CHP İstanbul Milletvekili ve PM üyesi Özgür Karabat, Bahçeşehir’de yapımı devam eden “atık dönüşüm tesisi” konusunda TBMM’de bir basın açıklaması yaptı. Karabat, Başakşehir Belediyesi’nin “çevreci” söylemler üzerinden başlattığı projenin, inşa edildiği alandan ihale sürecine kadar pek çok noktada problemli olduğunu söyledi.
Açıklamasında ‘Uluslararası kaliteli kent yaşam’ sertifikalı bir bölgeye layık görülen katı atık dönüşüm tesisinin bölgede ciddi çevre sorunlarını yaratacağını ifade eden Karabat, “Proje dere yatağına inşa ediliyor. Projeye dair eleştiri ve tepkiler vatandaşlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız tarafından her fırsatta dile getirilse de halkın talep ve beklentilerini görmezden gelen bir yerel yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız” dedi.
Bahçeşehir merkezi konumundaki bir alanda devam eden projenin, yerleşim yerleri için ciddi riskler oluşturduğunu belirten Karabat, 2009 yılında bölgede bir sel felaketi yaşandığını da hatırlatarak, alanın dere yatağında olmasının da insan hayatının hiçe sayıldığının açık kanıtı olduğunu savundu.
CHP’li Karabat, “Bahçeşehir 2. Kısım Mahallesi’nde yapımı devam eden tesisin inşaatının büyük oranda tamamlandığı görülüyor. Ancak bölgenin plan dipnotlarında belirtilen uygulama alan sınırlarına uyulmamıştır. Dolayısıyla imar planlarına aykırı bir uygulama söz konusu. 1250 metrekaresi kapalı mekân olmak üzere toplam 4 bin metrekarelik bir alana yayılan bu yapının hiçbir yasal izni ve ruhsatı yok. Dahası şantiye alanında iş bilgilerini gösteren tabela bile yok. Tesis belediye eliyle adeta bir oldu bittiye getiriliyor” dedi.
Konuyu yazılı bir soru önergesiyle TBMM gündemine de taşıyan CHP’li Karabat, projenin bu haliyle “Bahçeşehir’in bağrına saplanan bir hançer” olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle noktaladı:
“Başakşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Mer’i İmar Planı notlarında 450 Ada 1 Parselde yer alan bu projenin mülkiyeti tartışmalı. Parselde, Boğazköy Üst Birlik Yapı Kooperatifi’nin hissesi olduğu, hemen yakınındaki bir alanın da Üst Birlik Sosyal Tesisi olarak projelendirildiği, ancak dere yatağının üzerinde kaldığı için ruhsat verilmediği bilgileri ortadayken böyle bir tesise izin verilmesi manidardır. Ayrıca ada/parsel bilgileri için belediye kayıtlarına bakıldığında böyle bir kaydın olmadığı görülüyor.”