Karabat yaptığı yazılı açıklamada, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 3 günlük bayram tatili nedeniyle maliyeti en az 7,8 milyon lira ve Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti ise en az 64,2 milyon lira olduğunu kaydederek, “Hazineden ödenecek bedel ise böylece en az 72 milyon lira oldu. Bu para ile 72 bin aileye 1000’er lira verilerek bayramda yüzleri güldürülebilir veya 480 bin aileye yardım kolisi gönderilebilirdi” dedi.
"ABD'deki enflasyona göre garanti verildi"
“Hazineyi tüm yurttaşlar vergileriyle finanse ediyor” ifadesinin altını çizen Karabat, her iki köprüyle ilgili şunları kaydetti:
“Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açıldığı 2016’da araç başına garanti bedeli 3 dolar artı KDV olarak belirlenmişti. Yani her fırsatta yurttaşlara dolarınızı satın diyen iktidar kendi ihalesini bile dolarla yapıyor. Yetmiyor, aynı zamanda bu dolar cinsinden geçiş ücreti de zamlanıyor. Çünkü ihaleye göre bir de ABD’deki enflasyon oranı kadar garanti bedeline zam geliyor. Böylece 2020 yılı için araç başına garanti bedeli 3,16 dolar artı KDV’ye çıkıyor. Garanti edilen araç sayısı ise günlük 135 bin. Hiçbir yıl tutturulabilmiş bir sayı değil. Hele ki salgın koşullarında bütçenin kara deliğine dönüş durumda bu köprüler. Sadece Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 3 günlük maliyeti en az 7,8 milyon lira”
"Garanti edilen günlük araç sayısı 95 bin"
“Osmangazi Köprüsü’nün bedeli ise çok daha fazla. Garanti edilen araç sayısı günlük 95 bin. 2016’daki araç başına garanti tutarı ise 35 dolar artı KDV. Ancak Türkiye’deki enflasyon yetmiyormuş gibi bir de ABD enflasyonu da hesaba katılıyor. Böylece 2020’deki garanti bedeli 36,9 dolar artı KDV’ye çıkıyor. Sadece Osmangazi’nin en az 64,2 milyon liralık 3 günlük bedeli hepimizin cebinden ödenecek. En az diyorum çünkü görüldüğü üzere hesap dolar kuru cinsinden yapılıyor. Biz hesabı yaparken bu yılın ilk 3 ayının ortalama dolar kurundan hesapladık. Dolar kuru yükseldikçe hazineden bu köprüleri işleten müteahhitlere ödenecek bedel de katlanıyor. ”