CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşurken "bir bakanın adının bazı uluslarası yasa dışı, ahlak dışı uygulamalara karıştığı yönünde haberler aldıklarını" ifade etti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği ismin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olduğunu belirtti.
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre Çavuşoğlu’nun uluslararası lobicilik faaliyetlerine katıldığı ve yüklü bir ödeme aldığı iddialarını aktaran Özel, “Türk dış politikasını temsil eden bir kişinin böyle bir skandalda adı geçtiği için hemen açıklama yapması gerekiyor. Sessiz kaldığı her dakika ülkenin itibarını zedeler” dedi. Özel, “Bu iddialar dünyanın neresinde olursa olsun sarsıcı iddialardır. Özellikle görevdeki bir bakan hakkındaysa daha da sarsıcıdır” ifadelerini kullandı.
Amerika'nın Sesi'nin (VoA) OCCRP'den aktardığına göre ABD Başkanı Donald Trump’ın eski seçim kampanyası yöneticisi Paul Manafort’un Ukrayna adına yürüttüğü lobi faaliyetinde Türkiye bağlantısı olduğu iddia edildi. Sızdırılan e-mail yazışmalarına göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) Başkanı olarak görev yaptığı dönemde Ukrayna hükümeti adına para karşılığında lobi faaliyetinde bulunduğu öne sürüldü.
Habere göre Paul Manafort, Ukrayna’da muhalefet lideri Yulia Timoşenko’nun hapsedilmesinin ülkenin Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşması imzalamasına engel olmaması gerektiği konusunda diplomatları ve siyasetçileri ikna etmek için lobi yaptı. Bu lobi faaliyetinin arkasındaki para kaynağı ise bugün Ukrayna parlamentosundaki en büyük muhalefet partisine mensup bir milletvekili olan Serhiy Lovoçkin.
2010-2013 yılları arasında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in genel sekreteri olan ve daha sonra Ukrayna’daki devrim sırasında Rusya’ya kaçan Lovoçkin, 2016 yılında ABD Başkanı Trump’ın başkanlık seçimi kampanyasını yönetecek olan Paul Manafort ile birlikte o dönem Yanukoviç’in seçim kampanyasını yürütmüştü.
2011 yılı Ekim ayında Ukrayna muhalefet lideri Yulia Timoşenko başbakan olduğu dönemde Rusya ile yapılan doğalgaz müzakerelerinde Ukrayna’nın ulusal çıkarlarına zarar verdiği gerekçesiyle suçlu bulunmuş, Avrupalı liderler davanın siyasi olduğunu savunarak kararı kınamıştı. Timoşenko’nun hapis cezasına mahkum edilmesi Ukrayna ve AB arasında Yanukoviç yönetiminin 2013 yılında imzalamayı umduğu serbest ticaret ve ortaklık anlaşmasını tehlikeye atmıştı.
Araştırmacı gazetecilerden oluşan OCCRP’nin eline ulaşan ve Manafort, Lovoçkin ve diğer isimler arasında on yıllık bir dönemi kapsayan binlerce e-mail yazışmasına göre, Manafort’un stratejisinin bir parçası Timoşenko’nun hapse atılmasına rağmen AB ile ortaklık anlaşmasının imzalanması gerektiği görüşünü teşvik etmek üzere Türk bir siyasetçi ve eski Avrupalı liderden oluşan üçlü bir grupla çalışmaktı.
Mueller soruşturmasının bir uzantısı olarak açılan dava kapsamında yargılanan Paul Manafort şu anda vergi dolandırıcılığı suçundan ve Ukrayna adına lobi faaliyetinde bulunduğunu ilgili makamlara bildirmediği gerekçesiyle hapiste. Trump’ın seçim kampanyası ekibinin Rusya bağlantılarını ve Rusya’nın ABD’de 2016 başkanlık seçimine müdahale ettiği iddialarını soruşturan özel yetkili savcı Robert Mueller’ın hazırladığı iddianameye göre Manafort “Hapsburg Grubu” adlı bir grupla çalışmış ve lobicilerden oluşan bu gruba iki milyon Euro’dan fazla para ödemişti. Söz konusu iddianamede Ukraynalı siyasetçi Lovoçkin’in adı geçmiyordu. Ancak sızdırılan email yazışmaları, bu lobicilere ödenen paranın kaynağının Ukraynalı milletvekili Lovoçkin olduğunu ortaya çıkardı.
Habere göre, bu lobiciler arasında şu anda Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olan ve o dönem Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) başkanı olan Mevlüt Çavuşoğlu da vardı. Manafort ile çalışan “Hapsburg Grubu”nun üyeleri de eski Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski, eski Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer ve eski İtalya Başbakanı Romano Prodi’ydi.
E-mail yazışmalarına göre, Hapsburg Grubu’nun üç üyesi ve Mevlüt Çavuşoğlu Lovoçkin’inden para alıyordu. 2013 ortalarına gelindiğinde ödemelerde gecikmeler yaşanıyordu. Hapsburg Grubu’na 2013 yılının ikinci yarısı için 700 bin Euro borçlanılmıştı. Lovoçkin’e gönderilen bir e-mailde de Çavuşoğlu’na 230 bin Euro’luk bir ödemenin yapılması gerektiği belirtiliyordu.