CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Hiranur Vakfı'ndaki çocuk istismarında açılan davaya dikkat çekti. İnfial yaratan olayla ilgili davanın ilk duruşmasının aylar sonra gerçekleşecek olmasına da tepki gösteren Tanrıkulu, "Hakkkındaki iddianameye göre 67 yıl ceza istenen sanık, ki delilleri karartma ihtimali var ve kaçma ihtimali var en azından, hakkında bu tedbire başvurulmamış" dedi.
Tanrıkulu, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında evlendirdiği ve cinsel istismara maruz kalan kızına ilişkin davaya dikkat çekti.
Twitter hesabından da "Tam manasıyla incelemeden ve yeterli delilleri toplatmadan hızla iddianameyi kabul edip 5ay sonraya gün vererek konuyu kamuoyu gündeminden uzaklaştırarak perdelemek oldu." diyen Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin gündeminde olan cinsel istismar, çocuğa karşı şiddet vakası var. Bununla ilgili olarak çok konuşuldu. Ama ben konuyla ilgili olarak ancak şunu söyleyebilirim, yargılamaları takip eden bir avukat olarak, bir aktivist olarak, Yargıya bu konuda bir sözüm var: İki gün önce iddianame kabul edildi, ceza muhakemesi yasasına göre iddianamenin kabul süresi 15 gündür ama ağır ceza mahkemesi 1 günde kabul etti. Bu iyi bir şey midir? Bana göre iyi bir şey değil çünkü bu dava dosyasının yeterince incelenmeden ve eksik var mı yok mu gözetilmeden, yeterli deliller toplanmış mı toplanmamış mı değerlendirmeden bir kabul karar verdiğini görüyoruz ağır ceza mahkemesinin.
Yine ağır ceza mahkemesi aynı zamanda duruşmayı mayıs ayına ertelemiştir, bakın, Türkiye'nin vicdanını yaralayan bir meselede, bu yargılamanın yaklaşık 5 ay 6 ay sonrasına ertelenmiş olması bile Yargının bu suçlarla ilgili olan, şüphelilerle ilgili olarak tutumunu ortaya koyuyor tek başına. Çünkü neredeyse toplumda bu konuda bir ortaklık var, yargılamanın yapılması, adil yapılması konusunda, hemen yapılması konusunda ama mahkeme toplumun bu duyarlılığını da gözetmeden yargılamayı ta 5 ay sonrasına veriyor.
3. olarak şunu söyleyebilirim aynı zamanda, bakın cezaevlerinde binlerce tutuklu ve hükümlü var. Haksız yere tutuklu olan insanlar var. Düşüncelerini ifade ettiği için cezaevinde olan insanlar var...
Ama hakkındaki iddianameye göre 67 yıl ceza istenen sanık, ki delilleri karartma ihtimali var ve kaçma ihtimali var en azından, hakkında bu tedbire başvurulmamış.
Bütün bunlar, yani saydığım 3 husus, aynı zamanda Yargının bu suçlara karşı hoşgörüsünü ve cezasızlık politikasını bir vesileyle ortaya koyuyor. Bunu da burada belirtmiş olayım."