CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, ABD’nin Türkiye’nin savunma sanayiine yönelik yaptırımlarına tepki gösterirken, “ABD'nin Türkiye'yi ve proje ortağı millî savunma sanayisi üreticilerimizi dışlayan, parasını verdiğimiz uçaklara dâhi el koyan tutumu dostluk ve müttefiklikle bağdaştırılamaz” dedi. İktidarın ABD yaptırımlarını karşılıksız bırakmasını eleştiren Çakırözer, iktidara “Her hafta telefonla konuşmakla övündüğünüz ABD Başkanı ‘Dostum Trump’ın attığı bu kazıklar özellikle saray iktidarına bir ders olmalıdır. Dış politika sadece kişisel ilişkilerle yürümez” diye konuştu.
Çakırözer, ABD yaptırımlarına gerekçe gösterilen Rus yapımı s400 savunma sistemlerinin kullanılmamasını da eleştirerek, “20 milyar lira vererek bir silah sistemi alıyorsunuz, sonra da aldığınız sistemi kullanmıyorsunuz. Madem aldınız, o zaman niye kullanmıyorsunuz?” diye sordu.
TBMM’nin Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meclis Genel Kurulu’nda Afganistan Tezkeresi üzerine yaptığı konuşmada, ABD’nin Türkiye savunma sanayisine yönelik yaptırımlarını kınadı. Çakırözer, iktidara dış politikada kişisel ilişkiler yerine kurumsal ilişkilerin yürütülmesi çağrısında bulundu.
Çakırözer, Afganistan'a asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresine yönelik, “Türkiye'nin Afganistan'da üstlendiği sorumluluğun temel nedeni kardeş Afgan halkının zor gününde yanında olmaktır. Bu süreçte Afganistan'ın istikrarı ve yeniden kalkınması için Türkiye önemli katkılar sağlamıştır, bundan sonrada sağlamaya devam etmelidir” dedi. Çakırözer, “Askerî operasyonlar diplomatik başarılara çevrilememekte. Askerî caydırıcılık uluslararası ilişkilerde bir güç çarpanıdır, doğru ama yanına akılcı diplomasiyi koyarsanız böyledir. Türkiye'nin terörle mücadelede olsun, Ege ve Kıbrıs meselesinde olsun son derece haklı olduğu meselelerde neden yalnız kaldığını herkes düşünmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Afganistan'da asker bulundurmasının bir başka önemli gerekçesinin de Afganistan’daki varlığının, NATO ittifakının askerî ve siyasi etkinliğinin korunmasına verdiği önemin işareti olduğunu dile getiren Çakırözer, “Oradaki varlığımız NATO'daki müttefiklerimizden Amerika Birleşik Devletleri'ne yönelik tarihte örneği görülmemiş bir terör saldırısına karşı süratle ortaya koyduğumuz dayanışmanın da önemli bir parçasıdır. Hâl böyleyken aradan geçen yirmi yılda Türkiye kendi terörle mücadelesinde maalesef yalnız kalmıştır, yalnız bırakılmıştır. Bizim terörle mücadelemizde NATO'yu yeterince yanımızda bulduğumuz söylenemez. Tabii ki ittifak içindeki bazı müttefiklerin çifte standartlı tavırları vardır ama bugün tezkereyi önümüze getiren iktidarın Türkiye'nin terörle mücadelesinde NATO'nun ülkemizin yanında durmasını sağlayacak iş birliğini geliştirememiş olması çok büyük bir eksikliktir” dedi.
Türkiye’nin 11 Eylül terör saldırıları sonrasında tam dayanışma gösterdiği ABD'nin de terörle mücadelede yıllardır müttefiklik ruhuna uygun bir destek vermediğini söyleyen Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Üstüne üstlük şimdi Türkiye'ye yaptırım uygulama noktasına gelen bir müttefikten bahsediyoruz. Bu bağlamda, ABD'nin dengesiz Başkanı Trump'ın, küstah ve saygısız Dışişleri Bakanı Pompeo'nun da etkisiyle savunma sanayisi alanında Türkiye'ye yaptırım kararı alması müttefiklik ilişkisiyle asla bağdaşmaz, bunu kınıyorum. Benzer biçimde, üretim ortağı olduğumuz yeni nesil savaş uçaklarının üretimi projesinde de yine ABD'nin Türkiye'yi ve proje ortağı millî savunma sanayisi üreticilerimizi dışlayan, parasını verdiğimiz uçaklara dâhi el koyan tutumu dostluk ve müttefiklikle bağdaştırılamaz.”
Çakırözer, yaptırımlardan en büyük zararı ülke halklarının gördüğüne dikkat çekerek, Eskişehir'de savunma sanayii firmalarının 500 milyon dolarlık ihracat kaybına uğrayacağını söyledi. Çakırözer, “Dostluğa ve müttefikliğe sığmayan bu yaklaşımlar karşısında Türkiye Cumhuriyetini yönetenler ne yapmıştır? Hangi karşılığı verebilmiştir? Hiçbir şey” dedi.
Çakırözer, Ankara’dan Trump’a gönderilen veda mektubunu eleştirerek, “Yaptırımlardan kısa sıra önce Cumhurbaşkanlığından Trump'a gönderilen veda tebriğine bakar mısınız? Devletin en tepesinden ne deniyor: Türkiye ABD ilişkilerinin gelişmesi için ortaya koyduğu samimi ve kararlı vizyon için Trump'a özel teşekkür ediliyor. ‘Her zamanki sıcak dostluğunuz için içtenlikle teşekkür ederim’ deniyor. Soruyorum size: Nerede ortak çıkar, nerede sıcak dostluk? Liyakatsiz, beceriksiz kadrolarla yönetmediği beceremediğiniz ekonomimizi daha da sarsan Trump'ın ayıplı ‘tweet’inin neresi sıcak dostluk? Devlet arşivimizde, tarihte örneği olmayan hakaretlerle dolu üslupsuz mektubu mudur samimiyet? Yoksa sınırımızın dibinde terör örgütlerine artarak devam eden destekleri mi? Hangi ortak çıkardan, hangi sıcak dostluktan bahsediyorsunuz?” diye konuştu.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin liderlerin kişisel temaslarıyla sınırlı kalmasını eleştiren Çakırözer, “Her hafta telefonla konuşmakla övündüğünüz ABD Başkanı ‘Dostum Trump’ın attığı bu kazıklar özellikle Saray iktidarına bir ders olmalıdır. Türkiye gibi bir ülkenin dış politikası kişisel ilişkilerle yürütülemez. Meclisimizin, Dışişleri Bakanlığının, güvenlik ve istihbarat birimlerinin, ekonomi ve iş dünyası kuruluşlarının karşılıklı kurumsal ilişkilerinin devreye sokulması şarttır. Eğer bunu yapmazsak sadece Amerika'yla değil, dış politikamızın her alanında daha çok mevzi kaybetmeye devam edeceğiz” dedi.
Çakırözer, yaptırımlara neden olan Türkiye’nin Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemine de değinerek, iktidara “Madem aldınız, o zaman niye kullanmıyorsunuz? Madem kullanmayacaktınız, o zaman niye aldınız?” sorusunu yöneltti. Çakırözer, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak baştan beri aynı şeyi söylüyoruz: Halkımızın güvenliğiyle ilgili her tür ihtiyacın karşılanması konusunda desteğimiz tamdır. Ama iktidara sormak isterim. 20 milyar lira vererek bir silah sistemi alıyorsunuz, ‘İhtiyacım var.’ diyorsunuz, ‘NATO'yla, müttefiklerle sorun olmaz.’ diyorsunuz, sonra da aldığınız sistemi kuramıyorsunuz. Madem aldınız, o zaman niye kullanmıyorsunuz? Maden kullanmayacaktınız, o zaman niye aldınız? Bugün 20 milyar lira ne demek? 100 binlerce ailenin aşı demek, 100 binlerce gencin işi demek. Böyle hesapsız kitapsız devlet yönetimi olur mu? Millî Savunma Bakanı diyor ki: ‘Yunanistan'ın kullandığı gibi değerlendireceğiz.’ Yunanistan sandıkta tutuyor, sadece NATO tatbikatında çıkarıyor, düşman sistemi gibi çalıştırıyor ve NATO silahlarını deniyor. İyi ama sadece NATO silah deneyecek diye emekçinin, çiftçinin, esnafın, 83 milyonun rızkından 20 milyar lira çalınır mı? Bunun mantığını bize kim açıklayacak?” dedi.