CHP'li Çakırözer'den Odatv açıklaması: Türkiye sansürde sınıf atladı

CHP'li Çakırözer'den Odatv açıklaması: Türkiye sansürde sınıf atladı

CHP’nin Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Odatv’ye yönelik erişim engeli kararına tepki gösterdi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabiri Hülya Kılınç'ın "Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı" haberinin ardından tutuklandığını hatırlatan Çakırözer, "Türkiye bu kararla sansürde sınıf atladı" dedi. Tutukluların serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Çakırközer, “Bu davanın hukuki değil siyasi olduğu açıktır" dedi.

Çakırözer tutuklamalara ilişkin, “9 yıl önce iktidar ile kol kola FETÖ’cü polisler ve savcılar tarafından Odatv’ye karşı başlatılan kumpas, bugün iktidar eliyle tamamlanmak isteniyor." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 26 Şubat'ta Azerbaycan dönüşü bir gazetecinin "Odatv, Gezi sürecinde kalkışmanın önemli medya ayaklarından biriydi. Darbe girişimine basın yoluyla destek veren Odatv ‘katil devlet’ ve ‘katil polis’ gibi manşetler attı. Ancak iddianamede bunların hiçbiri yer almadı. Bu konuyla ilgili ne dersiniz?" sorusu sorduğunu hatırlatan Çakırközer,  "Gerekçe Libya’da şehit düşen MİT mensubunun cenaze töreni haberi gibi gösterilse de bu doğru değil. İlk işaret Cumhurbaşkanının uçağında sorulan sorular ve yanıtlarıyla geldi" dedi.

Çakırözer açıklamalarına şöyle devam etti: "Ardından yargı harekete geçirildi. Önce gazetecileri tutuklandı, ardından da haber sitesi tamamen erişime engelledi. Bu davanın hukuki değil siyasi olduğu açıktır. Yaşananlar Türkiye’de gazetecilere, özgür basına planlı bir gözdağı verme girişimdir” 

"Erişim engeli anayasaya aykırı"

Odatv’nin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kararıyla erişime engellenmesine tepki gösteren Çakırözer, “Karar net bir sansür niteliğindedir. Anayasamızın ‘Basın hürriyeti’ başlıklı 28. maddesindeki, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ ifadeleri, siyasi amaçlarla verilen karar Anayasa’ya aykırı olduğunun kanıtıdır” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) erişim engellemelerin ihlal teşkil ettiğine ilişkin kararını anımsatan Çakırözer, “Anayasa Mahkemesi’nin Wikipedia, Birgün ve diğer haber sitelerine erişim engeli kararlarında, ‘internet sitelerine veya internet sitelerinde yer alan haberlere erişimin engellenmesi biçiminde getirilen her türlü kısıtlama, bilgi alma ve verme özgürlüğüne müdahale niteliğindedir’ diyor. AYM’nin ‘Sansür önemli toplumsal meselelerde kamusal tartışma zemininin oluşmasını imkânsız hâle getirir. Sonuçta erişimin engellenmesi tedbirinin sansüre dönüşmesi, olayın örtbas edildiği izleniminin oluşmasına yol açarak hukuk devletine olan inancı zayıflatır’ değerlendirmesi yaşadıklarımızı da net bir şekilde açıklamaktadır. Basın ve ifade özgürlüğünde her yıl geriye giden Türkiye bu kararla sansürde sınıf atlamıştır. Halkın haber alma hakkını engellemek isteyen iktidarın ‘son çare’ olarak siteyi kapatması, keyfiyetin ve yüksek mahkemenin kararlarına uyulmadığının göstergesidir” dedi.

"Gazetecileri serbest bırakın"

“Türkiye’de konuşarak, tartışarak çözemeyeceğimiz mesele yoktur ama bunun ön şartı, bu konuşmaları, bu tartışmaları yapabileceğimiz özgür basın ortamını yaratmak ve korumaktır” diyen Çakırözer, iki gazetecinin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Şubat Ayı Basın Özgürlüğü Raporu: 1 haftada 20 gözaltı

CHP'li Çakırözer, Şubat ayı Basın Özgürlüğü raporunu da açıkladı. Çakırözer, “Şubat ayında 32 gazeteci yargılandı. Son 1 haftada da 20 gazeteci gözaltına alındı. Gazeteciler hala adliyelerde haberlerini savunmak zorunda bırakılıyor” dedi. Çakırözer, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un TBMM’de yaptığı basın toplantısı ile ilgili haberlere erişim engellemesi getirilmesini de tepki gösterdi.

Çakırözer’in raporunun ayrıntıları şöyle:

"32 gazeteci yargılandı: Şubat ayında 32 gazetecinin yargılandığı davalar, haber ve eleştiriyi suç olmaktan çıkaran Yargı Reformu’nun göstermelik olduğunu bir kez daha gösterdi. Gazeteciler yine halkın haber alma hakkını  ve ifade özgürlüğünü mahkeme salonlarında savunmak zorunda kaldı.

Muhabirlere gözaltı kıskacı: Rusya merkezli Sputnik’in Londra’da yayımladığı bir haber üzerine haberle ilgisi dahi olmayan Türkiye’deki dört gazeteci gözaltına alındı. Ankara’da gözaltına alınan üç gazetecinin yaşam alanları taciz edildi. Savcılık, ifadeleri alınan dört gazeteciyi serbest bıraktı. İstanbul Esenyurt’ta cinsel taciz iddiası nedeniyle velilerin eylemini takip eden Kanal D Muhabiri Şevval Şirin, okul müdürüyle söyleşi yapmak isteyince gözaltına alındı. Şirin, mahkeme kararı olmaksızın saatlerce bir odada tutulduğu bekletildi.

Basında “damat” yasakları: BirGün Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı’ya, Panama Belgeleri haberleri nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a “hakaret”ten verilen 7 bin 100 TL’lik para cezası bozuldu ve beraat etmesi hükmedildi. Cumhuriyet Gazetesi’nde 20 Ocak'ta “Damat işi biliyor” başlığıyla yayımlanan Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahında arazi aldığına yönelik habere ve bu konuyu gündeme taşıyan onlarca internet sitesinin haberine erişim engeli getirildi. Leman Dergisi’nin, aynı haberi konu alan karikatürüne erişim yasağı getirildi. Mahkemeler erişim yasaklarına ilişkin haberlere de erişim yasağı kararı verdi.

Evrensel’e baskı sonlandırılmalı: Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından BirGün’e verilen cezanın kaldırıldığını duyurdu. BirGün, 11 Aralık 2019’da gazetelerine yönelik BİK tarafından üç ayı aşkın süredir reklam ve ilan akışının durdurulduğunu açıklamıştı. Evrensel’e yönelik BİK tarafından keyfi olarak sürdürülen ilan yasağı baskısı da bir an önce kaldırılmalıdır.

Basın kartları askıda: İletişim Başkanlığı’nın Ocak ayında iptal ettiği 894 sarı basın kartı hala yenilenmedi. Kartların yenileceğini belirterek Ocak 2019’dan itibaren gazetecilere güvenlik soruşturması altında “örtülü” sopa gösteren İletişim Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi’nin güvenlik soruşturması kararının ardından hızla gazetecilere yeni kartlarını teslim etmelidir. Basın Kartları artık sendikalar ve basın meslek örgütlerinin oluşturduğu bağımsız bir kurul tarafından dağıtılmalıdır."