CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, "Sayın Erdoğan 'ticaretteki yolsuzluklara, fitne ve fesatta, yağmalama çalışmalarına OHAL ile müdahale etme imkanı sağlayacağız' diyor. Eğer biz bunun için OHAL ilan ediyorsak vay bizim devletimizin haline" dedi.
Erkek, TBMM Genel Kurulunda, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde olağanüstü hal (OHAL) ilanına ilişkin tezkerenin üzerinde yaptığı konuşmada, depremde hayatını kaybeden AK Parti Adıyaman Milletvekili Yakup Taş ve ailesinin yanı sıra tüm vatandaşlara rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.
Üç gündür deprem bölgesinde olduğunu belirten Erkek, kendilerine düşen temel görevlerden birinin de doğru teşhisleri koyabilmek olduğunu, halkın yalnızlığını ve çaresizliğini paylaşmak olduğunu söyledi. Erkek, "Acılarımızı ve yaralarımızı sarabilmemiz için gerçekleri de paylaşacağız" dedi.
Büyük bir çöküş ve büyük felaket yaşadıklarını anlatan Erkek, aynı zamanda bir sistemin ve liyakatsizliğin çöküşünü de yaşadıklarını söyledi. Gittikleri birçok yerde enkaz başında bekleyen ailelerin yardım beklediğini gördüklerini ifade eden Erkek, "AFAD çalışıyor, devlet çalışıyor, yerel yönetimler, sivil toplum çalışıyor. Arama-kurtarma ekiplerine, doktorlarımıza, sağlık görevlilerine, polisimize ve askerimize şükran borçluyuz ama inanılmaz bir organizasyon bozukluğu var. Hala devam ediyor. Biz Sayın Erdoğan'ın dediği gibi rahat değiliz. Bu gerçeği görmemiz lazım. Çok büyük bir felaketle ve çok büyük bir organizasyon bozukluğuyla karşı karşıyayız. Yapılması gerekenleri hep birlikte hızla yapmak zorundayız. Herkes tam bir dayanışma içerisinde olmalı" dedi.
Erkek, binlerce insanın hayatını kaybettiği ve yaralandığı 1999'daki Marmara Depremi'nin ardından Ecevit Hükümeti'nin OHAL ilan etmeyi doğru bulmadığına işaret ederek, "Şimdi neden?" diye sordu.
Deprem bölgelerinin afet bölgesi ilan edildiğini anımsatan Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afet bölgesi o kadar çok büyük yetkiler tanıyor ki, iş makinelerine, mallara el koyabilirsiniz. Afet Kanunu ile çalışma zorunluluğu da getirebilirsiniz, meskun bölgeleri boşaltıp başka bölgelere nakledebilirsiniz, kamu ve özel tüm taşınmazları belli sürelerde kullanabilirsiniz, süreleri uzatabilirsiniz. Ben Cumhuriyet tarihimizde, yakın tarihte bir doğal afet sebebiyle OHAL ilan edildiğini hatırlamıyorum. En yakın 1999 depreminde o zamanki hükümet hiç bunu düşünmedi, istemedi. Şimdi neden? Sayın Erdoğan 'ticaretteki yolsuzluklara, fitne ve fesatta, yağmalama çalışmalarına OHAL ile müdahale etme imkanı sağlayacağız' diyor. Eğer biz bunun için OHAL ilan ediyorsak vay bizim devletimizin haline. Suçla mücadele etmek için OHAL'e mi ihtiyacımız var bizim? Bizim askerimiz, polisimiz, savcımız yok mu?"
Erkek, AFAD'da kritik görevde olan bir kişinin arama-kurtarma görevlerinde hiçbir uzmanlığı ve eğitimi olmadığını ifade ederek, "Neden bu görevlere bu insanlar getiriliyor? Neden liyakatsizlik bu boyutlarda? Niye AFAD'da, Kızılay'da bu derece büyük bir liyakatsizlik var? Niye bunları yaptık? OHAL ilan etmek hiçbir haklı gerekçeniz yok ama buna rağmen size 1 ay süreyle OHAL ilan edilsin imkanını verdi Millet İttifakı, onu da elinizin tersiyle reddettiniz" diye konuştu.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı'nın, depremin üzerinden 30 saat geçtikten sonra bölgeyi afet bölgesi ilan ettiğini belirterek, "Pazartesi sabahı hemen felaketi öğrenir öğrenmez afet bölgesi ilan etmeye engel olan neydi? Tek bir imzayla o sabah afet bölgesi ilan etmek mümkündü ama salı günü afet bölgesi ilan edildi" dedi.
Afet bölgesinin ardından OHAL ilanı kararının açıklandığını hatırlatan Tezcan, "Kaybettiğimiz vatandaşların canını kurtaramayan OHAL şimdi neyi kurtaracak? Enkaz altında yatan evlatlarımızı, analarımızı, kardeşlerimizi kurtarmayan OHAL, 4 gün sonra neyi kurtaracak. Neden bu yetkiyi istiyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanlığı'nın, 58 saat sonra 3 bin 500 askerin deprem bölgesine gönderildiği şeklinde paylaşım yaptığını aktaran Tezcan, askerlerin bölgeye geç intikal ettirildiğini ve sayısının yetersiz olduğunu söyledi. Bu konuda bir organizasyonsuzluk yaşandığını belirten Tezcan, "Tüm yetkilerin tek bir elde toplandığı bir sistemde bu başarısız ve beceriksiz tutum nasıl izah edilir? Bunu ortadan kaldıracak adım OHAL ilanı mıdır? OHAL yetkilerine mi ihtiyaç var bunu yapmak için?" diye konuştu.
Tezcan, OHAL'e gerek olmadığını, Cumhurbaşkanının zaten yeteri kadar yetkisi olduğunu ancak süreci yönetme konusunda yeteneği olmadığını ifade etti. Tezcan, tüm dünyayı etkileyen pandemi sürecinde bile OHAL'e gerek duyulmadığını ancak şimdi 10 ili etkileyen bir süreç için OHAL yetkisi istenmesinin yanlış olduğunu dile getirdi. (AA)
TIKLAYIN: Depremden etkilenen 10 ili kapsayan OHAL tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi