CHP'li Çakırözer, Cumhuriyet davası ve Ahmet Altan kararlarını Adalet Bakanı'na hatırlattı: Mahkemeler reformunuzu tanımıyor

CHP'li Çakırözer, Cumhuriyet davası ve Ahmet Altan kararlarını Adalet Bakanı'na hatırlattı: Mahkemeler reformunuzu tanımıyor

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Adalet Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yargı reformunu değerlendirdi. Cumhuriyet Gazetesi davasında Yargıtay’ın beraat kararına direnen mahkeme ile yazar Ahmet Altan’ı 1138 gün tutukluktan sonra hükümle birlikte tahliye edilmesine karşın yeniden tutuklayan mahkemenin aynı olduğunu belirten Çakırözer, “Bu kararları verenler sizin yargı reformunuzu tanımamaktır. Bu kararların size karşı alındığı iddiası adliye koridorlarında kulaktan kulağa dile getirilmektedir. Bu kararlara sahip çıkıyorsanız ne reformundan, ne paketinden bahsediyorsunuz? Eğer ‘Yargıda reform, ülkede hak ve özgürlük’ diyorsanız da o zaman bu karalar neyin nesi? Anlaşılıyor ki yargının ya da sarayın içinde bir kesim size ve burada savunuculuğunu yaptığınız özgürlüklere karşı duruyor” ifadelerini kullandı.

Çakırözer, Adalet Bakanlığı’nın 2020 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu.

 Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yargı reformu ile “haber ve eleştirinin suç olamayacağı ilkesinin tahkim edildiği” yönündeki açıklamasını değerlendiren Çakırözer, “Size göre böylece ifade özgürlüğünün güvencesi arttırıldı. Biz o görüşmelerde yargıda zihniyet değişmeden bir reformun imkânsız olduğuna işaret ettik. Ben hem ‘Bu kanun çıktıktan sonra da savcılar ve hâkimler haberden, eleştiriden terör; gazeteciden terörist çıkarmaya devam edecek’ dedim” diye konuştu.  

Cumhuriyet Gazetesi davasında Yargıtay’ın; gazetecilerin, yazarların yaptıklarının gazetecilik olduğuna, bunun terörle, silahlı örgütle yan yana getirilemeyeceğine karar verdiğini anımsatan Çakırözer, “Dosya yeniden görüşüldü ama mahkeme ne yaptı? Bırakın bizi, Yargıtay’ın dahi ‘Bu gazeteciliktir’ dediği dosyadan yine terör çıkardı; haksız, hukuksuz ve ağır kararında direndi. En ufak bir öz eleştiri, en ufak bir ‘Meclisten kanun çıktı acaba ne diyor?’ demek yok. Hani ifade özgürlüğü güçlenmişti?” dedi. 

Mahkemeler, hâkimler aynı

Yazar Ahmet Altan ile görüşlerinin örtüşmediğini dile getiren Çakırözer, “Ama yazıları ve TV yorumlarından oluşan bir iddianameyle ilk derece mahkemesi ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Tabii Yargıtay bozdu, yeniden yargılandı, mahkeme yeni bir değerlendirmeyle on yıl hapis cezasına çarptırdı, 1138 gün cezaevindeydi, tahliye edildi, bir hafta sonra tekrar cezaevine girdi. İşin ilginç yanına dikkat çekmek isterim. Her iki kararı alan, yani Cumhuriyet Gazetesi davasında Yargıtay kararına direnen mahkeme ile Ahmet Altan’ı yeniden tutuklayan mahkeme aynı, hâkimler aynı” ifadesini kullandı. 

"Reformunuzu tanımıyorlar"

Çakırözer, “Karikatürist Musa Kart, gazeteciler, Murat Sabuncu, Hakan Kara, Güray Öz ve diğer Cumhuriyet yazarları, yöneticileri hakkında hapis cezası isteyenlerin; Ahmet Altan’ı kesinleşmiş hükümle beraber tahliyesine rağmen hâlâ cezaevinde tutmak isteyenlerin kararları bir bakıma sizin paketinizi, yargı reformunuzu tanımamaktır. Bu kararların size karşı alındığı iddiası adliye koridorlarında kulaktan kulağa dile getirilmektedir” diye konuştu.

Adalet Bakanı Gül’ün yargı reformu ile ifade özgürlüğünün güçlendirildiği yönündeki sözlerine tekrar eden Çakırözer, şöyle konuştu:

"Saray'ın içinde bir kesim size karşı"

“Ama kamu kurumları, gazeteciler ve haberleri hakkında suç duyurularında bulunmayı sürdürüyor. Gazeteci Tolga Şardan, Emniyet içindeki Menzil yapılanmasını yazdığı için hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Kabine arkadaşınız Süleyman Soylu tarafından da hedef gösterildi. Cumhuriyet Gazetesi’nden Seyhan Avşar hakkında FETÖ borsası iddialarına ilişkin haberi nedeniyle dava açıldı, iki yıla kadar hapsi isteniyor. Yalan mı yazdıkları? Yalan mı kamuda FETÖ’nün boşluğunu yeni yeni tarikat yapılarının doldurduğu? Yalan mı adliyelerde FETÖ borsası kurulduğu iddiaları? Hiç mi kulağınıza gelmiyor bunlar? Burada ciddi bir mesele var Sayın Bakanım. Bu kararlara sahip çıkıyorsanız ne reformundan, ne paketinden bahsediyorsunuz? Eğer ‘Yargıda reform, ülkede hak ve özgürlük’ diyorsanız da o zaman bu karalar neyin nesi?

Anlaşılıyor ki yargının içinde -ve büyük olasılıkla- ya da sarayın içinde bir kesim size ve burada savunuculuğunu yaptığınız özgürlüklere karşı duruyor.

İlk duruşması biz reformu tartışırken yapıldı ve beraat talepleri reddedildi. Bununla da yetinilmiyor, kabine arkadaşınız Sayın Berat Albayrak ekonominin kötü gidişatını eleştirenleri hedef gösteriyor. Bu eleştirilerin cezalandırılması için yeni bir düzenleme yapılacağına ilişkin haberler okuyoruz. Bunlar doğru mudur? Siz ne düşünüyorsunuz? Tahkim edilen neymiş, görüyor musunuz”