CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Gazeteciler kendilerine yönelik yargı baskısı, kurumlarına yönelik ilan tehdidi ve haberlerine yönelik erişim yasakları nedeniyle otosansür uyguluyor” dedi. MHP’nin getirdiği kanun teklifine tepki gösteren Çakırözer, “Okunmayan gazetelere ve izlenmeyen televizyonlara kaynak pompalayan kamu bankalarını araştırın. Yabancı fon alan kurumlar, bunları kamuoyuyla paylaşırken kamu bankalarının kime ne kadar para verdiğini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meydascope yayınında Özgür Özdemir’in konuğu oldu.
Basın kartı tartışmalarına da değinen Çakırözer, “Basın kartını devletin değil gazetecilik meslek örgütlerinin vermesi gerekiyor. Eskiden böyle işlerdi sistem, şu an bu kartı verecek olan kişilerin hepsi iktidarın kendine yakın olarak gördüğü ve atadığı bürokratlar” dedi.
MHP, yurtdışından destek alan medyayı hedefe alan kanun teklifi verdi. Teklife göre yurtdışından mali gelir sağlayan her basın kurumu, bir temsilciyi İçişleri Bakanlığı’na kaydettirecek, tüm faaliyetler bakanlık tarafından takip edilecek. Bu teklife tepki gösteren Çakırözer, şunları söyledi:
“Cumhur İttifakı’nın bu teklifi yasalaştırmak için irade koyup koymayacağını görmek gerekir. Yurtdışından kaynak alan basın ve sivil toplum kuruluşları zaten bu kaynakları kamuoyuyla paylaşıyorlar. Bu kaynaklar bir hak, neden kullanılmasın? İktidar buralarda çalışan gazetecilerin yaptıkları işleri, meşruluğu sorgulamak için böyle bir kanun getiriyor. İktidar bu kanunla burada çalışan gazetecileri itibarsızlaştırma, damgalama ve ortaya koyduğu ürünün meşruluğunu ve haklılığını ortadan kaldırmaya yönelik bir arayış içinde.”
Çakırözer, iktidarın bu yabancı kaynaklardan ziyade kamu bankalarının kimlere nasıl ilan ve reklam verdiğine bakması gerektiğini belirtti: “Önce bu vergilerimizin nereye gittiğine bakalım. Kamu bankalarının reklam ve ilanları kimlere veriliyor? Kamu bankaları okunmayan gazetelere ve izlenmeyen televizyonlara kaynak pompalanmış. Yabancı fon alan kurumlar bunları kamuoyuyla paylaşırken kamu bankalarının kime ne kadar para verdiğini bilmiyoruz.”
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Demirören Grubu'nun Doğan Medya’nın satışında Ziraat Bankası'ndan aldığı 750 milyon dolarlık krediyi ödemediğini iddia etmişti.