CHP Ekonomi Masası’nın tarımdan sorumlu üyesi Orhan Sarıbal, "Çiftçinin alın terini birkaç şirkete yedirmeyeceğiz" diyerek tarımın sorunlarını ve çözüm önerilerini anlattı.
Birgün'den Ozan Gündoğdu'ya konuşan Sarıbal, tarım desteğinin kanuni tutarın altında olduğuna dikkat çekti. Sarıbal, 2021 yılı için yüzde 1 olması gereken desteğin yüzde 0,39 olduğunu söyleyen Sarıbal, "Biz bu kanuni desteği yüzde 1’den yüzde 2’ye çıkaracağız" dedi.
Halkın gıda egemenliğinin sağlanması gerektiğini belirten Sarıbal, "Biz diyoruz ki bizim toprağımız var, 40 milyon dönüm toprağımız boşta bekliyor, bunları ekime açacağız. Dahası hazine arazileri var. Bütün çiftçileri kayıt sisteminin içine alacağız ve bir plan yapacağız, özellikle 20-21 üründe buğday, arpa, mısır, şeker, ayçiçeği, soya, pamuk gibi temel ürünlerde üretime dayalı bir destekleme politikası uygulayacağız" diye konuştu.
Sarıbal, 2002’de 93 milyon dönüm olan buğday arazisinin 68,5 milyon dönüme düştüğünü vurguladı. Sarıbal, iklim ve yağış rejimine göre ürün planlaması yapacaklarını, mazotta ÖTV ve KDV’yi çiftçi için kaldıracaklarını söyledi.
Toprak analizleri yapılmadığı için toprağın verimsiz kullanıldığını ifade eden Sarıbal, tarımsal araştırma ve geliştirmeye kaynak ayrılması gerektiğini aktardı. Türkiye'nin ilaçta, gübrede, mazotta dışarıya bağımlı olduğunu belirten Sarıbal, "Tarımda çiftçi-devlet bağlantısı kopmuş durumda. Tarım, piyasanın, şirketlerin ve tüccarların inisiyatifine bırakılmamalı. Bunu piyasaya bırakamayız, dolayısıyla tekrar kamucu bir yaklaşımı benimsemek zorundayız. Burada kamu kuruluşları çiftçinin ürettiğinden para kazanacak, zarar etmeyecek bir düzeneğin altyapısını oluşturacak" dedi.
Çiftçinin ürettiğinden para kazanabileceği, ürettiğini mutlaka satabileceği bir sistemi oluşturacaklarını anlatan Sarıbal, destekleme politikasının çiftçiyi güvence altına alması gerektiğine dikkat çekti. Sarıbal, "Üretim fazlamız olan ve katma değeri yüksek olan ürünlerimiz var. Örneğin, kırmızı mercimekte bir ihracatımız ithalatımızdan daha çok. Ancak bu fazlalık 800 bin tondan 300 bin tona gerilemiş. Biz neden kendi ürettiğimizi ihraç etmeyelim. Dolayısıyla ihracat üzerinden de bir destekleme programını hayata geçirmek zorundayız." diye konuştu.