CHP milletvekilleri, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına ilişkin yönetmelik değişikliğiyle ilgili yargı süreci devam ederken maden şirketlerinin zeytin ağaçlarının sökümüne başlamasına TBMM’de düzenledikleri basın toplantısıyla tepki gösterdi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Muğla milletvekilleri Burak Erbay ve Suat Özcan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Milletvekilleri, yanlarında getirdikleri “Zeytinime Dokunma” yazılı dövizlerle sökümü yapılan zeytin ağaçlarının fotoğraflarını kürsüye koydu.
Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
"Yönetmelik, ülkemizdeki tüm zeytinlik alanları talana ve yağmaya açık hale getirdi. Dosyamız hukuka aykırı olarak bekletilmektedir. Danıştay, yürütmenin durdurulması için Bakanlık savunması beklerken zeytinliklerin yağmalanmasına başlandı bile. Akbelen Ormanı’ndaki asırlık zeytin ağaçları, maden şirketleri tarafından söküldü.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın 344 maden sahası için ihale açtı. Bu maden alanlarının kaç zeytin ağacına zarar vereceği meçhul durumda. Maden sahaları açılmadığında toprak altındaki maden kaybolmayacak ancak zeytinlik alanlar aç gözlülük ile açılan madenler ile yok edilecek ve zeytinliklerin geri getirme imkanı olmayacaktır"
"Ben zeytin tarlasından çıkarak milletvekili oldum" diyen Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu'nun sözleri şöyle:
"Manisa en fazla zeytin ağacına sahip bölgedir. Burada çok büyük bir çelişki var. Yönetmelik değişikliğiyle zeytin sahaları enerji üretimi için madencilik faaliyetlerine açılıyor. Böyle denildiği zaman termik santraller aklımıza geliyor. Paris İklim Anlaşması’nı imzaladık. Sayın Cumhurbaşkanı 2053 yılında karbon nötr hedefini ortaya koydu. Bütün ülkeler buna benzer hedefler ortaya koymakta. Bu hedeflere ulaşmak için kömürden çıkış söz konusu. Termik santraller en kirli enerji türlerinden birisi. Dünyadaki en kirli enerjiyi üretmek için dünyanın en güzel yeşili heba edilmek isteniyor. Üstelik, kanunların arkasından dolaşarak yapılmak isteniyor. Bu kabul edilemez bir şey. Danıştay’a başvuruda bulunduk. Danıştay’ın şu andaki tutumu süreci daha da olumsuz bir yere götürmekte. Termik santrallerin 50 yıllık ekonomik ömrü vardır, ama zeytin ağacı ölümsüzdür. Bu, bolluk bereketin simgesi olan zeytine AK Parti iktidarının zulmüdür."
Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun açıklamaları ise şöyle:
"Yönetmelik yayınlanmadan bir gün önce Meclis’te komisyonda Nükleer Düzenleme Kanunu görüşülüyordu. AKP’liler gerekçe olarak ‘temiz enerjiye ihtiyacımız var’ diyorlardı. Bir gün sonra bu yönetmelik yayınlandı. Fosil yakıtlardan vazgeçildiğinden bahsedilirken fosil yakıtların önünü açan, zeytinlikleri yok edecek bu yönetmelik yayınlandı."
İzmir Milletvekili Sevda Erden Kılıç şöyle konuştu:
"Zeytin ağaçları maalesef güzele düşman, doğaya nankör bir iktidara denk geldi. İktidar, rant repartuarını genişleterek şimdi de gözünü zeytin alanlarına dikmiş durumda. Anayasanın ve kanunları ihlal eden bu yönetmeliğin derhal amasız, fakatsız iptal edilmesi gerekiyor. Devletin koruması gereken zeytin alanlarını vatandaş korumaya çalışıyor."
Muğla Milletvekili Suat Özcan konuyu şu şekilde değerlendirdi:
Son günlerde Akbelen’den Türkiye’ye yayılan zeytin tepkisi sonucu biz de buradayız. Zeytin ölmez ağacı, barışın simgesi. Milas’ın kırsalında da temel geçim kaynağı. Son yıllarda tarımın artık yapılamaz hale geldiği bu süreçte zeytin temel geçim kaynağı. Zeytini bekleyen tehlike, bu yönetimde daha da çok artacak. Danıştay kararıyla bu yönetmeliğin iptal edilerek, bu tehlikenin engellenmesi hem milletvekilleri olarak hem de zeytin üreten zeytincilerin talebidir. Bu talebi herkesin duyması gerekir.
Muğla Milletvekili Burak Erbay'ın sözlerinden çıkan satır başları şöyle:
"Biz kesinlikle enerji üretimine karşı değiliz, tabi ki yapılacaktır ancak öncelikle tercihlerle ilgili vurgu yapmak istiyorum. Güneş ve rüzgar kullanılarak enerji üretmek mümkün. Ama zeytinlik alanlara kömür madeni büyük zarar vermektedir. Doğaya zarar veren yöntemler bırakılmalıdır. Akbelen’de yönetmeliğe dayanarak şirketlerden birisi asırlık zeytin ağaçlarını kolluk kuvvetleriyle söktü. Zeytin ağacının taşınarak yaşaması mümkün değildir, bunun örneği yok." (ANKA)