelerini kullandı.
Çakırözer, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini TBMM Genel Kurulu'nda gündeme getirdi. Çakırözer'in açıklamaları şöyle:
"Eskişehir H Tipi cezaevinin yakınlarına bir de L Tipi cezaevinin açılması ile birlikte iki cezaevinde de su sorunu baş gösterdi. Sıcak su haftada 3 sefer 2'şer saat veriliyor. Soğuk su ise günde sadece 2 saat verilebiliyor. Şikayetlere L Tipi Cezaevi'nin sistemi bozduğu karşılığı veriliyor. Açılan yeni cezaevleri yeni sorunlara gerekçe olmamalı, mevcut altyapı sorunlarını bir an önce çözüme kavuşturmalıdır.
"Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlüler 12 kişilik koğuşlarda 22-23 kişi kalıyorlar. Bu sayı 30'a kadar çıkabiliyor. Spor yapmalarına 3 ayda bir izin veriliyor. Tutuklu ve hükümlülerin 15 günde 1 olan revir hakkı, ayda bire düşürüldü. Hastaneye sevkleri, "jandarma yok" gerekçesiyle kısıtlanıyor. Koğuşların acil durum zilleri bile çalışmıyor. Talebe rağmen tamir edilmiyor.
"Van Kapalı Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler, yaşadıkları hak ihlallerini "duvarlar arkasında kalmaması için" kendileri raporlaştırarak Adalet Bakanlığı'na, Meclis'e ve barolara iletiyorlar. Ancak Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gazeteleri ile Bianet, Gazete Duvar ve Diken internet haber sitelerine Eylül ayının başında gönderdikleri Ağustos ayında yaşananlara ilişkin rapor, bir ay boyunca bekletilmiş. Hem tutuklu ve hükümlülere gelen, hem de onların gönderdiği mektuplar engelleniyor. Kendilerine gönderilen kitaplar yasaklanıyor. Yeni Yaşam ve Yeni Asya gazeteleri yasak, aylardır satılmıyor. Yasak olmayan gazetelere ise ancak bir gün sonra ulaşabiliyorlar.
"Adalet Bakanlığı'nın haftada toplam 10 saat 10 tutuklu ve hükümlünün sohbet etmesine izin vermesine karşın cezaevi yönetimi bu hakkı 2.5 saat olarak uyguluyor. Cezaevi merkezi yayın sisteminden 23 TV kanalı yayınlanıyor. Daha önce listede yer alan Cem TV artık yayınlanmıyor, tutuklu ve hükümlülerin talepleri üzerine açılan Tele1 yayınına ise daha sonra son verilmiş. Muhalif TV kanallarına erişim yasaklanıyor.
"Kırşehir E Tipi Cezaevi'nde tutulan üniversite öğrencileri, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında haklarında verdiği ifade vererek cezalandırılmalarına neden olan tanık ile aynı koğuşa koyulduklarını aktarıyorlar. Öğrenciler mektuplarında "bize iftira atanlarla aynı koğuşta kaldık" ifadelerini kullanıyorlar.
"TBMM Genel Kurulu'nda görüştüğümüz yargıda reform paketinde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin bir düzenleme yer almıyor. Oysa cezaevleri de reform gerektiren yargı sisteminin bir parçası. Adalet Bakanlığı, cezaevlerindeki yurttaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir muamele görmesini mutlaka sağlamalı. Başta altyapı eksikleri olmak üzere hiçbir gerekçe hak ihlallerinin önüne geçmemeli, sorunların çözülmesini engellememeli."