HDP'li belediyelere kayyım atamalarına tepki büyüyor | "AKP iktidarı yine faşizmi seçti"

HDP'li belediyelere kayyım atamalarına tepki büyüyor | "AKP iktidarı yine faşizmi seçti"

İçişleri Bakanlığı kararıyla, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan görevden alındı. Yerel seçimin üzerinden henüz 4,5 ay geçmişken üç büyükşehir belediyesine ikinci kez kayyım atanmış oldu. Görevden alınan belediye başkanlarının yerine valiler kayyım olarak atandı. Yaşananlara çok sayıda siyasi, vakıf ve sendikadan tepki geldi.

TIKLAYIN - İçişleri Bakanlığı: Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları görevden alındı

CHP'den gelen tepkiler

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özelgörevden almalara, "Son yol ayrımındaki AKP iktidarı yine demokrasiyi değil faşizmi seçti" diye tepki gösterdi. "Büyük çoğunlukla halkın tercih ettiği belediye başkanlarını görevden almak iktidarın kendi varlığını tartışmaya açmasıdır" diyen Özel, "Seçimle gelen artık seçimle gitmiyorsa iktidarı elinde tutan darbecidir faşisttir!" ifadelerini kaydetti.

TIKLAYIN - İçişleri Bakanlığı: Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları görevden alındı

CHP'li Çeviköz: Türkiye için bir beka sorunu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, "Seçilmiş Belediye Başkanlarını görevden almak seçme hakkının gaspı demektir. Halkın demokratik seçme hakkının bu şekilde gasp edilmesi ise 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesinin ihlalidir. Bu ihlal Türkiye için bir beka sorunudur" sözlerini kaydetti.

CHP'li Bekaroğlu: Yazık, yazıklar olsun

Görevden almalara CHP’den ilk tepki İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’ndan geldi. Bekaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Diyarbakır, Van ve Mardin’de 4,5 ay önce seçilen belediye başkanları görevden alınarak, yerlerine valiler atandı. Gerekçe terör örgütlerine destek vermek. Bunun anlamı sadece demokrasinin iptal eğilmesi değil, aynı zamanda halkın meşru siyasetten umudu kesmesinin istenmesidir” dedi. Osman Öcalan tartışmasını hatırlatan Bekaroğlu, "İBB seçimlerini kazanmak için terör gerekçesi ile kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaran AKP iktidarının, belediye başkanlarının 4,5 ayda terör suçlarını tespit edip görevden alması inandırıcı değildir" ifadesini kullandı.

Bekaroğlu, "Bu durumun ülke bütünlüğüne herhangi bir katkısı olmayacaktır. Yazık, yazıklar olsun, bu kadar bedelden sonra gelinecek yer burası mı olacaktı? Ahmet Türk’ün belediye başkanı seçilmesini içine sindiremeyen bir zihniyetin Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek diye bir niyeti olamaz. Bu kafa Kürt ve terör sorununu çözmez, sadece kullanır" diye konuştu.

CHP'li Tanrıkulu: Halkın anayasal tercihlerine yapılmış bir darbedir

"Darbe sadece tankla, tüfekle yapılmaz" diyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, "Halkın anayasal tercihlerine yapılmış bir darbedir" değerlendirmesinde bulundu.

"Hiçbir biçimde yasal olması hukuki olduğu anlamını taşımaz" diyen Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti:

"Tamamen hukuka ve Anayasa’ya aykırıdır. Türkiye’deki bütün teamüller de Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yerle bir edilmiştir. Henüz daha seçilmişlerin dördüncü ayında haklarında 3-4 sayfa basın açıklamasıyla görevden uzaklaştırılmaları, kayyum atamaları demokrasi ile Türkiye’yi idare etmeyeceklerini de çok açık bir biçimde deklare etmişlerdir."

TIKLAYIN - CHP'li Tanrıkulu: Halkın anayasal tercihlerine yapılmış bir darbedir

CHP'li Tanal: Çare demokrasi içinde sorunları çözmek...

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Belediye Başkanları seçim ile gelir, seçim ile gider. Seçilmiş Belediye Başkanların; milletin iradesine rağmen görevden alınması milli iradeyi hiçe saymaktır, demokrasiyi zayıflatmaktır. Otoriter rejimi güçlendiren girişimlerdir. Çare demokrasi içinde sorunları çözmek...

CHP'li Kaftancıoğlu: Halkın siyasal tercihlerine darbe

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, "Birileri ileri demokrasi demişti değil mi? Halk iradesine bir darbe daha: #Diyarbakır, #Mardin ve #Van Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının görevden alınarak yerlerine #kayyum atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir" dedi.

CHP'li Tunç Soyer: Uyanık ve dayanışma içinde olmak zorundayız

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınmasına tepki gösterdi. "Bu memlekette bu kadar keyfi bir uygulamayı hiçbirimizin hak etmediğini düşünüyorum" diyen Soyer, "Bu her gün demokrasiden uzaklaşmamızın göstergesi. Diliyorum ki devamı gelmez, diliyorum ki en kısa sürede şeffaf bir şekilde gerekçeler ortaya konur" dedi.

"Büyükşehir belediye başkanları olarak bir dayanışma içerisinde olma gereğini hissediyor musunuz?” sorusuna yanıt veren Soyer, "Her koyun kendi bacağından asılmıyor bu memlekette. Birimizin başına gelen ondan sonra hepimizin başına geliyor. Onun için uyanık ve dayanışma içinde olmak zorundayız. Bunun da gereğini yapacağız" sözlerini kaydetti.

TIKLAYIN - Tunç Soyer: Uyanık ve dayanışma içinde olmak zorundayız ve bunun gereğini yapacağız

CHP'li Tekin: Bunlar demokrasiyi sindiremedi

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, İçişleri Bakanlığı'nca HDP'li belediyelere kayyım atanmasını sert bir dille eleştirdi. Tekin, "Bunların millete, sandığa, saygısı yok. Bunlar demokrasiyi sindiremedi" dedi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan CHP'li Tekin şunları kaydetti:

Halkın oyuyla seçilen, sandıkta millet tarafından görevlendirilen Van, Diyarbakır ve Mardin Belediye Başkanları'nın görevden alınıp, yerlerine kayyum atanması da Saray Vesayeti'nin darbeci aklının ispatıdır. Bunların millete, sandığa, saygısı yok. Bunlar demokrasiyi sindiremedi.

Millet seçimde sandığa gitti mi? Gitti. Oyunu kullandı mı? Kullandı. Belediye Başkanları Diyarbakır'da halkın yüzde 63'ünün, Mardin'de yüzde 56'sının, Van'da 54'ünün desteğiyle seçildi. Millet kim tarafından yönetileceğini bilmiyor da Saraylılar mı bilecek? Bunlar sandık düşmanı.

Lamı cimi yok. Milletin seçtiğine, görev verdiğine bir el müdahale edip milletin verdiği vekaleti gasp ediyorsa bu milli iradeye darbedir. Saray emrediyor, araç olarak İçişleri Bakanlığı'nı kullanıyorsa gene darbedir. Bu 'Millet karar veremez, Saray karar verir' demektir."

CHP'li Altıok: Kutuplaşma ve baskı ile eşitlik ve barış ortamını yok etmektir

CHP milletvekili Zeynep Altıok Akatlı da İçişleri Bakanlığı kararına şöyle tepkisini dile getirdi:

"Seçilmiş belediye başkanı yerine Kayyum ataması sadece milletin iradesinin yok sayılması değil kutuplaşma ve baskı ile eşitlik ve barış ortamını yok etmektir. Dahası seçim sonrası gözler önüne serilen kayyum yolsuzluklarını israf ve hırsızlıkları sahiplenme ve meşrulaştırma demektir.

Seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atamak sadece millet iradesinin yok sayılması değil, ayrımcılık ve kutuplaşmayı kışkırtıp, barış ortamını yok etmektir. Dahası seçim sonrası gözler önüne serilen kayyum yolsuzluklarının israf ve hırsızlıkları meşrulaştırmak demektir."

CHP'li Sertel: Atatürk düşmanları iş başında; günü gelecek adalet önünde hesap vereceksiniz

CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Van Büyükşehir Belediye'sine kayyım atanan Van Valisi Mehmet Emin Bilmez'in ilk olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın portresini aşmasına dikkati çekti. Duruma tepki gösteren CHP'li Sertel, "Atatürk düşmanları iş başında. Günü gelecek adalet önünde hesap vereceksiniz" ifadelerini kullandı.

Sertel'in açıklamaları şöyle:

"Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanan Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, belediyeye girer girmez Atatürk'ün fotoğrafını indirdi, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını astı.Atatürk düşmanları iş başında. Günü gelecek adalet önünde hesap vereceksiniz.

Yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını kameralar önünde indirten ve Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını astıran yalakalardan gün gelecek adalet önünde hesap soracağız.Kurtuluşumuzun ve kuruluşumuzun önderine yapılan hakaretlerinizi affetmeyeceğiz."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba: Seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak çadır devletlerinin tarzıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da şu ifadeleri kullandı:

İçişleri Bakanlığı eliyle Diyarbakır, Mardin ve Van Belediyelerine yönelik demokrasi darbesi Faşizmin ta kendisidir.

Seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak çadır devletlerinin tarzıdır. Halkın iradesine yapılan darbe asla kabul edilemez. Dört ay önce adaylığı kabul edilmiş ve Halkın oyları ile seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmaları açık bir darbedir. Hukuk güvencesinin olamadığı yerde demokrasi olmaz. Eskiden darbe silahlarla yapılırdı, şimdiki darbeciler YSK ve İçişleri Bakanlığı eliyle darbe yapıyor."

 

Atananın atayana minnet duygularını göstermesi...#Kayyum'un özeti işte budur... pic.twitter.com/q6ikig4EnR

— Veli AĞBABA (@veliagbaba) August 19, 2019

CHP'li Akın: Kayyum yağmalarını gün yüzüne çıkarttıkları İçin mi demokrasiye darbe yaptınız?

CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, İçişleri Bakanlığı'nın HDP'li seçilmiş belediye başkanlarını görevden almasına şöyle tepki gösterdi:

"Milletin iradesiyle seçilmiş Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine #kayyum atanması milletin iradesini yok saymak demektir ve kabul edilemez. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.

İçişleri Bakanlığı #Diyarbakir #Mardin ve #Van BŞ.Bld. Bşk. görevden alarak yerlerine #kayyum atadı.Halkın özgür iradesi ile seçtiği belediye başkanlarına yapılan; demokrasiye yapılmış bir darbedir.Kayyum yağmalarını gün yüzüne çıkarttıkları İçin mi demokrasiye darbe yaptınız?"

Eski CHP'li Sağlar: Faşizmi ülkeden kovacağız!

Eski CHP'li Fikri Sağlar, "HDPli Mardin,Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları'nı görevden alıp kayyum atayan iktidar, hukuk dışı anlayışını tekrar etti. Demokrasinin son kırıntılarını yok eden bu zihniyet,Türk'e de Kürt'e de Alevi'ye de Sünni'ye de Devrimci'ye de Kemalist'e de düşmandır. Faşizmi ülkeden kovacağız!

CHP'li Selin Sayek Böke: Halk demokrasiye sahip çıktıkça iktidar hırçınlaşıyor!

CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, halkın iradesine sahip çıktıkça iktidarın hırçınlaştığını söyledi. Böke, şöyle konuştu:

"Gasp edilen yalnızca seçilmişlerin yönetme hakkı değil, bütün Türkiye’de oy kullanan milyonların iradesi, hukuku ve demokrasidir. Halk demokrasiye sahip çıktıkça iktidar hırçınlaşıyor. Değişim bu iktidarla değil, halkın demokrasiyi sahiplenen müthiş direnci ile gelecek."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: AKP’nin yeni belediyecilik anlayışı kayyumdan ibaret!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun da HDP'li belediye başkanlarının görevden alınmasına tepki gösteren isimlerden oldu. Torun, "AKP’nin yeni belediyecilik anlayışı kayyumdan ibaret! Daha seçimlerin üzerinden 5 ay geçmeden, seçilerek alamadıklarını gaspla almaya çalışıyorlar. Bu demokrasi darbesinin hukukla açıklanamayacak bir gerekçesi olmadığı aşikardır!" dedi.

"Terörün ekmeğine yağ sürmek..."

Öte yandan CHP’nin hukukçu milletvekillerinden, Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, HDP'li üç büyükşehir belediyesine kayyım atanmasını, "Terörün ekmeğine yağ sürmek..." olarak değerlendirdi.

CHP'li Ali Şeker: Kayyumlar demokrasinin içine etme pahasına lüks tuvaletlerine kavuştu

CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, önceki dönem atanan kayyım Cumali Atilla'nın belediye bütçesinden yaptırdığı ultra lüks banyonun fotoğrafını paylaşarak, İçişleri Bakanlığı'nın görevden alma kararını, "Kayyumlar demokrasinin içine etme pahasına lüks tuvaletlerine kavuştu" sözleriyle eleştirdi.

CHP'li Erdem Gül: Halk seçer, isterse yine halk görevden alır, nokta

CHP'li İstanbul Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, kişisel sosyal medya hesabı Twitter'dan HDP'li belediyelere kayyım atanmasını sert bir dille eleştirdi. "Demokrasi halkın seçtiğini sadece ancak yine halkın görevden alabilmesidir" diyen Gül, "Halk seçer, isterse yine halk görevden alır. Nokta."

CHP Gençlik Kolları: Bu kararı tanımıyoruz

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz imzasıyla yayınlanan açıklamada, "AKP iktidarı tarafından 'kayyum' adı altında yapılan bu darbeyi kınamakla yetinmiyor; bu kararı tanımıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamı şöyle:

"31 Mart seçimlerine girmesinde hiçbir sakınca bulunmayan, ancak 4 ay sonunda bir anda 'terörize' edilen bu yönetimlerin, halkın iradesiyle seçildiğini iktidara bir kez daha hatırlatmak isteriz. Hepimizle eşit yurttaşlığa sahip olan Van, Diyarbakır ve Mardin halkının ve iradesinin daima yanında olacağız.

6 Mayıs'ta İstanbul'da yaptıkları sandık darbesinden ders çıkarmayan AKP iktidarı bilmelidir ki 23 Haziran için verdiğimiz mücadele yarım kalmamıştır. İsraf, yolsuzluk ve kent ihaneti üzerine kurulu kayyumculuk siyasetinin karşısında; barışın eşitliğin ve katılımcı yurttaşlığın kentlerini birlikte kuracağız.

Dayanışma ve kardeşlikle"

HDP'den gelen tepkiler

HDP'li Paylan: Sustukça sıra Ankara’ya da, İstanbul’a da gelir

HDP Milletvekili Garo Paylan da halkın iradesine darbe yapıldığını belirterek, tüm toplumu tepki vermeye çağırdı. Paylan, “Dört ay önce halkın ezici çoğunluğuyla geri aldığımız Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerine yine kayyım atadılar. Halkın iradesine yapılan bu alçakça darbeye karşı bütün siyasi partiler ve toplum tepki vermelidir. Sustukça sıra Ankara’ya da, İstanbul’a da gelir…” uyarısında bulundu.

HDP'li Kerestecioğlu: Seçimle gelmeyen yönetemez!

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da görevden almalara tepki gösteren isimlerden biri oldu. "Seçimle gelmeyen yönetemez!" diyen Kerestecioğlu şu ifadeleri kaydetti:

"Seçimle gelmeyen yönetemez! Arkadaşlarımız çalmadılar, çalanı çırpanı açık ettiler; Mardin, Van, Diyarbakır Belediyeleri tüm bir ülke demek bunu unutmayalım. Bu ülkeye, insanlarına, geleceğine çok yazık. Zorbalığa karşı birlik olmaktan vazgeçmemeliyiz..."

HDP'li Çepni: Kürt halkına faşizm diğer halklara demokrasi olmayacaktır

HDP  İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Darbenin çocukları darbe yapmaya devam ediyor” dedi. AKP'nin Kürt halkının iradesine karşı savaş açarak kendisini ayakta tutmaya çalıştığını belirten Çepni, "Bugün de sınır ötesi işgal ve seçilmiş belediyelere kayyum politikasıyla ömürlerini uzatmayı hedefliyor. 3 belediyemiz de halkımızın doğrudan iradesiyle seçildiler. Sarayın pazarlama şirketleri değildiler. Bir suç aranacaksa iktidarın 18 yıllık icraatlarının hepsi suç delilidir. Bu gaspı, darbeyi asla kabul etmeyeceğiz. Halkımızla birlikte net bir biçimde karşısında duracağız. Tüm Türkiye halklarına da çağrımız şudur; Kürt halkına faşizm diğer halklara demokrasi olmayacaktır. Kürt halkının maruz kaldığı faşizme karşı hep birlikte mücadele edilmezse tecrit ve kayyum siyaseti dışında tek bir birey kalamaz” ifadesinde bulundu. 

Sırrı Sakık'tan HDP'ye 'sine-i millet' çağrısı

Eski Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, "Seçimlerin bir anlamı kalmadı. Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız" dedi. HDP yönetimine "sine-i millete gitmek de dahil her türlü tepkiyi değerlendirmelidir" diye çağrıda bulunan Sakık, sözlerinin devamında CHP'yi şöyle uyardı:

"AKP, MHP'nin dizayn edeceği bir ülkeyi yönetmeye çalışıyor. CHP de şunu iyi bilsin: Sıra; Ankara, İstanbul ve İzmir'dedir. Diyarbakır'da çiğnenen hukukun yarın İstanbul'da çiğnenmeyeceğinin garantisi yok."

DİSK: Demokrasiye ağır bir darbe

Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerine daha önce de atanan kayyımları hatırlatarak İçişleri Bakanlığı kararına tepki gösteren Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) resmi sosyal medya hesabından şu açıklamayı paylaştı:

"Dört ay önce yapılan seçimde halkın iradesinin tecelli ettiği Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerine yine kayyım atandı. Halkın iradesini yok sayan, seçilmiş yerel yöneticileri ve kurulları işlevsiz kılan bu hukuksuzluk demokrasiye ağır bir darbedir."

Barış Vakfı: Kayyımla yönetilen memlekete barış gelmez

Barış Vakfı Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, "Bu tutum, toplumun geniş kesimlerinde son birkaç aydır yaşanan gelişmeler nedeniyle yeniden yeşermeye yüz tutan barış umudunu solduruyor" denildi. Alınan kayyım kararıyla istenen barışın imkansızlaştığı belirtilen açıklamada, "Kayyımla yönetilen memlekete barış gelmez" dedi.

Açıklama şöyle:

"Türkiye güne seçimlerin üzerinden beş ay geçmeden yenide kayyım ataması haberleriyle başladı. Diyarbakır seçmenin yüzde 63 oyunu alan Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Mardin seçmenin yüzde 56 oyunu alan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van seçmenin yüzde 53 oyunu alan Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan İçişleri Bakanlığı tarafından görevde alındı. Çok sayıda Belediye meclisi üyesi ve çalışanı gözaltına alındı. Seçilmiş üç belediye başkanın yerine İçişleri Bakanlığı tarafında o ilin valisinin kayyım atanması kabul edilemez.

2016 yılının ekim ayında başlatılan ve üç yıl sürdürülen seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atayarak demokratik siyaseti budama operasyonunun çok şey kaybettirdiğini Türkiye kısa süre önce yaşananlardan tecrübe edindi. Şimdi geçerli, makul ve kabul edilebilir hiçbir gerekçe veya delil ortaya koymadan aynı politikada ısrar etmek, seçmen iradesine, seçimlere, seçimlerin kural ve yasalara uygun yapılmasını sağlamakla görevli başta Yüksek Seçim Kurulu olmak üzere devlet kurumlarının yerine siyasal iradeyi geçirmektir. Bu demokratik ve hukuk devleti olmak iddiasıyla bağdaşır bir tutum değildir.

Bu tutum, toplumun geniş kesimlerinde son birkaç aydır yaşanan gelişmeler nedeniyle yeniden yeşermeye yüz tutan barış umudunu solduruyor.

Ülke barışının bölgesel gelişmelerin de etkisiyle ertelenemez bir ihtiyaç olduğu bu dönemde seçilmişler yerine kayyım atama siyaseti, barışı daha fazla imkansızlaştırıyor. Bu politikalara bir an önce son verilmeli, barışın önüne yeni engeller çıkarılmamalıdır."

TMMOB: Bu anlayış faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür; görevden alınanlar derhal görevlerine iade edilmelidir

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları'nın görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına ilişkin açıklama yaptı. Koramaz şunları söyledi:

"Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır. Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları'nın görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasını kınıyoruz. Belediye başkanları hakkında yürütülen adli-idari soruşturmalar bahane edilerek yapılan bu görevden almaların demokrasiyle ve hukukun üstünlüğü anlayışıyla bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır.

31 Mart seçimlerinde halkın büyük desteğiyle seçilen Belediye Başkanlarının, Cumhurbaşkanı tarafından atanmış İçişleri Bakanının kararıyla görevden alınarak yerlerine yine Cumhurbaşkanı tarafından atanmış valilerin getirilmesi, AKP’nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir. Cumhurbaşkanının kararının, halkın iradesinden üstün görüldüğü bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür.

Belediyelerin seçilmişler tarafından değil, kayyumlar tarafından yönetilmek istenmesine karşı en büyük tepki, 31 Mart 2019 seçimlerinde bizzat halk tarafından verilmiştir. Yerel seçimlerde yaşadığı büyük yenilgiye rağmen AKP’nin, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak kayyum rejiminde ısrar etmesi sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır. Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, tek adam rejiminin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir.

Geçtiğimiz dönemde yine antidemokratik biçimde atanan kayyumların yerel yönetimleri uğrattıkları zararın bilançosu ortadadır. Halkla hiçbir bağı olmayan, halka karşı hiçbir sorumluluk duygusu taşımayan kayyumlar sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar vermektedir.

Yaşanan bu demokrasi ayıbından, halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir. Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan derhal görevlerine iade edilmelidir."

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nden dayanışma çağrısı

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği de halk iradesinin gasp edildiğini belirterek, Sivil toplum örgütlerine dayanışma çağrısı yaptı. AKP hükûmetinin uyguladığı tek tipçi, gerici, baskıcı ve talancı politikalar nedeniyle ülkeyi hızla batağa sürüklediği belirtilen açıklamada, 31 Mart/ 23 Haziran seçimlerindeki yenilgisinin acısının muhalif toplum kesiminden çıkarılmaya çalışıldığı kaydedildi.

AKP’nin siyasal ve toplumsal alanda iktidarını sürdürmekte zorlandığını, iktidarlarını sarsan tepkinin önüne geçmek için baskıya başvurduğuna dikkat çekilen açıklamada, önceki dönemde de atanan kayyımlara değinilerek, “Geçen dönem halk iradesine kayyumlarla el koyan, seçilmiş belediye başkanlarını keyfi ve hukuksuz bir şekilde görevden alan, görevden alınan başkanların birçoğunu tutuklatan AKP iktidarı yerel seçim sürecinde de HDP’ye dönük nefret söylemlerine devam ederek bu partiye oy veren milyonlarca yurttaşı terörist ilan etmiştir. Ancak AKP’nin bu politikası ters tepmiş, HDP seçmeni sandığa giderek AKP’ye ağır bir ders vermiştir. HDP seçmeni Batı’da stratejik bir şekilde oy kullanarak AKP-MHP ittifakının büyükşehirleri kaybetmesini sağlamış, kayyum atanan belediyelerde ise yine halk iradesini hakim kılmıştır denildi.

Van, Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum atayan AKP hükümetinin, halkın iradesini gasp ettiğinin vurgulandığı açıklamada, atanan kayyımların yolsuzluklarla ve usulsüz harcamalarla belediyeleri ağır bir borç yükünün altına soktuklarını, belediye kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekildiği, talan edilmiş, değerli binalar ve arazilerin gerici tarikatlara tahsis edildiği kaydedildi.

31 Mart seçimlerinde AKP iktidarının zorbacı yönetim şekline gerekli cevabın verildiği belirtilen açıklamada, “Bugüne kadar hep ‘millet iradesi’ diyerek yaptığı bütün haksızlıkları meşrulaştıran AKP iktidarı söz konusu olan Kürtler olunca millet iradesini ayaklar altına almaktan çekinmemiş ve seçmen iradesini hiçe sayarak Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atamıştır” ifadelerine yer verdi.