CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, “Bugün, Türkiye bir yangın yerine dönmüştür. Fiyatlar, füze gibi yükselmektedir. Bütün ürünlerde korkunç zamlar yaşanmaktadır. Ülke perişandır, mahvolmuştur. Elbette sorumlu vardır; mevcut hükümettir. Hükümet, ‘Faizleri düşüreceğiz, döviz kurunu yükselteceğiz, üretim artacak, cari fazla verilecek’ diyor. Ama bütçe dokümanlarında tam tersini söylüyor. 2023’te de 2024’te de dış ticaret açığı var, hem de cari açık. Ya sizin bütçeniz yanlış ya söyledikleriniz yanlış. Böyle kararsız yönetilmez ülke” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün Cumhurbaşkanlığı kesin hesabı ile bütçesi ele alındı. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, genel değerlendirme yapmak için söz aldı. Şener, şöyle konuştu:
"Bugün, Türkiye bir yangın yerine dönmüştür. Fiyatlar, füze gibi yükselmektedir. Bütün ürünlerde korkunç zamlar yaşanmaktadır. Ülke perişandır, mahvolmuştur. Elbette sorumlu vardır; mevcut hükümettir. Cumhurbaşkanlığı sorumludur, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sorumludur. Bu anlayışla, bu ülkenin hiçbir sorunun çözülemeyeceği anlaşılmıştır. Hükümet, ‘Faizleri düşüreceğiz, döviz kurunu yükselteceğiz, üretim artacak, cari fazla verilecek’ diyor. Sadece kur atlatmakla bu söylediklerinin hiçbiri gerçekleşmez. Öncelikle bu ülkenin firmalarının yapısı nedir, sorunları nedir, nasıl aşılması gerekir? Bunlar yapılmadan, bütün sorunları derinleştirirsiniz. Bütün Türkiye’de yaşanan bu tablodur. Ama bütçe dokümanlarında tam tersini söylüyor. 2023’te de 2024’te de dış ticaret açığı var hem de cari açık. Ya sizin bütçeniz yanlış ya söyledikleriniz yanlış. Böyle kararsız yönetilmez ülke."
"İş, sadece burada kalmıyor. Son birkaç aydır cari fazla verdik. Türkiye’de, her kriz döneminde cari fazlalar oluşmuştur. Ama üretim yapısındaki sorunlar giderilmediği için bir süre sonra yine kronik cari açık devam ediyor. Kriz dönemlerinde daha önce de yaşanmış, sanayi üretiminde belirli artış trendi görülürken, sonra tekrar düşmeye başlamıştır. Nitekim son veride de düşme trendi görülmektedir."
"860 bin şirketin giderleri incelenmiş, faiz giderleri toplam giderler içinde yüzde üç. Giderler içerisindeki faiz payı, yüzde üç. Ama kur, şirketler açısından daha büyük bela. Şirketler, 586 milyar TL zararla karşı karşıyalar. Bu böyle olmaz. Bu söylediklerimde de istikrarlı ve düzenli politika uygulayamıyorlar. 4 sefer, piyasaya Merkez Bankası’nın kendisine ait olmayan dövizlerini sürerek kuru düşürmeye çalışıyor. Bir politika aracıyla yükseltmeye, bir politika aracıyla düşürmeye çalışır mı bir hükümet? Bu hükümetin ne yaptığına karar vermesi lazım."
"Bu hükümet, faizi düşürmüyor. Üç kez politika faizini düşürdü ama hazinenin borçlanma faizini artırıyor. Daha geçen gün hazine borçlandı. Merkez Bankası’ndan aldığı politikayı bankalar yüzde 7,7 ile verdi. Devletin bir cebinden aldığı parayı, öbür cebine koydular. İhtiyaç kredilerinin faizleri artıyor. Nasıl düşürüyorsunuz? ‘Siz, kitabın bir kısmına iman edip öbürüne iman etmiyor musunuz? demiyorum. Bir ‘Nas’ da ben vereyim. Yani ‘Yapmadığınız şeyleri niye söylüyorsunuz’? diyor. Cübbeli Ahmet Hoca bile uyardı, ‘İnsanları dinden soğutuyorsunuz’ dedi ama hükümet telafi etmek için yine bir 'Nas'a sarıldı. Halkı canından bezdirdiğiniz dönemde, böylesine ayetler okuyarak insanları dinden soğutamazsınız. Bu yanlış politikalardır.” (ANKA)