CHP'li Karabayık: Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi öğretmenler arasında statü farklılaşması ve hiyerarşi oluşturma projesidir

CHP'li Karabayık: Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi öğretmenler arasında statü farklılaşması ve hiyerarşi oluşturma projesidir

CHP’nin eğitim politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin, “Getirilen kanun teklifi, ücretli öğretmenlik ayıbına son vermediği gibi sözleşmeli öğretmenliği de pekiştirmiştir. Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerimiz de bu teklifte yok sayılmıştır. Bu teklif, öğretmenler arasında statü farklılaşması ve hiyerarşi oluşturma projesidir” yorumunu yaptı. 

CHP Bursa Milletvekili Karabıyık, bugün yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu değerlendirdi. Karabıyık, öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak ve öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, özlük haklarını düzenlemek için bir meslek kanuna ihtiyaç olduğunu belirtti. “Ancak Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, öğretmenler odasında hayal kırıklığı yaratan bir yetersizlikler bütünü olarak karşımıza çıktı” diyen Karabıyık, komisyon aşamasında Anayasa’ya aykırı olan maddeleri dile getirdiklerini ancak dikkate alınmadığını kaydetti.

Karabıyık, “Bu teklif öğretmenlerin görev, hak ve sorumluluklarını yeterince düzenlememekte, öğretmenliğe ilişkin birçok kritik konu başka kanunlara havale edilmektedir. Çok sayıda içeriği de yönetmelikler ile Bakan’ın iki dudağı arasına bırakılacak şekilde düzenlemeleri kapsamaktadır; belirsizlikler, şaibeler taşımaktadır” ifadesini kullandı.

Karabıyık, açıklamasına şöyle devam etti:

“Getirilen kanun teklifi, ücretli öğretmenlik ayıbına son vermediği gibi sözleşmeli öğretmenliği de pekiştirmiştir. Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerimiz de bu teklifte yok sayılmıştır. Bu teklif, öğretmenler arasında statü farklılaşması ve hiyerarşi oluşturma projesidir. Aynı zamanda, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği ve uzun yıllardır yapılmayan, hiyerarşik dizilime tabi tutan bir düzenlemeyi içermektedir. Buna göre öğretmenlik mesleği, adaylık, öğretmenlik, uzmanlık ve başöğretmenlik olarak 4 rütbe grubuna ayrılmaktadır. Öğretmenlik kariyerine gerekçe sayılacak master ve doktoralar noktasında coğrafi eşitsizlikler de göz ardı edilmiştir. Öğretmen odalarından ve sendikalardan bize ulaşan geri bildirimler; öğretmenlerin, meslek onuru kadar emekliliğe de yansıyacak şekilde ekonomik iyileştirme beklentisinin de olduğudur. Ayrıca başöğretmenlik unvanı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e özel ve özgü kalmalıdır. 3600 ek gösterge, öğretmenlere bir müjde değil hezimet olmuştur. Yıllardır seçim vaatlerine konu edilip yılan hikayesine dönen 3600 ek göstergenin ancak birinci dereceye inenlere uygulanacağını ilan etmek müjde değil hezimettir. O öğretmenler de ancak ve sadece emekli aylıklarında ve ikramiyelerine yansımasından yararlanabilecek, çalışma hayatları boyunca mevcut ekonomik yoksulluklarında bir iyileşme söz konusu olmayacaktır.”