CHP’nin kadın milletvekilleri, Adalet Bakanlığı’nın nafaka hakkının sınırlandırılmasına yönelik çalışma yürüttüğü iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Kadınların uğradığı ekonomik şiddet ve yoksunluğa dikkat çeken milletvekilleri, nafaka konusundaki gerçeklerin açıklanmasını talep etti. Milletvekilleri, “Kadın yoksulluğunun giderek arttığı Türkiye’de 370 TL’lik nafaka mı mağduriyet yaratıyor” diye sordu.
CHP’nin 17 kadın milletvekili, nafaka konusunda aynı soru önergesini ayrı ayrı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu. Kadınların sahip olduğu yasal hak kazanımlarından geri adım atılmasının mümkün olamayacağını belirten CHP’li kadın milletvekilleri, nafaka konusunda kadınların aleyhine olacak bir düzenlemenin yasalaştırılmasını asla kabul etmeyeceklerinin altını çizdi.
Algı yönetimiyle kadın kazanımlarının tek tek gasp edilmek istendiğini dile getiren vekiller, “Toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında 150 ülke arasında 130’uncu sırada olan, her 10 kadından sadece 3’ünün istihdama katıldığı, toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle ev işleri, çocuk ve yaşlıların bakımının tamamen kadının görevi olarak görüldüğü; kayıt dışı sosyal güvenceden yoksun çalışmanın yüksek olduğu, kadın yoksulluğunun her geçen gün arttığı ülkemizde, kadının yaşadığı her tür şiddete ekonomik şiddet de eklenerek bu vahim tablo, Bakanlık eliyle yasal mevzuata kavuşturulmaya mı çalışılıyor” dedi. Milletvekilleri, Bakan Gül'e şu soruları yöneltti:
Söz konusu iddialar doğru mudur?
Bakanlığınız döneminde açılan “nafakanın kaldırılması” dava dosyası sayısı nedir?
Bakanlığınız döneminde açılan boşanma dava dosyalarının yüzde kaçında kadına yönelik şiddet iddiası mevcuttur?
Bakanlığınız döneminde boşanma davalarının kaçında kadınlar maddi imkansızlıklar nedeniyle adli yardımdan faydalanmıştır?
Bakanlığınız döneminde yoksulluk nafakası kararı alınan dosyaların, açılan davalara oranı nedir?
Bakanlığınız döneminde ödenmeyen nafaka alacaklarından dolayı doğan haklara yönelik açılan icra ve ceza davası sayısı nedir? Nafaka ödemediği için kaç kişi hapise girmiştir?
Kamuoyu araştırmaları “Boşandıktan sonra çocuk yetişkin olana kadar babanın nafaka ödemesi yasalarla güvence altına alınmalıdır” ifadesine toplumun yüzde 82’si katılarak iştirak nafakasını desteklediğini, “Boşanmada maddi imkanı olmayan kadına, ihtiyaç duyduğu sürece boşandığı kocası nafaka ödemelidir” ifadesine katılarak toplumun yüzde 76’sının yoksulluk nafasını desteklediğini ortaya koymaktadır. Bu veriler karşısında “nafaka mağdurları” olarak lanse edilenlerin sayısı ve oranı nedir?
Yapılan araştırmalar, hükmedilen nafakanın yüzde 66,4’ünün 0-500 TL arasında olup ortalamasının 262 TL olduğunu, tüm aralıklar için ise Mahkemelerce verilen nafaka miktarlarının ortalamasının ise sadece 370 TL olduğunu göstermektedir. Söz konusu rakamları açlık ve yoksulluk sınırı verileriyle karşılaştırdığınızda Bakanlığınızın değerlendirmesi nedir?
Bakanlığınız döneminde gündemden düşürülmeyen nafaka konusunun neticelerinden birinin de nafaka yükümlülerinin yoksulluk nafakası konusunda yeni düzenleme beklentisi ile nafaka ödemelerini yapmaktan imtina ettikleri, yeni nafaka düzenlemesini bir nevi nafaka borcu affi olarak algıladıkları tespitidir. Bu konuda Bakanlığınızın değerlendirmesi nedir?
Medeni Kanun’un 175’inci maddesi, “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği”ni öngörmektedir. 175’inci maddede görüldüğü üzere cinsiyet belirtilmemesine ragmen, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı boşanmanın ardından yoksulluğa düşecek tarafın kadın olması gerçeği nedeniyle uygulamada daha çok kadınlara bağlanmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan kadının evlilik içindeki mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin de Bakanlığınızın bir önerisi var mıdır?
TIKLAYIN - EŞİK’ten Aile Bakanı Selçuk’a çağrı: Kadınların kazanılmış hakları aleyhine çalışmaktan vazgeçin!