CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Bir iktidar seçime giderken, normal seçimlere bir sene kala eğer seçim kanunu değiştiriyorsa, gidici olduğunu kendisi de anlamış demektir. Korkunun ecele faydası yok. Türkiye, AKP’nin yarattığı zulümden kurtulacak” dedi.
CHP Karadeniz Masası’nın çalışmaları kapsamında Kastamonu’ya giden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, şu açıklamaları yaptı:
“Milli Mücadelemizde önemli bir yeri olan, Cumhuriyet kenti olan Kastamonu’da bugün Karadeniz Masası’nın toplantısını yapıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. CHP’nin örgütsel kapasitesinin Karadeniz’de daha üst seviyeye çıkarmak için özel bir çalışma yapıyoruz. Önce Doğu Masası oluşturmuştuk. O masanın çalışmaları devam ediyor, edecek. Karadeniz Masası’nı kurduk. Önümüzdeki günlerde bir Orta Anadolu Masası kuracağız, Kayseri’den Çankırı’ya geniş bir coğrafyada, benzer hedefleri, CHP’nin daha da kökleşmesini hedefleyen çalışmaları organize edeceğiz.
Biz iktidar olacağız, iktidar olacağımıza inanıyoruz. İktidar olmanın yolu geçmişte yaşamış olduğumuz bazı eksiklikleri ortadan kaldıracak adımlar atmak. Dolayısıyla bugün burada yapmak istediğimiz Karadeniz Masası ile ilgili çalışmayı da bu çerçevede değerlendirmek lazım. Bir iktidar var, bir Cumhur İttifakı var, Milliyetçi Hareket Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurduğu, Büyük Birlik Partisi’nin destek verdiği, Vatan Partisi’nin bir yerinde olduğu, içinde dışında nerede onlar karar versinler bir yerinde olduğu bir ittifak var. Bu ittifak, Türkiye’yi bir süredir yönetiyor. Gelmiş olduğumuz noktada hem Rize’de Sayın Tayyip Erdoğan’ın memleketinde, hem Kastamonu’da hem neredeyse bütün belediyelerini aldığımız Artvin’de, toplumun genel olarak CHP’li belediyelere 31 Mart seçimlerinde yöneldiği; tüm Türkiye’de, bir iktidar değişimi arzusu var. Yerelde bir iktidar değişimi arzusu var.
Bizim belediye başkanlarımız vatandaşımıza destek olmaya çalışıyorlar. Bu ekonomik kriz döneminde, pandemi döneminde ekonominin çarklarının gittikçe teklemeye başladığı vatandaşın gittikçe daha da zorlandığı bu dönemde, bizim belediye başkanlarımız ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Ama öbür taraftan da bizim belediye başkanlarımızın yapmış olduğu çalışmaları engellemeye çalışan, onlara belediye meclislerinde zorluk çıkarmaya çalışan, onların vatandaşa hizmet vermek için çabalarını durdurmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bizim belediye başkanımız, vatandaşa hizmet etmek istiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi de onları engelleme çabası içinde. Belediye başkanlarımız bunu aşacaklar, hiçbir mazeret üretmeden vatandaşa daha fazla hizmet verebilmek için ellerinden geleni yapacaklar.
CHP’nin Parlamento grubu, elinden gelen mücadeleyi parlamentoda yapıyor. Vatandaşımızın hakkını hukukunu daha ileri noktaya götürecek çalışmalara imza atıyor, kanun teklifleri veriyor, araştırma önergeleri veriyor. Ama sizler de biliyorsunuz ki vatandaşın çıkarına olan ne varsa biz Meclis’te gündeme getiriyoruz, Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP’nin oylarıyla reddediliyor. CHP örgütü de toplumun bütün kesimlerine ulaşacak bir çalışma yürütüyor. Kastamonu’da da Karadeniz Masası kapsamındaki diğer illerde de ilçe ilçe, köy köy bir çalışma yürütüyoruz. Biz bütün bu çalışmaların sonucunda, bütün bu motivasyonun sonucunda, iktidar olacağımıza inanıyoruz. Vatandaşlarımızın bu yaptığımız çalışmaları takdir edeceğini, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaratmış olduğu bu zulüm düzeninin de ortadan kalkacağını düşünüyoruz.
Dün 14 Mart Tıp Bayramıydı, sağlığımızı emanet ettiğimiz bütün doktorlarımızın tıp bayramını kutluyoruz. Tıp Bayramı'ndan önce Sayın Tayyip Erdoğan tarafından veciz sözler edildi.
Bir yandan 14 Mart’ta doktorlarımızın Tıp Bayramı’nı kutladı, ondan bir iki gün önce de ‘Varsınlar, çekip gitsinler. Biz yeni mezunlarla yolumuza devam ederiz’ dedi. Tayyip Erdoğan birbiriyle çelişik mesajları bazen birkaç gün içerisinde, son zamanlarda da aynı gün içerisinde vermeye devam ediyor. Bir yandan 14 Mart günü Tıp Bayramı nedeniyle doktorların bayramını kutluyor, aynı günün Taksim Meydanı’nda doktorlarımız tartaklanıyor. Şu pandemi döneminde kendi canlarını otaya atarak vatandaşın hakkını hukukunu, canını, sağlığını korumaya çalışırken doktorlarımıza reva gördükleri muamele bu.
Hatırlarsınız, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir sloganı vardı ‘Hayaldi gerçek oldu.’ Yani geçmişte hiç kimsenin hayal edemediği şeyleri biz gerçek yaptık diyordu. Geçmişte kimsenin hayal edemediği bazı felaketleri gerçeğe dönüştürmüş olduğunu hep beraber göreceğiz. Enflasyonun TÜİK’in rakamlarına göre yüzde 54 buçuk olacağını hayal etmezdik, ki bu TÜİK’in makyajlanmış rakamlarına göre. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) rakamlarına göre yüzde 123,8.
Bugün açıklandı tarımdaki enflasyon yüzde 68 civarında. Biz daha önce hiçbirimiz enflasyonun bu kadar yüksek rakamlara çıkabileceğini hayal bile edemezdik, AKP döneminde bu gerçek oldu. Biz 6 ay önce Kastamonu’da mazotu ortalama 7,5 TL’den alıyorduk, dün yapılan fiyat değişikliğinden sonra yaklaşık 20 liraya gelmiş oldu. Mazotun 6 ay içerisinde neredeyse 3 katına çıkan bir fiyatla karşı karşıya kalacağımızı biz hayal bile edemezdik, AKP dönemine bu felaket de gerçek oldu. Bunu da gerçekleştirdiler. Dünyada ham petrol fiyatları yaklaşık yüzde 60 artarken, Türkiye’de yüzde 200 artırma başarını gösterdiler, dolayısıyla ulaşımdan tutun, çiftçinin kullandığı mazota kadar ürettiğimiz ürünlere de tükettiğimiz ürünlere de fiyat artışı olarak yansıdı.
Biz geçmişte vatandaşımızın ekonomik zorluklardan bakkala gidip, bir bardak sıvı yağ almak için çaba göstereceğini hayal bile edemezdik, biz bu ülkede sıvı yağ kuyruklarının olacağını hayal edemezdik ama AKP döneminde bu da oldu. Taneyle çocuk bezi alınabileceğini hayal bile edemezdik. Biz marketlerde mamalara kelepçe takılacağını hayal edemezdik, AKP döneminde bu felaketler de gerçek oldu. Dolayısıyla öyle bir Türkiye yaratılar ki, biz önce patates ve soğan için sıraya girdik, sonra sıvı yağ için sıraya girdik, neredeyse her gün mazot için sıraya giriyoruz, şimdide yağ kuyrukları ile boğuşan, ekmek kuyruklarıyla boğuşan, karda kışta Halk Ekmek büfelerinin önünde yığılan vatandaşlarımızla karşı karşıyayız. Bunların hiçbirisi bizim hayal bile edebileceğimiz şeyler değildi ama AKP döneminde bunlarda gerçek oldu.
Kastamonu’da yaklaşık 13 bin 500 esnaf var. 2020 yılında 779 esnaf kepenk kapatmış, 2021’de 738 esnaf kepenk kapatmış, 2022’nin ilk iki ayında 126 esnaf kepenk kapatmış. Sürekli ticarette, yatırımda, üreticide, esnafta bir geriye gidiş var. Vatandaşımız, esnafımız hayatını nasıl devam ettiriyor, saray bunlarla meşgul değil. Çünkü bir dünya yaratıldı. Sizlerin, bizlerin, ortalama insanın yaşadığı bir hayat var, bir de saray düzeni var. Bu saray düzeninde yaşayanlar, vatandaşların günlük sorunlarından bihaberler. Onlar etraflarındaki 3-5 maaş alan, ekonominin durum ne olursa olsun ceplerine büyük paralar giren ve Türkiye’yi de kendi yaşadıkları hayat gibi zanneden, vatandaştan ve halktan kopmuş bir hayat yaşıyorlar.
Geçen yıl bir 115 litrelik bir traktörün deposu yaklaşık 780 TL’ye doluyordu, şimdi 2 bin 250-2 bin 300 TL civarında doluyor. Bizim köylümüzün, çiftçimizin bu maliyetleri karşılaması, üstüne gübredeki fiyat artışları, yemdeki fiyat artışlarını koyarsanız; ne çiftçimizin ne hayvancılıkla uğraşan vatandaşımızın bunlarla baş etmesi mümkün değil.
Kastamonu, Tosya pirincinin üretildiği bir kentimiz, tüm Türkiye’nin ihtiyacını karşılayan bir kentimiz. Her yıl bu pirincin rekoltesinde düşüş ortaya çıkıyor. Vatandaşımız ekemiyor, maliyetlerle başa çıkmakta ciddi bir zorluk yaşıyor. Gübre, mazot ve yem fiyatları artık baş edilemez bir hale geldi.
“BİR İKTİDAR SEÇİMLERE BİR SENE KALA EĞER SEÇİM KANUNU DEĞİŞTİRİYORSA O İKTİDAR GİDİCİ OLDUĞUNU KENDİSİ DE ANLAMIŞTIR”
Türkiye’de durum kötü ama çaresiz değil, umutsuz da değil. CHP’nin kadroları var. CHP’nin Genel Merkezi’nde de, Meclis’te de, il başkanlıklarında da, Türkiye’nin 81 ilinde mücadele eden ve Türkiye’nin bu makus talihini değiştirebilecek kadroları var.
Kadrolarımızla, çözüm önerilerimizle, Millet İttifakı'yla beraber biz bu yeni getirmiş oldukları düzeni, Başkanlık Sistemi’ni değiştireceğiz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e dönüşün mutabakat metnini Sayın Genel Başkanlar nasıl imzaladılarsa, o imzaların arkasında durarak, önümüzdeki ilk seçimden sonra o mutabakat metnindeki maddeleri bir bir uygulayacağız.
Seçim yasasını ne kadar değiştirirlerse değiştirsinler, ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar, bunun altından kalkma şansları yok. Bir iktidar eğer seçime giderken, normal seçimlere bir sene kala; eğer seçim kanunu değiştiriyorsa, seçim yasasını değiştiriyorsa o iktidar gidici olduğunu kendisi de anlamış demektir. Korkunun ecele faydası yok. Türkiye, AKP’nin yarattığı zulümden kurtulacak ve Türkiye hepimizin gururla yaşadığı, ay yıldızlı bayrağımızın altında gururla yaşadığı aydınlık bir Türkiye’ye dönüşecek.”