CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Ankara’nın Çukurambar'da 25 katlı binaya taşınmasına tepki gösterirken, "Pergolacı Fahrettin'e bu devasa binayı 'İletişim Başkanlığı' diye tahsis edenler, 18 milyon çocuğumuzun pandemi sürecinde ihtiyaç duyduğu prefabrik dersliklere para yok diyemez!" dedi.
Kaya, "Öğrencilerin okullarından ve arkadaşlarından uzaklaştırmamak için pandemi sürecinde okul bahçelerine prefabrik derslikler kurulması da alternatif çözümlerden biri olarak değerlendirilmelidir. İsraf ekonomisinden vazgeçilirse, okullarımızın bahçelerine prefabrik derslikler kurarak bu süreci daha güvenli atlatabiliriz. Pandeminin ne zaman biteceğini öngöremediğimizden kalıcı önlemler almamız eğitimimiz için büyük avantaj sağlayacaktır" dedi.
Kaya, İletişim Başkanlığı binasını göstererek "Bu bina eğitim öğretim için mi? Öğrenci yurdu için mi? Yoksullara, yaşlılara barınak için mi? Yoksa Pergolacı Fahrettin’e bir makam binası mı? Makam odasını anladık, makam arabasını anladık, makam uçağını anladık ama makam binasını anlayamadık. Pergolacı Fahrettin hiçbir şeye doymuyor" ifadelerini kullandı.
"Makam binasını anlayamadık"
"İletişim Başkanlığı'na ihtiyaç varsa dizinin dibinde dursun ya Pergolacı Fahrettin" diyen Kaya şunları söyledi:
“Saray hükümetinin 1100 odalı sarayı var değil mi? Kaçak saray var. 1100 odalı saray olmasına rağmen Pergolacı Fahrettin'e şu binayı kiraladılar. Neymiş? Pergolacı Fahrettin burada ne yapacakmış? İletişim Başkanlığı. Bin 100 odalı sarayda ne yapıyorsunuz? Kim çalışıyor? Hangi kurumlar var? İletişim başkanlığına ihtiyaç varsa dizinin dibinde dursun ya Pergolacı Fahrettin. Pergolacı Fahrettin’in doğayı katletmesi yetmiyormuş gibi şimdi de Çankaya’da böyle bir bina. Bu bina kime verilmiş Akın İpek’in sahibi olduğu Atlantik A.Ş’ye. Daha sonra da 20 Temmuz darbesinden sonra bu binaya el konulmuş.
Bu bina eğitim öğretim için mi? Öğrenci yurdu için mi? Yoksullara, yaşlılara barınak için mi? Yoksa Pergolacı Fahrettin’e bir makam binası mı? Makam odasını anladık, makam arabasını anladık, makam uçağını anladık ama makam binasını anlayamadık. Pergolacı Fahrettin hiçbir şeye doymuyor. Burayı yağmalayıp, burayı yapabiliyorsan prefabrikleri çok rahat bir şekilde yaparsın.” (ANKA)