CHP'li Çakırözer: Gazetecileri fişleyen vakıf, gazetecilerin alınmadığı toplantıda

CHP'li Çakırözer: Gazetecileri fişleyen vakıf, gazetecilerin alınmadığı toplantıda

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 14 Temmuz'da S-400 füze savunma sistemlerinin alımına dair gazetecilerle gerçekleştirdiği görüşmeye FOX TV, Halk TV, Cumhuriyet, Sözcü, Birgün ve Evrensel gibi gazetelerin davet edilmemesini meclis gündemine taşıdı. Çakırözer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yönelttiği sorularda, "Davet kriteri tiraj veya izlenme oranı ise Sözcü Gazetesi veya Fox TV neden davet edilmemiştir?" ifadelerini kullandı. 

"Gazetecileri fişleyen vakıf gazetecilerin alınmadığı toplantıda" 

Çakırözer, “Fişleme ve hedef gösterilme gazetecilerin üzerindeki baskıyı daha da arttırıyor. Sansürün kaldırılışının yıldönümünde sansür de akreditasyon uygulaması da sürüyor. Hem fişleme hem de akreditasyon ayıbının bir örneği kısa süre önce gerçekleşti. Fox TV’nin, Halk TV’nin, Cumhuriyet, Sözcü, Birgün, Evrensel gazetelerinin vatandaşları yakından ilgilendiren konularla ilgili Erdoğan’a soru sorması istenmedi. Ama yine kısa bir süre önce gerçek gazetecileri fişleyen, hedef gösteren raporu ile gündeme gelen SETA Vakfı’nın başkanı gerçek gazetecilere akreditasyon uygulanan toplantıda Erdoğan’ın yanında boy gösterdi. Gazetecileri fişleyen vergiden muaf vakfın, gazetecilerin alınmadığı toplantıya davet edilmesi fişlemeye sahip çıkıldığını, akreditasyon ayıbından da vazgeçilmediğini gösteriyor. Toplantıda yapılan açıklamaların o kurumların okurları, izleyicilerini ilgilendirmediği mi düşünülüyor? Bu toplantıların masrafları her bir vatandaşın ödediği vergilerle karşılanmıyor mu? Toplantıya davet edilmeyen basın yayın kuruluşlarının okurları veya izleyicilerinin vergileri toplantının düzenlendiği Vahdettin Köşkü için kullanılmıyor mu? Cumhurbaşkanlığı’nın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın bütçesi akreditasyon uygulanan basın kurumlarının okuyucuları, izleyicilerinin vergileriyle oluşmuyor mu?” dedi.

Çakırözer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti:

“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 14 Temmuz 2019’da İstanbul Vahdettin Köşkü’nde gazeteciler, yazarlar ve akademisyenlerle düzenlediği toplantının katılımcıları hangi kritere göre belirlenmiştir? Çok sayıda gazeteci, yazar ve akademisyenin davet edildiği toplantıya; Fox TV, Halk TV, KRT, Cumhuriyet Gazetesi, Sözcü Gazetesi, Birgün Gazetesi, Evrensel Gazetesi gibi basın yayın kuruluşlarının davet edilmeme gerekçesi nedir? Davet kriteri tiraj veya izlenme oranı ise Sözcü Gazetesi veya Fox TV neden davet edilmemiştir? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2014-2019 yılları arasında yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere kaç geziye çıkmıştır? 2014-2019 yılları arasında düzerlenen gezilerin kaçına gazeteciler, yazarlar uçağa davet edilmiştir? 2014 - 2019 yılları arasında hangi basın yayın kuruluşunun temsilcisi kaç seyahate davet edilmiştir?”

"Fişleme ve sansür artıyor"

CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Çakırözer, basında sansürün kaldırılışının 101. yılında tüm medya dünyasının 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutladı, ancak basın ve ifade özgürlüğünde yaşanan sorunların gazetecilerin bugününü, dününü ve geleceklerini bayram olmaktan çıkardığını belirtti. Basın ve ifade özgürlüğünün üzerindeki baskının her 24 Temmuz’da daha da arttığını belirten Çakırözer, “Türkiye’de sadece görevlerini yapan, düşündüklerini kaleme alan gazeteciler hapishanelere atılıyor. Veya gazeteciler her gün adliye koridorlarında görevleri gereği yaptıkları haberleri, yazdıkları yazıları, yorumlarını savunmak durumunda bırakılıyor. Haksız, hukuksuz yargılamalara son verilmeli, gazeteciler yazarlar bir an önce özgürlüklerine kavuşmalıdır. Gerçek gazeteciler ya işsiz, ya da işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya. Hükümet, basın sektörünün giderek küçülmesi karışısında hiçbir önlem almıyor. Medyanın yüzde 95’i zaten iktidarın kontrolü, etkisi altında. Gazetecilik görevini yerine getirmenin koşullarından biri haline getirilen basın kartları ya iptal ediliyor, ya da hiç verilmiyor. Gazetecilerin hakları olan basın kartları bir an önce dağıtılmalıdır. Gazeteciler haber takibi sırasında, köşe yazıları yayınlandıktan sonra veya televizyon yayınlarının ardından sokak ortasında dayak yiyor. Bunlarla ilgili etkin soruşturma yürütülmeli, sorumluları cezalandırılmalıdır” dedi.