CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Sedat Peker'den 10 bin dolar alan siyasetçi" açıklamasının üzerinden 65 gün geçtiğini belirterek "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte İçişleri Bakanı kirli bir suçun bilerek ve isteyerek üstünü örtüyorlar. Herhalde çok yakınlarında bir isim bu" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP'li Erkek’in konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
"CHP olarak son derece haklı ve meşru sorularımızı soruyoruz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir siyasetçinin mafyadan her ay 10 bin dolar rüşvet aldığını söyledi. Ne kadar kirli bir siyaset. Bu siyaseti kirletenler yargı önünde hesap vermiyor. 65 gün oldu hala Cumhuriyet Başsavcılığı’na İçişleri Bakanı ismini vermedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte İçişleri Bakanı kirli bir suçun bilerek ve isteyerek üstünü örtüyorlar. Herhalde çok yakınlarında bir isim bu. Yargı da vesayet altında. İçişleri Bakanı, milletin gözü önünde her gün suç işliyor. Bir İçişleri Bakanı’nın suçu ve suçluyu bildirmemesi ayrı bir suçtur. Yüz kızartıcı suçun üzerini örten İçişleri Bakanı’na nasıl güveneceğiz? Böyle bir İçişleri Bakanı suçla nasıl mücadele edebilir? Süleyman Soylu’yu derhal istifaya davet ediyoruz.
Sezgin Baran Korkmaz, aklanması için 10 milyon avroyu kimlere verecekti? Bunu telefon kayıtlarında bütün Türkiye dinledi. Aklanması karşılığında kimlere verecekti? Cumhuriyet savcıları bunlara niye sormuyor? Bunların ucu nereye dayanıyor. Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz.
128 milyar dolar nerede? 128 milyar dolar yani milletin parası, hangi tarihlerde, hangi kurdan, hangi yöntemle, kimlere satıldı. Tüm sorunları halının altına süpürmeye çalışıyorlar ama maalesef halının altında yer kalmadı. Üç maymunu oynamayın. Bugün ülkemizde yolsuzluk olduğu için yoksulluk, işsizlik büyüyor. Milyonlarca aile açlık sınırı altında yaşıyor, adalet olmadığı için. Milyonlarca insan açlık sınırı altında yaşarken, saraylarda yaşayanlar bırakın utanmayı, sorumsuzlukla hareket etmeye devam ediyorlar.
FETÖ’nün mafyanın siyasi ayağı nerede? Tüm bu sorular haklı bir şekilde sorulmaya devam edecek… Siyaset bu kirlenmeyi hak etmiyor. Siyaseti bu kirlilikten kurtaracağız. İktidar olacağız ve Ahlak Yasası’nı çıkaracağız. 20 yıldır tek başına yönetenler çıkaramıyorlar ama biz çıkaracağız. Tükenmişlik sendromu yaşayan saray iktidarı, Türkiye’nin ağır sorunlarını çözemiyor. Saray hükümeti, ülkemizi freni patlamış kamyon gibi uçuruma sürüklemeye devam edecekler.
İlk seçimde gidecekler. O kadar korkuyorlar ki Seçim Kanunu’nda oynamaya başladılar. AKP ve MHP, Seçim Kanunu’nu değiştirmeye hazırlanıyor. ‘İktidarımızı nasıl sürdürebiliriz, Meclis’te çoğunluğumuzu nasıl devam ettirebiliriz’ korkusuyla mesela barajı tartışıyorlar. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hani hükümet istikrarı sorunu olmayacaktı? Bu sistemde hükümet Meclis’in içinden çıkmıyor, dışarıdan cumhurbaşkanı atıyor. Niçin baraj var? Niçin Meclis’te yüzde 1 oy olanın bile temsil edilmesinden korkuyorsunuz? Kaldırın barajı. Niçin hala savunuyorsunuz?
Seçim Kanunu’nda değişiklikler yaparak iktidarlarını sürdüreceklerini sanıyorlar. İstanbul seçimlerini hatırlatmak istiyorum. Korkunun ecele faydası yok. Türkiye o kadar büyük ülke ki her türlü korkuyu yenecektir. Korkmayın. Bir iktidar Seçim Kanunu’nda oynamaya başladıysa, yolcudur Abbas bağlasan durmaz, gidecektir. Niye korkuyorsunuz? Millet size bu yetkiyi verdi, ilk seçimde alacak.
Bugün maalesef ülkemizde spor yapan kadınların şortlarından rahatsız olan karanlık zihniyetle karşı karşıyayız. Bu zihniyetin kazanmasına Türkiye asla müsaade etmeyecektir. Kadını eve kapatmaya çalışan karanlık zihniyet başarılı olamayacaktır. Yaşamın her alanında mücadele eden kadınlara teşekkür ediyoruz.
Biz CHP olarak kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Türkiye bu sorunları niye yaşıyor. ‘Bugün Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla ters bir inancı yok’ diyen maalesef bir Cumhurbaşkanı, AKP Başkanı var. Erdoğan hükümeti temsil ediyor. Devlet ayrı hükümet ayrı şeydir. Ama bugün parti genel başkanlığı yoluyla devlet yönetimi sebebiyle bu sorunları yaşıyoruz. Onun için üç yılda sistem iflas etti. Hükümeti temsil eden Erdoğan, kendini Taliban ile yan yana hissedebilir, yan yana durabilir ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahraman arkadaşlarının kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Taliban zihniyetiyle asla ve asla yan yana durmayacaktır. Bunu da özellikle vurgulamak istiyoruz."