CHP'li Tezcan: Basın İlan Kurumunun ceza yetkisi kaldırılsın

CHP'li Tezcan: Basın İlan Kurumunun ceza yetkisi kaldırılsın

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, hazırladığı yasa teklifi ile BİK'in ilan ve reklam kesme yetkisinin ve 2018 yılından bu yana verilen tüm cezaların da sonuçlarıyla birlikte kaldırılmasını istedi. Basın İlan Kurumunun (BİK) gazetelere uyguladığı ilan ve reklam kesme yaptırımlarının keyfi bir uygulamaya dönüştüğünü belirten CHP Aydın Milletvekili Tezcan, kurumun ceza yetkisinin kaldırılmasını istedi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, hazırladığı bir yasa teklifi ile Basın İlan Kurumunun (BİK) resmi ilan ve reklam kesme yetkisinin ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 2018 yılından bu yana verilen tüm cezaların da sonuçlarıyla birlikte kaldırılmasını istedi.

Yasa teklifinin gerekçesinde, resmi ilanların adaletli dağıtımını sağlamak için kurulmuş olan BİK'in, iktidarı eleştiren haberler yapan gazeteleri ağır ekonomik yaptırımla baskı altına almaya çalışan bir kurum haline getirildiği ifade edildi.

“2020 yılında 803 gün ilan kesme yaptırımı"

BİK'in süreklilik haline getirdiği keyfi ilan ve reklam kesme yaptırımlarının halkın haber alma hakkına engel olmaya dönük bir uygulama olduğu, basın özgürlüğünü tehdit ettiği vurgulanan gerekçede şu ifadeler yer aldı:

“2020 yılında gazetelere 803 gün ilan kesme yaptırımı uygulanmıştır. Cumhuriyet, Sözcü, Birgün ve Evrensel gibi bağımsız ve eleştirel haber yapan gazetelere uygulanan ilan ve reklam kesme yaptırımları basın ahlak esaslarına aykırılık gerekçesine dayandırılmaktadır.

195 sayılı yasanın 49’uncu maddesinde düzenlenen bu yaptırım, son yıllarda amacının aksine 'basın ahlak esaslarını korumaya' dönük değil, siyasal iktidarın arzu ve isteklerini korumaya dönük olarak uygulanmaktadır.

Basın ahlak esaslarına azami özen gösteren yayın kuruluşlarının aynı zamanda bu yaptırıma en fazla muhatap olan kuruluşlar olması da çelişkiyi çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu nedenle madde hükmünde yer alan ‘basın ahlak esaslarına riayet etmemek’ ifadesi artık basın özgürlüğünü yok etmenin aracı haline dönüşmüştür.

Bu ifadenin çıkarılması esasen basın özgürlüğünün de güvencesi olacaktır."