CHP’li Özel: Erdoğan hızını alamadı, YÖK’e fazladan bir üye atadı

CHP’li Özel: Erdoğan hızını alamadı, YÖK’e fazladan bir üye atadı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Üniversitelerarası Kurul’un yetkisine müdahale ederek YÖK’e fazladan bir üye atadığını iddia etti. Özel, “Cumhurbaşkanı'nın bir üye için yasaya aykırı davranmayı göze almasını anlamamız mümkün değildir” dedi. 

Özel, Yükseköğretim Kurulu üyelerinin mevzuata aykırı biçimde atandığını iddia etti. T24’e konuşan Özel, “Türkiye, rejime kasteden anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesiyle, bir anayasasızlaşma, bir mevzuatsızlaşma sürecinin içine sokuldu. Bizzat Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mevzuata ve anayasaya aykırı adımlarına her geçen gün yenisi ekleniyor” dedi. “Bu da oldu. Tayyip Erdoğan, dengesiz ve frensiz bir sistemde hızını alamadı ve bir fazla YÖK üyesi atadı” ifadesini kullanan Özel, atama süreci ile ilgili şu bilgileri verdi:

Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanının atadığı belirtildi

“24 Aralık 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan atamalara göre, Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Burhaneddin Sandıkçı ve Prof. Dr. Erol Arıcaklıoğlu, Cumhurbaşkanı tarafından seçilerek Yükseköğretim Kurulu üyesi olarak atanmış, Prof. Dr. Arif Bilgin ise Üniversitelerarası Kurulca seçilerek Yükseköğretim Kurulu üyesi olarak atanmıştır. Ancak aynı gün yayımlanan Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında, Prof. Bilgin’in Üniversitelerarası Kurulca seçilmediği, Cumhurbaşkanınca seçildiği, atamanın bu usulle yapıldığı belirtilmiştir. Bu durumda Cumhurbaşkanınca seçilebilecek Yükseköğretim Kurulu üyesi sayısı 14 olmasına karşın, Erdoğan tarafından seçilerek atanan Yükseköğretim Kurulu üyesi mevzuata aykırı biçimde fiilen 15’e çıkmıştır.

"Cumhurbaşkanınca seçilen üye sayısı 15’e çıktı"

Mevzuata göre YÖK üyelerinin 7’si Üniversitelerarası Kurulca seçilmesi gerekirken, 14’ünün Cumhurbaşkanınca seçilmesi gerekirken son atamalarla mevzuata aykırı biçimde 15 Yükseköğretim Kurulu üyesi doğrudan Cumhurbaşkanınca seçilmiş hale gelmiştir. Mevzuattaki 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 6’ncı maddesi, Yükseköğretim Kurulu’nun 21 üyesinin nasıl atanacağına ilişkin açık hükümlere sahip. Buna göre Kurulun 7 üyesi profesör öğretim üyeleri arasından Üniversitelerarası Kurulca, diğer 14 üyesi ise Cumhurbaşkanınca seçilmektedir. Tayyip Erdoğan, son olarak 24 Aralık 2022 günü Yükseköğretim Kurulu’na 5 üye atamıştır. Kurulun mevcut kompozisyonu gereği bu 5 üyeden 4’ünün Cumhurbaşkanınca, 1’inin Üniversitelerarası Kurulca atanması gerekirken, Erdoğan 5 üyeyi de kendi atamıştır. Bu atamaların ardından Yükseköğretim Kurulu’nda, Üniversitelerarası Kurulca seçilen üye sayısı 6’ya, Cumhurbaşkanınca seçilen üye sayısı 15’e çıkmıştır. Bu mevzuata açık aykırıdır. Yükseköğretim Kanunu’nun 6’ncı maddesinin ihlalidir. Bu ihlale göz yumulmaması gerektiği açıktır. Dolayısıyla 24 Aralık günü Yükseköğretim Kurulu üyesi olarak atanan Sadettin Hülagü, Erol Arıcaklıoğlu, Naci Gündoğan, Burhaneddin Sandıkçı ve Arif Bilgin’den birinin görevden alınarak, yerine Üniversitelerarası Kurulca seçilen birinin getirilmesi gerektiği açıktır. 

"Yasaya aykırı davranmayı göze almasını anlamamız mümkün değil"

Tayyip Erdoğan, yasal bir kurul olan Üniversitelerarası Kurulun yetki alanına girmiş, yetki aşımı yaparak, Yükseköğretim Kurulu’nun kompozisyonuna müdahale etmiştir. Bu, anayasal bir kurul olan Yükseköğretim Kurulu’nun yetkisine doğrudan müdahale anlamındadır. Memleketin anayasasızlaştırıldığı bir süreçte, bu atamanın geri alınması ve mevzuata uygun yeni bir atama yapılması gerektiği açıktır. Boğaziçi Üniversitesi gibi en köklü üniversitelerimizden birinin geleneklerini altüst eden, akademisyenlerin, öğrencilerin ve mezunların görüşlerini hiçe sayarak bu üniversiteyi bir rektör atayarak ele geçirmeye çalışan bir yönetim anlayışından bunu görmek şaşırtmadı. Zaten bütün Kurulu kontrolü altında tutan bir Cumhurbaşkanının bir üye için yasaya aykırı davranmayı göze almasını anlamamız mümkün değildir. Bu işlemin geri çekilmesini ve mevzuata uygun bir atama yapılmasını talep ediyoruz. Akademi dünyasını, eğitim camiasını bu hukuksuzluğa sessiz kalmamaya davet ediyoruz.”