CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "Bu iktidar miadını doldurmuştur. Önümüzdeki günlerde sandık gelecek. Bir an önce sandığı kuralım. Aksi takdirde süreci ne kadar uzatırsanız, ekonomik krizi o kadar derinleştirirsiniz. O zaman siz de altından çıkamazsınız, yeni gelen yönetim de çok zorlanır" dedi.
CHP'li Gürsel Tekin, CHP Batman İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Tekin, erken seçim çağrısında bulunurken, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
"Yönetenlerin hiç kendilerinde kusur aramayıp, 'gıda terörü arıyoruz' cümleleri çok ayıptır. Gıda terörü arıyorsanız, yönetim biçiminize bakacaksınız. Bakanlıklara bakacaksınız, gelen zamlara bakacaksınız.
"Yine son günlerde tartışma konusu olan, hatta neredeyse birçok bölgelerde başta İstanbul olmak üzere gençlerimiz yurt bulamadıkları için parklarda barınır hale geldi. 20 yıl iktidar 25 yılda yerel yönetimlerde iktidar olanlar çocuklarımızın, gençlerimizin barınabileceği iyi şekilde okuyabileceği yerleri yaratmıyorsunuz, sonra dönüp orada suçlu arıyorsunuz. Kısacası gördüğüm tablo şu; Bursa'da, İstanbul'da, Ankara'da, çeşitli bölgelerin tamamını gezerek gördüğüm manzara, bu iktidar miadını doldurmuştur. Önümüzdeki günlerde sandık gelecek. Sandığı geciktirdikçe durumun daha vahim bir boyuta geleceğini ifade etmek istiyorum. Bir an önce sandığı kuralım. Milletimiz kendisine layık bir yönetim seçmesini bilir. Aksi takdirde süreci ne kadar uzatırsanız, ekonomik krizi o kadar derinleştirirsiniz. O zaman siz de altından çıkamazsınız, yeni gelen yönetim de çok zorlanır. Onun için yapılması gereken benim kişisel düşüncem, bir an önce sandık gelecek. Batmanlı, Diyarbakırlı, Mardinli, Şırnaklı, İzmirli, Aydınlı vatandaşlarımız kararını verecek. Söz milletindir diyecek.
"Türkiye'nin yatırıma ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bizim de iktidarımızda Katarlı mı, Libyalı mı, kim gelirse gelsin; üretim açısından ne gerekiyorsa her türlü yardımı, her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Ama rant için değil, yatırım için, üretim için.
"Bir yabancı şirket büyük bir otomobil firması, Manisa'da fabrika açacak. Gerek bizim bakanlarımız, gerek Alman bakanları ortaklaşa imzalar atıldı. Manisa bölgesinde ortak çalışılarak bir fabrika açılacaktı. 4 milyar Euro yatırım olacaktı. Burada binlerce kardeşimiz ekmek sahibi olacaktı.
"Acaba hiç kimse merak etti mi? Ege'nin ortasında 20-25 bin insanımız ekmek sahibi olacaktı. O bölgede İzmir-Aydın olmak üzere vatandaşlarımız ekmek sahibi olamadılar. Nedenini bilen var mı? O hafta Mardin Belediyesi'ne kayyum atandığı için, en son imza atacak sendika başkanı bir yönetici imza atmadı. Gerekçe de 'evet bu ülkede hukuk yok demokrasi yok, biz bu riske göremeyiz' dediler.
"Yani bu mesele sadece Batmanlının meselesi, Mardinlinin ve Diyarbakırlının meselesi değil sevgili dostlar. Bu mesele Rizelinin, Manisalının, Aydınlının, Çorumlunun da meselesidir. İşte ekmekleri ile oynandı.
"Demokrasi, özgürlük, hava kadar su kadar kıymetlidir. Onun için gelin bu konuları müzakere edelim. Bölünmeye en çok Batmanlı karşı çıkar. Müzakere edilsin, konuşulsun. Bu kayyum meseleleri çok insani meseleler değil, bırak Kürt meselesini çözmek; insanlar seçilmiş, millet iradesiyle, Belediye başkanı seçilmiş, milletvekili seçilmiş muhtar seçilmiş, belediye meclis üyesi seçilmiş, onları görevinden alarak yerine kayyum atamak hiç insanı bir şey değil. Bundan vazgeçelim. Kardeşlik hukukumuzu genişletelim.
"Şuna emin olun, bu konuda hiç mütevazi davranmayacağım, sokağı sahayı bilen bir siyasetçiyim. Milletimiz öyle kararlar alır ki hiçbir parti önünde duramaz. Sel gibi gelir, örneğini 2019'da gördük. 2019'da en ağır hakaretler, en ağır suçlamalar, terörize etmeler, 'Sisi'ye mi oy vereceksiniz, yoksa İmamoğlu'na mı oy vereceksiniz, Kandil'e mi oy vereceksiniz, Binali Yıldırım'a mı oy vereceksiniz' söylemlerini kullandılar. Halk Binali Yıldırım'a vermedi. Şimdi özeleştiri yapmayacak mısınız? Tüm televizyonlarınız, gazeteleriniz bu ifadelerinize rağmen ahali, millet gidip İmamoğlu'na oy verdi. Bu 50 + 1; zaten demokrasimiz sıkıntılı, bir de buradan pranga gibi bağlandı. Ben inanıyorum ki; önümüzdeki günlerde millet ittifakı partileri çözüm bulacaktır.
"İnsanların en temel ihtiyacı hava ve sudur. Ülkeyi yönetenler su içiyor mu, bilmiyorum; merak ediyorum. Bu suya yüzde 38 zam yapıldı. Bildiğimiz su, olmazsa olmazımızdır. Hava hariç her şey parayla. Elektrik meselesinde ödenebilecek cezalar değil bu verilen cezalar. Çiftçilikle uğraşan insanların bunu ödeme şansı yok. Adam bir işletme açmış bin 200 TL elektrik faturası... Düşünün; Satış yapacak, kira ödeyecek, işçi parası verecek, fahiş fiyatlar bu milleti canından bezdirdi. İstanbul'da neyse, Diyarbakır'da da odur. Batman'da da odur. Erzurum'da da aynısıdır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bunlar mutlaka düzenlenecektir. Cezaların tamamı sıfırlanacaktır. Tarımla uğraşanlara en ucuz koşullarda elektrik sağlanacaktır. Elimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğiz. Mazota kadar birçok şeyden muaf tutacağız.
"Tavuk su içer, Allah'a bakar. Buradan AK Partililere sesleniyorum, partileri eleştirebilirsiniz ama seçmenin duygularıyla oynamayın. Sizi var eden bu seçmendir. Sayın Erdoğan'ın 1994 yılındaki belediye başkanlığında önünü işte bugün eleştirdiğiniz seçmen açtı. 2014'te bu Kürt seçmen Sayın Topbaş'a oy verince, hiç ağzınızdan bir laf çıktı mı? 2009'da yine ona oy verirken dönüp bu partinin seçmenini sorguladığınız mı?
"31 yıllık bir siyasi partiden söz ediyoruz. Dün kurulmuş değil, 30 yıllık süre içinde çeşitli dönemlerde bütün kritik süreçlerde halk size oy vermiş ve bir kez demiş ki; 'Hayır kardeşim! Ben bu dönem Sayın Binali Yıldırım'a değil de Sayın İmamoğlu'nu ve Sayın Yavaş'ı tercih edeceğim. Sonra dönüyorsunuz bu seçmenin sorguluyorsunuz. Seçmeni sorgulamanın cezasının sandıkta ne olduğunu göreceksiniz. Partileri eleştirebilirsiniz ama milyonlarca seçmenin duygularını incitirseniz bunun bedelini siyaseten çok ağır ödersiniz."